Seksenler dizisinin 190. son bölümünde neler oldu?

Yaklaşık 4 yıldır ekranlarda boy gösteren Seksenler dizisi geçtiğimiz Cumartesi günü yeni bölümüyle izleyici karşısına çıktı. Dizinin son bölümünde yine dop doluydu. Ahmet ve Gülden'in çocuğu dünyaya geldi. Ergun ve Nazlı yeni evliliklerinde zor günler yaşadı. İşte Seksenler dizisinin son bölümünde yaşananlar.

SEKSENLER 190. BÖLÜMDE NELER YAŞANDI

Plakçı dükkanı satılıyor!

Çiçeği burnunda evliler Ergun ve Nazlı, kendi evlerini alana kadar Rukiye ve Fehmi’nin evinde kalmak zorundadır. Bu süreçte bir an önce kendi evlerine çıkmak isteyen Ergun ve Nazlı’nın plakçı dükkanını satıp, kazandıkları parayla ev almaktan başka çareleri yoktur. Öte yandan Ahmet ve Gülden, dokuz aydır hasretle bekledikleri bebeklerini kucaklarına almanın büyük heyecanını yaşamaktadır. Bebeğe konulacak isim, iki aile arasında tartışma konusu olur. Nazlı saçlarını sarıya boyatmaya karar verir. Kuaför azizliğine uğrayan Nazlı’nın saçları, pek de umduğu gibi olmaz.

SEKSENLER 190. BÖLÜM FRAGMANI

SEKSENLER DİZİSİNİN HİKAYESİ

Seksenler dizisi kırk yaşındaki ortanca kardeş Nazlı’nın abisi Ahmet’e getirdiği bir teklifle başlar. Bu teklif yaşlı anne babalarının yaşadığı ve kendi büyüdükleri evin satılması ile ilgili babalarını ikna etmeleri üzerinedir. Hatıralarla dolu bu ev kat karşılığı satılırsa hepsi maddi olarak rahatlayacaktır ama önlerindeki en büyük sorun babanın buna nasıl ikna edileceğidir.

Üç kardeş o gece ikna etmek amacıyla babalarının karşısına çıkarlar. Bu evde hatıraları ile birlikte yaşayan babalarına evin satılması konusunu açmak bile bir derttir. Birlikte yedikleri yemek sırasında en büyük kardeş Ahmet yavaş yavaş geçmişteki günleri hatırlamaya başlar ve hatırladıkça babalarına bu teklifi götürmenin ne kadar zor olduğunu idrak eder. Çünkü babalarının bu evle kurduğu duygusal bağ aslında geçmişe olan özlemidir. Ahmet de eski günleri hatırladıkça bu duyguya kapılır.

Mahallenin umutsuz aşığı Ahmet...

Ahmet’in hatırladığı yıllar 1980’lerdir. Seksenler aslında hepsinin hayata adım attığı yıllardır. Geçmişe döndüğümüzde bu ailenin erken yıllarını, kavgalarını, sevgilerini, evliliğe ilk adım atışlarını, ilişkilerinin yapılanmasını görmeye başlarız. Örneğin günümüzde evli ve çocuklu olan Ahmet ile Gülden’in geçmişine döndüğümüzde asla olamayacak imkansız bir aşk hikayesine başlarız. Seyirci bu bölümler boyunca “Ahmet’in umutsuz aşkının nasıl olup da evliliğe dönüştüğünü” merak etmeye başlar.

Nazlı o yıllarda kendisine aşık olan iki gençten birini nasıl seçmiştir. Seçmediği adam yıllar sonra boşanmış olan Nazlı’nın karşısına çıktığında neler yapacaktır.

Bir ay boyunca bu evde birlikte yaşayacaksınız.

Dizi ilk bölümde babanın evin satılması teklifini öğrenmesi ile biter. Hayatını çocuklarına ve ailesine adamış olan Fehmi çocuklarına şöyle bir teklif götürecektir; “Eğer evin satılmasını istiyorsanız bir şartım var. Bir ay boyunca bu evde birlikte yaşayacaksınız”. Fehmi’nin tüm beklentisi ise birbirinden tamamen kopmuş çocuklarının bu bir ay boyunca tekrar birbirlerine bağlanmasıdır. Seyirci ise hem bu ailenin geçmişini yavaş yavaş öğrenecek hem de günümüzde hangi noktaya varacağını merak edecektir.

Maddi sıkıntılar içinde olan aile fertleri babanın bu teklifini mecburen kabul eder ve bu eski evde yaşamaya başlar.

Bu eski ev ve hatıralar Fehmi Bey’in çocukları ve torunları üzerinde büyük bir değişime neden olur ve zaman ilerledikçe tüm aile bireyleri evin satılması fikrinden vazgeçerler. Bu ev hepsini iyileştirmiştir. Aile dayanışması, geçmişte yaşanan hatıralar, bu Seksenler mahallesinde hepsinin kenetlenmesine neden olur.