Sarışınlara pembe esmerlerle kumrallara bronz ve kahve
Güncelleme Tarihi:
Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2008 00:00
İlkbahar ve yazın ışığı, sıcaklığı, neşesi, sezonun makyaj modasını da etkiliyor. Doğal ancak kadınsı ve ışıldayan makyaj, sezonun olmazsa olmazı. Nivea’nın uluslararası makyaj danışmanı Mario De Luigi, sarışınlara gözlerde ve dudaklarda pembe tonlarını, esmerler ile kumrallara ise bronz ve kahve tonlarını öneriyor.
Mario De Luigi, parlak yaz güneşiyle uyumlu, kadının içindeki enerjiyi ortaya çıkaran bakışlara sahip olmak için, göz makyajının çok önemli olduğunu hatırlatıyor. Pembe, bronz, kahve ve bej ile renklendirilen gözler, genel olarak aydınlık bir görünüm kazanıyor. Dolgunluk veren maskarayla da kirpikler vurgulanıyor.
Makyajın vazgeçilmezi olan pürüzsüz bir ten için, cilt rengiyle uyumlu fondöten seçimine çok dikkat edilmeli. Güneşte ışıldayan, hafif pırıltılı pudranın üzerine elmacık kemiklerine uygulanan pembe ve şeftali tonlarındaki allıklar, makyajı tamamlıyor.
Yaz meyvelerinin tazelik ve lezzetini taşıyan pembe ve şeftali tonlarında parlatıcılar, dudakların daha az ön planda olmasını sağlarken, kadınların doğallığını ve enerjisini koruyor. Luigi, yaz makyajı için hafif renklendirme sağlayan rujlar ve özellikle parlatıcılar öneriyor.
Bu arada, yaz günlerinin ışıltısıyla uyumlu pudrayla abartmadan bronz görünüm kazandırılmış cilt, makyajın vazgeçilmezleri arasında.
Tırnakların bakımlı olması da unutulmamalı. Açık tonlarda renklendirilen tırnaklarla bu güzel görünüm tamamlanabilir.
En sık yapılan makyaj hataları
YÜZ ŞEKLİNİ GÖZARDI ETMEK: En sık yapılan hata, yüz şeklinin ihtiyaçlarını bilmeden, gelişigüzel makyaj yapmak. Bu nedenle yüzdeki kusurlar kapatılamaz ve hatta bazen daha da belirginleşebilir. Bundan kaçınmak için, kişinin, yüz tipini ve kusurlu bölgelerini bilmesi, bu kusurları kapatarak yüz şekline uygun makyajı yapması gerekir.
BRONZ GÖRÜNMEK İÇİN ISRAR ETMEK: Saç, ten ve göz rengiyle uyumsuz renklerin seçilmesi ve renklendirmede abartı da sık yapılan hatalardan. Özellikle fondöten, cildin doğal rengiyle uyumlu bir tonda seçilmeli. Cilt rengi tamamen değiştirilmeye kalkışılmamalı. Daha bronz görünmek için koyu renk fondöten veya pudra kullanımı sık yapılan bir hata. Bu yüzde maske varmış etkisi yaratır ve kötü bir görüntü oluşturur.
RENKLİ GÖZE AYNI RENKTE FAR, KALEM SÜRMEK: Göz makyajı, gözün yapısına ve rengine göre yapılmalı. Birçok kadın bunları dikkate almadan göz makyajı yapar. Yanlış seçilen renkler ve yanlış tarzda uygulanan farlar, güzelleştirmenin tersine kötü bir görüntüye neden olur. En sık yapılan yanlışlardan biri de, mavi ve yeşil renkli gözlerde aynı renk far ve kalem kullanmaktır. Göz makyajında, göz rengine yakın tonlardan kaçınılmalı.
TOPAK TOPAK RİMEL SÜRMEK: Gereğinden fazla uygulanan maskaralar, kirpikleri sert gösterir ve topaklanmaya sebep olur. Bunu önlemek için uygulamanın çok fazla tekrarlanmaması gerekir. Eğer çok fazla maskara sürülmediği halde bu görünüm oluşuyorsa, maskara kurumaya başlamış demektir ve değiştirilmesi gerekir.
Çok gençlerle ileri yaştakilere, doğal tonlar yakışır
Makyaj yapmanın bazı püf noktaları var. Önemli olan, bakımlı, düzgün ve güzel bir görünüme sahip olmak. Bu gelişigüzel makyaj yapmak anlamına gelmiyor. Kişinin yaşına, giyimine, kişiliğine, yüz hatlarına, ten ve saç rengine göre makyaj yapılmalı. Makyaj yaparken unutmamanız gereken birkaç nokta:
Kusurlarını kapatmaya çalışırken doğallıktan uzaklaşmayın.
Özelikle gençler, renkleri daha doğal tonlarda seçmeli ve çok yoğun renklendirmelerden kaçınmalı.
