Güncelleme Tarihi:
MURAT BOZ- ELİZ SAKUÇOĞLU FOTOĞRAFLARI
Hikayeniz nerede, ne zaman başladı?
- Murat: Yaklaşık 4 sene önce, bir arkadaş ortamında...
- Eliz: Önce sadece arkadaştık, sonra birlikte iş yapmaya başladık, sonra da sevgili olduk. Şimdi 24 saat ayrılmıyoruz!
Nasıl bir aileden geliyorsunuz?
- Murat: Sevgi dolu bir aile. Mütevazı, ne çok varlıklı ne de fakir. Milyonlarca Türk ailesi gibi.
- Eliz: Bizimki kalabalık ve hareketli bir aile. Kadınların egemen olduğu bir aile aslında! Son sözü hep biz kadınlar söyleriz! Benim çocukluğum Almanya’da geçti.
Birbirinize çocukluğunuzu anlattığınızda neler sizi şaşırtıyor? Neler çok farklı?
- Murat: Annem-babam birbirini çok seven bir çift. Basbayağı aşıklar. Çocukluğumda da öyleydi, hâlâ da öyle. Hayranlıkla izliyorum birbirlerine olan sevgilerini ve saygılarını.
- Eliz: Ben ise boşanmış bir çiftin çocuğuyum. 5 kardeşiz. Çocukken, boşanmalarını anlamakta zorluk çekmiştim. Büyüdüğümde ise bunun onlar için en hayırlısı olduğunu kavradım. İlk zamanlar anneannem, dedem, dayılarım ve teyzelerimle birlikte yaşadım. Sonra, bizimkiler boşanınca, ben ve kardeşim babamla başka bir şehre taşındık. Çocukluğum tüm zorluklara rağmen çok güzel geçti.
Ailenizden en önemli ne öğrendiniz?
- Murat: Her durumda mutlu ol!
- Eliz: Benimki de benzer bir şey; her türlü zorluğun pozitif düşünceyle ve sevgiyle aşılabileceği...
AZINLIK PSİKOLOJİSİ
İNSANI ALINGAN YAPIYOR
Kaçıncı kuşak Türk olarak kabul ediyorsun kendini?
- Eliz: Üçüncü kuşağım. Hani hep “Ne Alman’ım ne Türk’üm” denir ya, ben bunu şöyle söylüyorum: “Ben hem Alman’ım hem Türk’üm”...
Adının Eliz olmasının özel bir sebebi var mı?
- Eliz: Biz Antakyalı’yız. Rahmetli babaannemin adı Elize’ydi. Onun babası Yunanistan ziyaretinde Elizabeth ismini duymuş ve babaannem doğduğunda ona Elize ismini koymuş. Türk ismi olmadığı için, ailem ismimi kayıt ettirmekte çok zorlanmış ama annem sonunda “El ve iz, ikisi de Türkçe kelime” diyerek kabul ettirmiş. Eliz’in Türkçe anlamı da var bu arada, “göz nuru” demek.
Eliz’in Türkiye’de yetişmiş kızlardan farkı ne?
- Murat: Çok eşitlikçi bir ortamda almış ilk formasyonunu, kadın-erkek farklıdır gibi bir algısı olmamış hiç. Bizde, kadın yeri gelince susmayı bilecek, hesabı erkek ödeyecek, yuvayı dişi kuş yapar gibi klişeler vardır ya, Eliz’de bunlar yok. Bir de çok yönlü ve hesapsız kitapsızdır.
Almanya’da bir Türk olmak ne kadar zordur?
- Eliz: Azınlık psikolojisi insanı kırılgan, alıngan ve duyarlı yapıyor. Gerçi dünyanın neresinde olursanız olun, azınlığa mensup olmak hiçbir zaman kolay değil. Bu sadece “Almanya’daki Türk” olayı değil ki! “Türkiye’deki azınlık”, “Amerika’daki Çinli” ya da “Arabistan’daki eşcinsel” için de aynı şey.
BİZ SIK SIK KÜSÜP
BARIŞAN BİR ÇİFTİZ
Peki nasıl aşık oldunuz?
- Murat: Ben aslında ona aşık olduğumu sonradan fark ettim. Bir gün baktım ki o varken mutluyum, yokken değilim, resmen soluyorum, ondan vazgeçemiyorum, her an birlikte olmak istiyorum... “Aşıksın oğlum” dedim kendi kendime.
- Eliz: Benimle çıkacağını söylediği bir akşam, benimle değil de bir başkasıyla çıkacağını öğrendiğimde, kendimi ne kadar kötü hissettiğimi anlatamam. Resmen yıkıldım. “Kızım aşıksın bu adama” dediğim an o andır!
İlişkinizi ayakta tutan ne?
- Murat: Zıt düşüncelere, zıt beğenilere sahibiz. Bence bu bizim ilişkimizi ayakta tuttu, besledi. Biz birlikte büyüdük. Ben tahammülsüz bir tiptim, Eliz sayesinde tahammüllü bir adam oldum. Eliz de Alman bir tarafı olduğu için, karşısındakinin duygusallığını hesap etmeden küt diye söyler her şeyi, şimdiyse “kırar mıyım acaba” diye düşünüyor. Biz sık sık küsen sonra tekrar barışan, sürekli devinim halinde bir çiftiz.
