Şarkıcı değil parti kızı
Güncelleme Tarihi:
Manken Nilay Dorsa’ya podyumlar dar geldi, o da bir albüm çıkarıp müzik dünyasına adım atmaya karar verdi. “Afrodizyak” adlı albümüyle müzikseverlerin karşısına çıkan Dorsa, “Şarkıcı olmak gibi bir iddiam yok, ben parti kızıyım” diyor.
“Afrodizyak” adlı bir albümle müzik dünyasına adım attınız. Nereden çıktı albüm yapma fikri?
- Sahneleri oldum olası seviyorum. Son iki yıldır kabıma sığamadığımı, podyumun bana dar geldiğini hissediyordum. Bu nedenle festivallerde ve bayi toplantılarında sunuculuk yapmaya başladım. Sonra gece kulüplerinden DJ’lik teklifleri geldi, kabul ettim. Ama çaldığım müzikten ziyade, renkli şovlarımla ve sahne kostümlerimle konuşulur oldum. İnsanların eğlence anlayışını ve patlama noktalarını da keşfedince, asıl yapmak istediğim işin ne olduğunu anladım. Evet, ben bir show girl’düm. Bu arada albüm yapmam için birçok yapımcıdan teklif geldi. Aslında şarkıcı olmayı hiç düşünmüyordum, yapmak istediğim daha kalıpsız, daha bana özgü bir şeydi. Menajerim Maria’yla bir proje hazırlamaya karar verdik ve bize inanan bir ekiple çalışmaya koyulduk. Beş ay stüdyoya kapandık, elektronik sound’lu bir albüm hazırladık. Beş şarkı ve bir remiksten oluşan “Afrodizyak”, işte böyle doğdu.
Neden elektronik müziği tercih ettiniz?
- Aslında ben her tarz müziği seviyorum. Rock da dinliyorum, türkü de. Ama şu anki şovlarımla daha çok örtüşeceğini düşündüğüm işin elektronik müziği tercih ettim.
Albüm için gerekli olan finansmanı nasıl sağladınız?
- Ben bu işe 12 yıllık mankenlik ve sunuculuk hayatımdan sonra geçiş yaptım. Tüm kazandıklarımı bu projeye yatırdım diyebilirim. Arkasına sağlam birilerini alanlar daha hızlı yol alıyor. Bense tek başıma ilerlediğim için hedeflerime biraz geç ulaşıyorum.
LİVANELİ LEYLİM LEY’İ ARMAĞAN ETTİ
Sesiniz konusunda iddialı mısınız?
- Bu albümü çıkarmak hakikaten çok zor oldu benim için. Yaklaşık yedi ay şarkı aradım. Manken olduğum için önyargılarla karşılaştım. “Bir manken daha mı şarkıcı oluyor?” diye düşündüler. Bekli de haklılardı, çünkü bugüne kadar çoğu meslektaşımın yaptığı denemeler hüsranla sonuçlanmıştı. Ancak benim diğerlerinden en büyük farkım, “Çok güzel bir sesim var, zenci gırtlağına sahibim” diyerek yola çıkmayışımdı. Zaten bunu insanlara empoze edince, inanılırlığım arttı.
Albümde Zülfü Livaneli’nin “Leylim Ley” şarkısını da yorumlamışsınız. Nasıl aldınız o parçayı?
- “Leylim Ley” son dakikada, bir tesadüf sonucu albüme girdi. O nedenle bu şarkının benim uğurum olduğuna inanıyorum. Albümü tamamladıktan 20 gün sonra, Güllük Festivali’nde sunuculuk yapmak üzere Bodrum’a gittim. Festivalde Zülfü Livaneli de sahne aldı. Kendisiyle tanışıp projemden bahsettim ve onun çok güzel jestiyle karşılaştım. Bana “Leylim Ley”i armağan etti. Müzik yolculuğuma attığım ilk adımda, benim için büyük bir prestij oldu bu. Büyük bir zevk ve heyecanla okudum, umarım dinleyiciler de beğenir.
Artık bir albümünüz var, peki “Ben şarkıcıyım” diyebiliyor musunuz?
- Hayır, ben parti kızıyım. Şarkıcılık başka bir şey. Şarkıcı olmak gibi bir iddiam da yok zaten. Biz butik bir iş yaptık ve dinleyiciye sunduk. Henüz bu alanda çok yeniyim, insanlar zamanla beni müzik dünyasında bir yere koyacaklardır. Ben her şeyi dinleyicilerin takdirine bırakıyorum.
SİVRİ DİLLİ DOBRA MANKEN
İlk klibinizi “Aşk Plajı” şarkısına çektiniz. Var mı böyle bir plaj?
- Var tabii ki; çıplaklar plajı! Böyle bir plajda anca sevgiliyle romantik saatler geçirilir ve sevişilir... Klibi Tamer Aydoğdu yönetmenliğinde, neredeyse 24 saatte çektik. Şu anda müzik kanallarında yayınlanıyor ve çok güzel tepkiler, tebrik telefonları alıyorum. Herkes yurtdışında çekildiğini sanıyor ama çekimleri Beykoz Kundura Fabrikası’nda yaptık.
Albümde “Harbie Kız” adlı bir şarkı da var. Sizi mi anlatıyor bu şarkı?
- Erem Yıldız, bir gece beni arayıp “Nilay tam sana göre bir şarkım var” dedi ve bu şarkıyı bana dinletti. Hakikaten, cuk üzerime oturdu. Mankenlik hayatım boyunca yaptığım gerçekçi açıklamalardan dolayı bana hep “harbi kız, sivri dilli manken, dobra manken” yakıştırmaları yapıldı. Bundan da asla rahatsızlık duymadım. Aksine, gurur duydum.
Bundan sonraki hedefleriniz neler?
- Bundan sonraki hedefim, bu single üzerinde yoğunlaşıp, şovlarımla üniversitelerde ve kulüplerde müzikseverlerin karşısına çıkmak.
AZ KALSIN TARKAN’LA PİŞTİ OLACAKTIK!
“Aşk Plajı” adlı şarkımda “Bu yaz adımı kalbine yaz, seviyorum de bağır avaz avaz, yanında yoksam her şeyin noksan, aşk plajı bile ayaz ayaz” diyorum. Bu şarkının adını önce “Adımı Kalbine Yaz” koymuştuk, son dakikada “Aşk Plajı” diye değiştirdik. Bu arada Tarkan’ın da yeni albümüne “Adımı Kalbine Yaz” adını verdiğini öğrendim. İyi ki son dakikada şarkımın ismini değiştirmişiz, yoksa Tarkan’la pişti olacaktık! Bu arada Adnan Şenses’in 1972 yılında çıkardığı albümün ismi de “Adımı Kalbine Yaz”.
AFRODİZYAK ETKİSİ YARATACAĞIM
Albümün ismi neden “Afrodizyak”?
- “Afrodizyak” adlı şarkımın söz ve müziği Murat Güneş’e ait. Murat bana şarkıyı verirken “Nilay bu şarkıyla afrodizyak etkisi yaratacaksın” dedi. Ben de eğlence sektöründe afrodizyak etkisi yaratacağıma inandığım için, albüme bu ismi verdim.