Yaş ilerledikçe yine makyajın fazlasından kaçınılmalı. Fazla makyaj yüzde maske görünümüne yol açabilir. Hatta zaman zaman daha yaşlı görünüme sebep olur.
Makyaj, diğer özelliklerle bütünsellik içinde olmalı. Tek başına dikkat çekmemeli.
Kozmetiklerin daha iyi görünüme katkısı büyük. Ancak aşırı miktarda, çok çeşitli ya da uygun olmayan ürün kullanımı sorunlara zemin hazırlıyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Erkek, kadınların yüzde 50-62’sinin derisinin hassas ve kolay tahriş olduğunu söylüyor. İşte bu hassas grup, uygun olmayan kozmetiklere hiçbir şekilde tolerans gösteremiyor.
Kozmetiklere bağlı olarak ciltte yanma, batma, kaşıntı, kuruluk, kepeklenme ve kızarıklık gelişmesi, sorun belirtisi. Kozmetik seçiminde kişinin yaşı, deri tipi, deri hassasiyeti, deri yaşlanmasının derecesi, barındırdığı değişiklikler, mevcut diğer deri hastalıkları, iç hastalıkları, kişinin alışkanlıkları dikkate alınmalı. Doç. Dr. Erkek’e göre kullanılacak ürün spektrumuna dermatologla birlikte karar verilmeli.
NEMLENDİRİCİYE DİKKAT
Kozmetikler içinde en çok nemlendiriciler kullanılıyor. Ancak her tip nemlendirici cilt ihtiyacını karşılamıyor. Kadınların çoğunun cildi, herhangi bir nemlendiriciye karşı kızarıklık ve kepeklenme gibi tepkiler verebiliyor. Daha fenası, alerjik reaksiyon veya tahrişle ekzemaya neden olabiliyor. Doç. Dr. Erkek, "Örneğin akneli bir cilt için yağlı, katı nemlendirici değil akışkan, sıvı, su bazlı nemlendirici seçmek gerekir" diyor.
Protez tırnak yapıştırıcıları ciddi sorunlara yol açabiliyor
Manikürün el, pedikörün de ayak bakımı ve güzelliğine katkısı tartışılmaz. Ancak çok sık veya hatalı yapılması sorunlara yol açabiliyor.
Tırnak bozuklukları, tırnak etrafı enfeksiyonlarıyla hepatit B, hepatit C, HPV ve mantar enfeksiyonları bulaşabilir.
Çok bilinçli ve dikkatli bir şekilde, kişinin kendine ait tırnak setiyle kanama olmaksızın ve aralıklı olarak yapılırsa sıkıntı olmaz.
Son zamanlarda yaygın olarak takılan protez tırnaklardaki yapıştırıcılar ve akrilik türevi kimyasal maddeler tırnak altı kanamalara, tırnak etrafında şişme ve enfeksiyona, tırnak etrafı ve altında ekzemaya ve tırnak şeklinin bozulmasına yol açabilir.
Makyajın vazgeçilmezi olan pürüzsüz bir ten için, cilt rengiyle uyumlu fondöten seçimine çok dikkat edilmeli. Güneşte ışıldayan, hafif pırıltılı pudranın üzerine elmacık kemiklerine uygulanan pembe ve şeftali tonlarındaki allıklar, makyajı tamamlıyor.
Yaz meyvelerinin tazelik ve lezzetini taşıyan pembe ve şeftali tonlarında parlatıcılar, dudakların daha az ön planda olmasını sağlarken, kadınların doğallığını ve enerjisini koruyor. Luigi, yaz makyajı için hafif renklendirme sağlayan rujlar ve özellikle parlatıcılar öneriyor.
Bu arada, yaz günlerinin ışıltısıyla uyumlu pudrayla abartmadan bronz görünüm kazandırılmış cilt, makyajın vazgeçilmezleri arasında.
Tırnakların bakımlı olması da unutulmamalı. Açık tonlarda renklendirilen tırnaklarla bu güzel görünüm tamamlanabilir.
En sık yapılan makyaj hataları
YÜZ ŞEKLİNİ GÖZARDI ETMEK: En sık yapılan hata, yüz şeklinin ihtiyaçlarını bilmeden, gelişigüzel makyaj yapmak. Bu nedenle yüzdeki kusurlar kapatılamaz ve hatta bazen daha da belirginleşebilir. Bundan kaçınmak için, kişinin, yüz tipini ve kusurlu bölgelerini bilmesi, bu kusurları kapatarak yüz şekline uygun makyajı yapması gerekir.
BRONZ GÖRÜNMEK İÇİN ISRAR ETMEK: Saç, ten ve göz rengiyle uyumsuz renklerin seçilmesi ve renklendirmede abartı da sık yapılan hatalardan. Özellikle fondöten, cildin doğal rengiyle uyumlu bir tonda seçilmeli. Cilt rengi tamamen değiştirilmeye kalkışılmamalı. Daha bronz görünmek için koyu renk fondöten veya pudra kullanımı sık yapılan bir hata. Bu yüzde maske varmış etkisi yaratır ve kötü bir görüntü oluşturur.