KADINLARIN ONU SEKSİ
BULMASINA BAYILIYORUM
Murat’ın kariyerini birlikte planlıyorsunuz öyle mi? Peki senin kariyerin?
- Eliz: Murat’ın menajerliğini ve pr’ını yaptığım için onunla birlikte benim kariyerim de ilerliyor.
Murat’ın styling’ini de yapıyorsun. Kimlerden nelerden etkileniyorsun?
- Eliz: Ben modayı, 20 yılda bir kendini tekrar eden dev bir sektör olarak görüyorum. Asla sırtımı dönmem ama sırf moda diye beğenmediğim şeyleri de ne kendim giyerim, ne Murat’a giydiririm. Tom Ford’dan Philip Lim’e, Helmut Lang’den Raf Simmons’a kadar dünyaca ünlü modacıları takip ederim, ama eskicilerdeki vintage kıyafetlerden de etkilenirim.
Onun “akıl kutusu” musun?
- Eliz: Yok, hayır. Ben Murat’a dürüstçe ne düşündüğümü söylerim, tabii eğer sorarsa. Ve ben Murat’a duymak istediklerini değil de, ne düşünüyorsam onu söylerim. Ama nihai kararı hep o verir.
İnsanların sevgilini seksi bulunması hoşuna gidiyor mu?
- Eliz: Tabii ki! İlişkimizi ayakta tutan dinamiklerden biri de Murat’ı seksi bulan bu kadar çok kadın hayranının olması! Bayılıyorum.
Onu daha seksi yapmak için uğraşıyorsun, ya elinden giderse?
- Eliz: Ben sevgimi hesapsız yaşıyorum. Umarım elimden gitmez, ama hayatta her şey insanlar için...
Murat, sen binlerce kadının beğendiği bir starsın. “Benim tek kadınla işim yok” diyeceğin günler ne kadar yakın?
- Murat: Bunu dediğim bir dönem oldu. Sonra fark ettim ki, bu çok eşlilik durumu bana göre değil. Uzun bir ilişkiden çıktıktan sonra, yaklaşık iki yıl çok eşli dönemi deneyimledim ve bunun ruhumu, bedenimi doyurmak yerine bende çok daha büyük bir delik ve boşluk yarattığını gördüm.
SÜREKLİ BİR ARADA
OLMAKTAN SIKILMIYORUZ
Onda olup başkasında olmayan bir şey söyle...
- Murat: Herkese kendini sevdirebilen sempatikliği.
- Eliz: Ben Murat kadar merhametli birini daha tanımadım.
Sürekli birliktesiniz, sıkılırsınız diye sizi uyaran oluyordur kesin...
- Murat: Büyüklerimiz, “Bu kadar çok beraber vakit geçirirseniz, birbirinizden sıkılırsınız” diyorlar, ama her ilişkinin kimyası farklı. İnsanlar kendi ilişkilerinden yola çıkarak bazı saptamalarda bulunuyorlar. Bizim ilişkimiz oldukça hareketli.
- Eliz: Konserler için çoğu zaman şehir dışındayız. Monoton bir hayatımız yok. Zaten konserler biraz hafiflediğinde de Almanya’ya gidiyoruz.
En çok ne yapmayı seviyorsunuz?
- Murat: Ben spor delisiyim. Eliz de spordan anlıyor. Beraber maç izlemeyi çok severiz; rekabet olsun diye farklı takımları ya da sporcuları tutar, aramızda bahis yaparız.
- Eliz: Ben de birlikte film izlemeyi çok severim.
SEKS BEDENİ VE RUHU
BESLEYEN BİR İHTİYAÇ
Seks sizin için ne ifade ediyor?
- Murat: Hem bedeni hem ruhu besleyen bir ihtiyaç. Aşkla yaparsan bedenin ve ruhun gerçek anlamda bir bütün olabildiği yegane şeylerden biri. Benim için bir diğeri de sahnede olmak...
- Eliz: Seks, ilişkinin harcı. İlişkiyi ayakta tutan baş etmenlerden biri.
BİRİ TOPÇU OLMAK İSTİYORDU, DİĞERİ AVUKAT
Ne olmak istiyordunuz küçükken?
- Murat: Topçu! Mahalle arası maçların vazgeçilmez sol açığıydım; fakat annemin müziğe olan yeteneğimi keşfetmesinden sonra, ortaokul yıllarında artık şarkı söylemek vazgeçilmezim oldu.
- Eliz: Küçükken bir ara avukat olmak aklımdan geçti ama ben estetik meraklısı bir çocuktum, moda da hep ilgimi çekiyordu. Şu an istediğim işi yapıyorum. Hayalim, kendi tasarımlarımı kendi mağazamda sergilemek, ona da çok az kaldı.
ELELE’DEN HEDİYE
Elele dergisi eylül sayısında yine dopdolu... Birbirinden ilginç konular ve çarpıcı röportajların yanı sıra dergi herkese “En iyi 100 içecek” kitabı hediye ediyor.Çabuk ve kolay hazırlanabilen lezzetli meyve suları, arındıran, kilo verdiren, stres gideren ve yaşlanmayı geciktiren meyve sularının tarifleri bu kitapta...