Şarkılarımız Anadolu'da kalem ve silgi olacak

20 Ekim’de MİKADER yararına sahneye çıkacaksınız. Nasıl bir konser olacak?   �

- Ben, Candan Erçetin ve Nükhet Duru, beş yıl önce Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde Melih Kibar’la Çiğdem Talu’nun şarkılarını seslendirmiştik. O konserde müthiş bir enerji oluşmuştu. MİKADER Başkanı Nesrin Ercan da o konserdeydi. Kendisi benim çok sevdiğim bir dostumdur. Hayalinde hep o konseri yeniden yapmak varmış. Bu hayali anlattığında çok heyecanlandım ve hemen gerçeğe dönüştürmek için kolları sıvadık. Çiğdem Talu ve Melih Kibar’ın unutulmaz şarkılarından oluşan bir repertuvar hazırladık. Konserden elde edilecek gelir, Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki çocukların eğitimi için kullanılacak. Bizim şarkılarımız Anadolu’nun ücra köşelerinde kitap olacak, kalem olacak, silgi olacak...

* Konserde sizden başka kimler sahneye çıkacak? �

- Düşündüğüm konsept, geçmişten geleceğe unutulmaz şarkıları seslendirmekti. O yüzden genç arkadaşları da bu konsere dahil ettik. Ben geçmişi simgeliyorum, onlar da geleceği. Melih Kibar ile çalışmış, ona vokal yapmış arkadaşları tercih ettim. Konserde Yonca Lodi, Zeynep Alasya, Tuba Önal, Sibel Gürsoy ve oğlum Murat Evgin sahneye çıkacak. Murat büyük bir Melih Kibar hayranıdır.

Kasımda single nisanda albüm

* Oğlunuz Murat Evgin, geçtiğimiz gün Twitter’da yeni single’ınız için iki şarkı hazırladığını duyurdu. Single’ınız ne zaman çıkacak?

- Murat şu an stüdyoda çalışmalarına devam ediyor. Yeni yılla ilgili bir şarkı besteledi. Geçtiğimiz gün arayıp çalışmaların nasıl gittiğini sordum, “Çok yoğun, çok zor gidiyor. Parası da olmasa çekilir dert değil” dedi. (Gülüyor) Single, kasım ortasında çıkacak. İçinde iki şarkının ikişer farklı versiyonu yer alacak. Kendi şarkılarımı da nisan ayında çıkaracağım albüme saklıyorum. Baba-oğul çalışmak çok keyifli.

Rize'ye okul yaptırmak istiyoruz

“Ben gençlik yıllarımdan beri sivil toplum kuruluşlarına destek olmaya çalışıyorum. Politik konularda beyanat vermek yerine bu tarz işler yapmak, sanatçıya daha kalıcı ve daha anlamlı bir duruş sağlıyor. Türkiye Spastik Çocuklar Derneği’nin kurucu üyesiyim, İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfı’nın yönetim kurulu üyesiyim ve birçok vakfa da yardımcı olmaya çalışıyorum. Daha önce TOÇEV ile çalıştım ve babam için Van’da Cevdet Engin İlkokulu yaptık. Şimdi de annemin memleketi Rize’ye okul yapmak istiyoruz. Bu ülkeden aldıklarımızı iade etmek, ayrı bir zevk.”

Cem Yılmaz'ı TV'ye ilk çıkaran benim

* Konserleriniz, anlattığınız fıkralarla renkleniyor. Günlük hayatta da böyle şakacı mısınızdır?

- Şaka yapmayı çok severim. Espritüel bir yapım vardır. Murat’a da her zaman neşeli olmayı aşıladım. Zamanla her şeyiniz oluyor ama neşeyi yitirdiğiniz zaman diğer hiçbir şeyin anlamı kalmıyor.

* Stand-up’çılardan en çok kime gülersiniz?

- Cem Yılmaz’a. Çok zeki ve modern olduğunu düşünüyorum. Komedi çok çabuk değişiyor. En çabuk eskime komedide oluyor. Ama Cem hâlâ yepyeni. O çıktıktan sonra zaten bütün komedyenleri yeniden değerlendirmek gerekti. Ondan sonra yeni bir jenerasyon oluştu. Cem’i ilk keşfeden ve televizyona çıkaran da benim bu arada.

* Öyle mi, nasıl keşfettiniz?

- Yıllar önce Şener Şen aradı, “Leman Kültür’de bir çocuk var, mutlaka izlemelisin” dedi. Gittik, izledik. Şoke olduk doğrusu. O dönemde “Erol Evgin Şov” adında bir program sunuyordum. “Programıma mutlaka gelmelisin” diye ısrar ettim. Cem ilk kez o programda televizyona çıktı.

* Peki Şahan Gökbakar’ı komik buluyor musunuz? “Recep İvedik” serisi bazı kesimler tarafından çok eleştirildi. Siz izlediniz mi o filmleri?
 
- Hayır, izlemedim. Televizyonda denk geldim, biraz izledim ama çok ilgimi çekmedi. Eleştirenler vardır, fakat sanatta her şeye açık olmak lazım. Alt tarafı bir film. O kadar çok laf kaldırmaz. Şahan’ı da çok severim ayrıca. Çok yetenekli bulurum. “Recep İvedik” tiplemesinin dışında daha yeteneklidir.