Güncelleme Tarihi:
Seda Sayan, üst üste gelen ve Türkiye’yi yasa boğan şehit haberleri üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup yazdı. Ünlü şarkıcı mektubunda, terörün son bulması için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu belirtti. Sayan, “Türkiye’nin ‘Seda Bacı’sı olarak, şehitlerimiz ve şehit ailelerinin acısını yüreğinde yaşayan biri olarak emirlerinizi bekliyorum” diye yazdığı mektubunu “Bugün Benim Ölüm Değil Düğün Günüm” şarkısının sözleriyle bitirdi. İşte sözü Sayan’la aşk yaşadığı öne sürülen Erkan Çelik’e, bestesi Ahmet Özden’e ait olan, Coşkun Yıldız’ın seslendirdiği o şarkı:
Bugün Benim Ölüm Değil Düğün Günüm Anne
Bu dağların ardında kanlar dökülür
Anamın ciğeri bir haberle sökülür
Oğlun şehit deyince ağıtlar yakılır
Bugün benim ölüm değil düğün günüm anne
***
Gözlerim hafiften ıslak ama buğulu da olsa görüyorum ve her şeyi duyabiliyorum
Neden toplandı bu insanlar, nedendir bu kalabalık bilmiyorum
Herkes bir ağızdan konuşuyor anlamıyorum
Off bak yine kilitlendi trafik ve başımı ağrıttı korna sesleri
Garip bir durum var ortada ve herkes bana bakıyor
Aslında çok özel bir şey de yapmıyorum
Birileri koşturuyor sağa sola
Nedir bu telaş, bir sakin olun bile diyemiyorum
Tepkisizce bakakaldım insanların bu mahşeri kalabalığına
Güneş tepemde alnımdan bir şeyler akıyor, terliyorum galiba diyeceğim ama üşüyorum ve üzerimi örtün bile diyemiyorum
Sanki ayaklarımın üzerinde bir buz dağı var soğuk ve kıpırdayamıyorum
Hafiften de uykum var galiba, gözlerim dalıp dalıp gidiyor
Bu saatte de uyunmaz ki be, gözlerim açık ama rüya gibi bir şeyler görüyorum
Ailem, dostlarım, sevdiklerim, sevmediklerim iyi kötü sıradan rüyalar işte
O ağlayan ses annemin mi yoksa ben halen rüyada mıyım
Babamın ne işi var burada iş saatinde buraya gelmiş
O da ağlıyor, eyvah diyorum kesin bir şey oldu
Kardeşlerim de burada
Annem elini alnıma koyduğunda anladım yaralı olduğumu
Ve bu kalabalık, bu ağıt sesleri her şey birbirine girdi
Hep derlerdi kıyamet koparken çığlıklar, ağıtlar birbirine karışır diye
Bana kıyamet çoktan kopmuştu, en son duyduğum ses “Bizi bırakma” olmuştu
Şimdi daha rahat görüyorum her şeyi ve iste oradayım kahpe kurşunun hedefiyim
Ve daha 21 yaşındayım
Alnımdan akan kan, suya hasret toprağın yeşerme umudu olmuştu
Hiçbir şey değil de en çok annemi öpemeden gitmek bana koymuştu
Bazen yine de düğün gibi geliyor insanların benim için oluşturduğu kalabalıklar
Ben son olmak istiyorum bitsin artık bu ağıtlar
Biz ölsek de bizden sorulur bir gün yemyeşil olacak bu dağlar
Neyse artık geldik
Hep vardır ya son durak kara toprak
Bedenimde son bir acı kara taşa değen başım
Üç günlük dünyada vatana feda olsun naaşım
***
Bir kurşun saplanır garip bedenime
O an ateş düşer anamın yüreğine
Şehit diye yazsalar da mezar taşımın üzerine
Bugün benim ölüm değil düğün günüm anne