OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 24, 2004 00:00
ABD’nin Irak’a müdahalesini protesto için 18 aylıkken babasıyla otoyolda barış yolculuğuna çıkan Yunus, otostopçu oldu. 3 yaşına gelen küçük protestocu, bu yazı yine babası Timur Danış’la ilk uzun otostop macerasını tamamlayarak geçirdi. 14 Şubat 2003’te İstanbul’dan başlayan ‘Savaşa hayır’ yürüyüşünün İzmit etabında tanıdık onu. Henüz 14 aylık Yunus, babasıyla birlikte çıktığı bu protesto yürüyüşü soğuk hava ve yol koşullarının ona zarar vereceği gerekçesiyle Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından yarıda kesilmesiyle annesi Barbara Pusch ile birlikte evine gönderilmişti. Yunus bebek artık 3 yaşında ve yollardan yine vazgeçmiş değil. Doğduğu günden beri babasıyla otostop çeken Yunus, artık usta bir otostopçu. 15 Haziran’da İstanbul’dan başlayan 13 günlük otostop macerasıyla da zorlu koşullara dayanıklı olduğunu kanıtladı zaten.
FENERBAHÇE’YSE ÇAKYunus’un şehiriçi otostop maceraları onun otostop jargonuna da iyice hakim olmasını sağlamış. Önceleri babasının yürüttüğü sürücüyle diyalog işini de artık o hallediyor. Araba durunca güvenlik koşulları gereği babasıyla arabanın arka koltuğuna oturan Yunus, ilk olarak sürücüye ‘Adın ne?’ diye soruyor. Kendi ismini de söyledikten sonraki ikinci sorusu ‘Hangi takımı tutuyorsun?’oluyor. Cevap Fenerbahçe’yse şoförle ‘çak’ yapan Yunus’un değişik yanıtlara tepkisi ise ‘Tüh be’ şeklinde oluyor. Yunus’un kendilerini almayan araçlara tepkisi ise kısa ve net; ‘Almadı şerefsiz...’ Tüm araba markalarını ezbere bilen Yunus’un otostoplarda en çok tercih ettikleri ‘Alfa Romeo’ ve ‘BMW.’ Bir keresinde bir belediye otobüsü otostop çağrılarına durunca, ‘Ben buna binmem’ diye ağlamış. Otostop sırasındaki uzun bekleyişlerde ise sırt çantasındaki oyuncaklarını çıkarıp oynuyor yahut etraftaki çocuklarla arkadaşlık ediyor. Baba Timur Danış, oğluyla geçirdiği en güzel zamanların uzun yolculuklar olduğu söylerken, Yunus’un evdeki disiplinli programını yollarda da devam ettirdiklerini belirtiyor; ‘Seyahat boyunca çoğunlukla sırt çantamızdaki çadırla kamping alanlarında kalıyoruz. Orada bile evdeki gibi akşam 20.00’de yatıp, sabah 06.00’da kalkıyoruz. Kalkar kalkmaz ona sütünü içirdikten sonra evde olduğu gibi saat 09.00’da kahvaltı yaptırıyorum. Yedikleri ise hep taze ve temiz yemekler olmak zorunda’ diyor.İLK AŞKININ ADI ANNA Yunus’un sağlığı ve güvenliği ise her şeyden önemli. Danış, ‘Sürücünün hızlı veya dikkatsiz kullandığını hissettiğimde, ‘Çocuğun çişi geldi’ deyip anında iniyoruz. Arabada ikram edilenleri alması ise kesinlikle yasak’ diyor. Yunus yol boyunca hiç ‘Annemi özledim’ diye tutturmamış. Babası, ‘Küçüklüğünden beri annesinin yanındayken beni, benim yanımdayken de onu aramaz. Varolduğu ortamla çok bütünleşen bir çocuk Yunus. Bir tek anaokulunda aşık olduğu arkadaşı Anna’yı soruyor’ diye gülüyor. Küçük Yunus babasıyla birlikte devam edeceği otostop maceralarını Kasım’da yeniden çıkmaya başlayacak olan GİT dergisinde anlatmaya devam edecek. Esnaf lokantalarına bayılıyorAnnesi Avusturyalı bir sosyolog olan ve ailesinin her türlü kirlilikten korumak istediği Yunus şimdiye kadar hiç hamburger, patates kızartması yememiş ve kola içmemiş. Hatta geçen sene uçağa yetişmeye çalışırken acıkınca havalimanında aceleyle aldıkları hamburgeri Yunus’un bir kere ısırdıktan sonra çöpe atması aileyi çok gururlandırmış. Annesi her zaman yemesine izin vermediği için otostop yolculuğu boyunca gittikleri esnaf lokantaları Yunus’u çok mutlu etmiş. Yunus ayrıca şimdiye kadar evde hiç televizyon seyretmemiş. Çocuklarını her türlü şiddet öğesinden korumak isteyen Danış çifti Yunus’un bu ihtiyacını haftada iki defa 20’şer dakikalık barışçıl çizgi fimlerle gideriyor. Yunus’un tek derdi etrafındaki çocukların kendisi kadar paylaşımcı olamayışı. Timur Danış; ‘Biz doğduğundan beri çocuğumuza vermeyi öğrettik. Ancak arkadaşları bu kadar paylaşımcı olmayınca Yunus çok kırılabiliyor’ diyor. Bu çocuğun annesi yok muOtostop sırasında Timur Danış’ın en çok karşılaştığı tepkiler; ‘Sen ne biçim babasın’ veya ‘Bu çocuğun annesi yok mu?’ şeklinde olmuş. Ama Danış’ı en çok etkileyen, otostop sırasında bindikleri arabadaki annelerin çocuk bakımı konusunda kendisine sorular sorması olmuş: ‘Bebekliğinden beri Yunus’a annesiyle ortaklaşa baktığımız için çocuk bakımı konusunda her şeyi biliyorum. Ancak etrafımda bu konuda muhabbet edebileceğim pek kimse yoktu. Yol boyunca arabalarda karşılaştığımız annelerle çocukların uyku saati,
yemek düzeni, hastalıkları konusunda sohbet ettik. ’ Â
button