Şarkılarım sığ sularda yüzen balıklara değil

NÜKHET DURU FOTOĞRAFLARI �

“Bu şarkılar aşka ve hayata aşık kişilere iyi gelecek” diyerek çıkardınız “ılk 2” adlı single’ı... Çok iddialısınız...

- Albümde insanın kendiyle yüzleşmesine ve bazı şeylerin farkına varmasına yardımcı olacak şarkı sözlerihe yer verdim. Bunlar sığ sularda yüzen balıklara değil!�
 
Sizin aşkınıza ne iyi gelir peki?         �

- Birincisi özen... Sonra dikkat ve zeka...�
�
Çok uzun süre albüm çıkarmadınız, neden?           �

- Bir şarkıcının temcit pilavı gibi ortalıkta olması hoş değil. Hele bu kadar kalabalık bir ortamda... ınsan bir nadas dönemi istiyor. Ayrıca albüm yapmak da çok zor... Çok büyük emek, çok büyük para, çok büyük zaman istiyor. Ve ben iki yıldır albüm üzerinde çalışıyorum.

Şu an ne durumda peki?

- Albüm hazır ama yaz rehavetine kurban edemedim o repertuvarı. O yüzden havasını “ılk 2”yle biraz belli edelim, şimdilik yeter dedik. Albümü sonbaharda çıkaracağız.

GAY OLMAK DOĞANIN BİR ŞAKASI BENCE

Klip şarkınız “Beni Sil, Beni Geç”te bir türlü yola getiremediğiniz sevgilinize sesleniyorsunuz. Gerçek hayatta ne yaparsınız, farklı bir taktiğiniz olur mu?

- Çabuk küsüp geri çekilen biriyim ben. Taktik falan uygulayamam. Sevgiliye ısrarcı olmam, giderse gidebilir yani.

Aşka uzak kalmanızın nedeni, yoğurdu üfleyerek yeme isteği mi?

- Hayır. Eski yaşanmışlıkları yeni gelenlere ödetmek gibi bir aptallık yapmam. Her insana kalbim açıktır, koşulsuz şartsız yaklaşırım, ta ki beni kırıp dökene kadar. Ondan sonra uzaklaşırım. Açıkçası “aşk benim ilgi alanımda değil” veya “artık bezginim” gibi bir durumum da yok, sebep başka bir şey istemem. ınsan olgunlaştıktan sonra sıradan nağmelerle geçiştiremiyor.

Aşk konusunda genç kızlara ilginç bir tavsiyede bulundunuz, “Gay olmayan birine rastlarsanız kaçırmayın” dediniz.

- Gerçekleri söyleyince yıldırımları üzerinize çekiyorsunuz.

Bir de yüzde vermiş, “Erkeklerin yüzde 60’ı gay oldu” demişsiniz...

- O aslında espriyle karışık bir durumdu. Asla gay’leri küçümsemiyorum, dışlamıyorum. Ayrıca gay olmak da doğanın bir şakasıdır bana göre. Hastalık olarak asla algılamam. Ben dil, din, ırk ayrımlarına karşıyım. Ancak sürekli bu “Sevgiliniz yok” muhabbetti gündeme getirilince, bir anda bana geldiler, böyle konuştum, ne yapayım!

“PAVYON” ADINI BENİMSEYEMEDİM

Oğlunuz Cem, 20 yaşında oldu. Ne yapıyor, nerede okuyor? Basında hiç görünmemesinin nedeni ne?

- Evet, delikanlı artık, 20 yaşında dediğin gibi... Dersleri çok iyi, ergenlikteki azgın dönemlerini atlattık. Ancak top krizimiz devam ediyor. Arıyorum, kimi zaman “Lütfen kapat, yanlış zaman” diyor. Ben fan fini fin fon sanıyordum, meğer maç izliyormuş (gülüyor). Canım oğlum, büyük aşkım. Henüz 10 yaşındayken verdiğimiz bir karar gereği görünmüyor ortalarda. Babamız Dikran da katıldı bu kararımıza. “Ben birinin oğlu olarak değil, kendi kimliğimle yaşamak istiyorum” dedi. Cem sporcudur. Mesela, Bulgaristan’a gitti, masa tenisinde Türkiye’yi temsil etti. Bunu kimse bilmedi ama...

Cem’den Cenk’e geçelim... Cenk Eren’in pavyon eğlencesine neden gitmediniz?

- Gidenleri aşağılamış gibi olacağım ama bizim dönemimizde “pavyon”, yavşamış bir eğlence biçimi sayılırdı. Ben bunu benimseyemedim, bana hitap etmiyor. Kavgalı değiliz... Cenk benim orada çıkmamı da istedi ama çıkamam. Yoksa Cenk’i çok severim, ben onu Günay’a çektim aldım. ınsanlar bana karşı çıktığında “Sizi ilgilendirmez, ben onu seviyorum, iyi insan” dedim. Ayrıca şu an bana ihtiyacı olduğuna inansam giderdim, ama ihtiyacı da yok. Ben kötü günlerde varım.

Sahneleri özlemedin mi?

- Özledim tabii. Bizim jenerasyon biraz titizdir, ayrıntıları bile düşünürüz. Yeni bir repertuvar olmadan sahneye çıkmak istemiyorum. Teklifler var elbette ama titiz davranıyorum. “Senin malın eskimez” diyorlar. Olabilir. Ama ben eskilerin yanına yeniyi koymazsam her şey köhneymiş gibi geliyor.

SÜRPRİZ HAZIRLIĞINDAYIM

Gelelim “Nükhet Duru ile Pazar Keyfi” adlı programa. Türkan şoray’la başladığınız programla ilgili neler söylemek istersiniz?

- Kariyerimin en önemli televizyon programı bu... Çünkü bugüne kadar hep partnerim vardı, bu kez tek başınayım. Canlı yayında sohbetler ediyor, şarkılar söylüyorum. Bu arada televizyonla ilgili sürpriz bir program hazırlığım var.

Nasıl bir program olacak?

- Çalarlar, o nedenle şimdilik bende kalsın.

MUTLULUĞUN YANINDA BİRAZ DA HÜZÜN VAR

Son bir mesajınız var mı?

- Mutluyum, coşkuluyum, istekliyim... Ancak mutluluğumun yanında biraz da hüzünlerim var. Bir garip bahar yaşıyorum bu yıl. Mutlu ve hüzünlü...

Mutluluğu anladım da hüzün nereden geliyor?

- Bilmiyorum, böyle garip bir durum var işte... Hüznün kaynağını çözemedim.