Güncelleme Tarihi:
Cemiyet hayatının kadınlarından Arte Tahir, Beykoz-Acarkent’teki villasına dört sene önce taşındı ve halen bu gösterişli mekanda kızı Miray ve oğlu Mehmet Can ile birlikte yaşıyor.
Tam anlamıyla doğa tutkunu olan Tahir, bu eve taşınmadan önce uzun yıllar Tarabya’da, kısa bir süre de Fulya’da yaşamış. Ancak doğa ve huzur arayışı onu Acarkent’e sürüklemiş. 15 sene önce inşa edilen bu villanın ilk sahibi de kendisi zaten...
Bahçe katıyla beraber tam beş kat olan villanın büyüklüğü toplam 700 m2. ıki salon, beş oda, beş banyo, iki mutfak ve bir küçük kitchenet’tan oluşan evin özel bir de havuzu bulunuyor.
EVİN DEKORASYONU TAMAMEN BANA AİT
Dekorasyon bizzat Arte Tahir’e ait... Bu iş için bir uzman yardımı almadığını söylüyor Tahir: “Evimi kendim dekore ettim. Kendi yaşam biçimimle kendi zevkimi birleştirdim. Fazla bir şey yapmama gerek kalmadan bir yaşam alanı oluşturdum. Evde ilk yaşayan ben olduğum için eve taşınırken sadece büyük bir bakım ve temizlik yapıldı, o kadar... Elektrik ve su tesisatları elden geçirildikten sonra hemen taşındım. Dekorasyon yaklaşık 1,5-2 ayda tamamlandı. şehrin içinden biraz da olsa şehir dışına çıkmak bana çok iyi geldi...”
Ev sahibesi yıllarca modayla iç içe yaşamış biri olduğundan, evin dekorasyonunda da titizlik ve stil ilk anda göze çarpıyor. Evde hem modern ve sade hem de klasik ve antika olmak üzere iki tezat stil bir arada kullanılmış.
SEYAHATLERİMDEN İLHAM ALIYORUM
Arte Tahir, evini dekore ederken nelere dikkat etmiş derseniz... İşte yanıtı:
“Günlük yaşam bölümümün modern ve rahat, renklerin çok pastel tonlarda olmasına özen gösterdim. Bu renkler bana huzur veriyor. Üst salon ise klasik mobilyalarla döşendi. Orayı daha çok misafir ağırlarken kullanıyorum. ıki salonun stili birbirinden farklı. Bu farkı seviyorum. Davetlerde kullandığım için orta alanın boş olmasına önem verdim. Evi dekore ederken ilham kaynaklarım gördüklerim, hoşlandıklarım ve seyahatlerim oldu. Mekanları ferah ve geniş göstermek için bol ayna kullandım. Üst salonda bir ayna bölümüm var. Evde yatak odaları dışında perdeye hiç yer vermedim. Böylece gün ışığının içeri süzülmesine olanak tanıdım. ünkü ben bol ışık seviyorum. Zaten bence bu evlerde fazla perdeye gerek yok, kimse kimseyi görmüyor. Evler yapım aşamasında çok iyi konumlandırılmış.”
ÇOCUKLAR BÜYÜDÜ KENDİMLE KALDIM
Bu koca evde çoğu zaman yalnız... Ve kendisi de hayıflanmak yerine bu yalnızlığın tadını çıkarıyor:
“Artık çocuklar da büyüdü. Miray 20 yaşında oldu ve Londra’ya moda tasarımı okumaya gidiyor. Mehmet Can ise lisede... Evde çok zaman geçirmiyorlar. Dışarda arkadaşlarıyla olmayı tercih ediyorlar. Dolayısıyla evde kendimle baş başa kalmaya çok zamanım oluyor. Kitap okumak, bilgisayarda işlerimi yapmak, müzik dinlemek, televizyon seyretmek, spor yapmak ve bahçe işleriyle uğraşmak, evdeki rutin hayatımı özetleyebilir. Bahçemde çam, erik, kiraz, şeftali ve badem ağaçları, o ağaçların altında da bir bostanım var. Mayıs ayı içinde dikim yapacağım. Domates, biber, salatalık, patlıcan, lahana, maydanoz, nane dikiyorum ve tüm yaz kendi bostanımda yetiştirdiğim ürünlerle besleniyorum. Kendimce organik tarım yapıp evimin ihtiyaçlarını karşılıyorum. Genelde evdeyim. Çok misafirim oluyor. Sürekli gelen gidenim var. Ev büyük olunca, bir şekilde evde sürekli koşturma oluyor. Buradaki doğa ve huzur sayesinde çok mutluyum...”
HAYATA POZİTİF BAKMAYI FELSEFE EDİNDİM
Arte Tahir evi için alışveriş ederken Atölye Derin, Koleksiyon Mobilya, Tepe Mobilya, Step Halı, Ikea, Kervan, Mudo Concept, Monev, Home Store ve Çukurcuma, Horhor antikacılarını tercih etmiş. Hayata pozitif bakmayı felsefe edinmiş Tahir’in evinde de pozitif enerji hakim. Gerek onun kendi aurası, gerekse mobilya ve aksesuvar seçimleri, bu pozitif enerji akışını evin tüm mekanlarına taşıyor.