RENKLİ GÖZE AYNI RENKTE FAR, KALEM SÜRMEK: Göz makyajı, gözün yapısına ve rengine göre yapılmalı. Birçok kadın bunları dikkate almadan göz makyajı yapar. Yanlış seçilen renkler ve yanlış tarzda uygulanan farlar, güzelleştirmenin tersine kötü bir görüntüye neden olur. En sık yapılan yanlışlardan biri de, mavi ve yeşil renkli gözlerde aynı renk far ve kalem kullanmaktır. Göz makyajında, göz rengine yakın tonlardan kaçınılmalı.
TOPAK TOPAK RİMEL SÜRMEK: Gereğinden fazla uygulanan maskaralar, kirpikleri sert gösterir ve topaklanmaya sebep olur. Bunu önlemek için uygulamanın çok fazla tekrarlanmaması gerekir. Eğer çok fazla maskara sürülmediği halde bu görünüm oluşuyorsa, maskara kurumaya başlamış demektir ve değiştirilmesi gerekir.
Çok gençlerle ileri yaştakilere, doğal tonlar yakışır
Makyaj yapmanın bazı püf noktaları var. Önemli olan, bakımlı, düzgün ve güzel bir görünüme sahip olmak. Bu gelişigüzel makyaj yapmak anlamına gelmiyor. Kişinin yaşına, giyimine, kişiliğine, yüz hatlarına, ten ve saç rengine göre makyaj yapılmalı. Makyaj yaparken unutmamanız gereken birkaç nokta:
Kusurlarını kapatmaya çalışırken doğallıktan uzaklaşmayın.
Özelikle gençler, renkleri daha doğal tonlarda seçmeli ve çok yoğun renklendirmelerden kaçınmalı.
Yaş ilerledikçe yine makyajın fazlasından kaçınılmalı. Fazla makyaj yüzde maske görünümüne yol açabilir. Hatta zaman zaman daha yaşlı görünüme sebep olur.
Makyaj, diğer özelliklerle bütünsellik içinde olmalı. Tek başına dikkat çekmemeli.
Kozmetiklerin daha iyi görünüme katkısı büyük. Ancak aşırı miktarda, çok çeşitli ya da uygun olmayan ürün kullanımı sorunlara zemin hazırlıyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Erkek, kadınların yüzde 50-62’sinin derisinin hassas ve kolay tahriş olduğunu söylüyor. İşte bu hassas grup, uygun olmayan kozmetiklere hiçbir şekilde tolerans gösteremiyor.
Kozmetiklere bağlı olarak ciltte yanma, batma, kaşıntı, kuruluk, kepeklenme ve kızarıklık gelişmesi, sorun belirtisi. Kozmetik seçiminde kişinin yaşı, deri tipi, deri hassasiyeti, deri yaşlanmasının derecesi, barındırdığı değişiklikler, mevcut diğer deri hastalıkları, iç hastalıkları, kişinin alışkanlıkları dikkate alınmalı. Doç. Dr. Erkek’e göre kullanılacak ürün spektrumuna dermatologla birlikte karar verilmeli.
NEMLENDİRİCİYE DİKKAT
Kozmetikler içinde en çok nemlendiriciler kullanılıyor. Ancak her tip nemlendirici cilt ihtiyacını karşılamıyor. Kadınların çoğunun cildi, herhangi bir nemlendiriciye karşı kızarıklık ve kepeklenme gibi tepkiler verebiliyor. Daha fenası, alerjik reaksiyon veya tahrişle ekzemaya neden olabiliyor. Doç. Dr. Erkek, "Örneğin akneli bir cilt için yağlı, katı nemlendirici değil akışkan, sıvı, su bazlı nemlendirici seçmek gerekir" diyor.
Protez tırnak yapıştırıcıları ciddi sorunlara yol açabiliyor
Manikürün el, pedikörün de ayak bakımı ve güzelliğine katkısı tartışılmaz. Ancak çok sık veya hatalı yapılması sorunlara yol açabiliyor.
Tırnak bozuklukları, tırnak etrafı enfeksiyonlarıyla hepatit B, hepatit C, HPV ve mantar enfeksiyonları bulaşabilir.
Çok bilinçli ve dikkatli bir şekilde, kişinin kendine ait tırnak setiyle kanama olmaksızın ve aralıklı olarak yapılırsa sıkıntı olmaz.
Son zamanlarda yaygın olarak takılan protez tırnaklardaki yapıştırıcılar ve akrilik türevi kimyasal maddeler tırnak altı kanamalara, tırnak etrafında şişme ve enfeksiyona, tırnak etrafı ve altında ekzemaya ve tırnak şeklinin bozulmasına yol açabilir.