Sarhoş olmak zorladı

ROMANTİK KOMEDİ (FRAGMAN)

ROMANTİK KOMEDİ FİLMİNDEN FOTOĞRAFLAR

 “Romantik Komedi”de Zeynep karakterini canlandırıyorsunuz. Nasıl biri bu Zeynep?
- Kızların akıl hocası, grubun beyni gibi biri diyebilirim. Tamamen mantığı doğrultusunda hareket eden, kuralcı bir kız. Hiçbir hayali ya da planı yok. Özel hayatını hep geri planda tutuyor, çünkü hayatındaki birinci önceliği kariyeri. İş dışındaki her şey ona göre formaliteden ibaret...

Çekimler nasıl geçti?
- Başlangıç sahnemiz düğündü... Hikaye oradan başlıyor. Benim en zorlandığı ise barda eğlendiğimiz ve felaket sarhoş olup kustuğum sahne... Hiç öyle bir tip olmadığından o sahneyi canlandırmakta gerçekten çok zorlandım.

Çekimler ne kadar zamanda tamamlandı?
- Bir ayda filmi tamamladık. Daha önce reklam çekimleri yapan Ketche ve ekibi ile çalıştık. O kadar ayrıntılı çalıştılar ki görüntüler, renkler her şey çok güzel oldu.

Zeynep karakteriyle aranızda bazı benzerlikler var sanki...
- Ben de Zeynep gibi çok düşünen biri değilimdir. Genellikle olayları akışına bırakırım. Ama bir farkımız var; o çok kuralcı. Herkes bana göre hareket etmeli diye düşünüyor ve çevresindekileri hakimiyeti altına almaya çalışıyor.

Filmde Esra ve Didem karakterlerine akıl veriyorsunuz. Gerçek hayatta da akıl danışılan biri misinizdir?
- Bana çok yabancı bir duygu değil açıkçası...

İNSANLARA ÇOK ÇABUK GÜVENİRİM

Ekiple uyumunuz nasıldı?
- Tek kelimeyle harika.... Çekimlerde hepimiz çok eğlendik. O yüzden filmi izlemek için sabırsızlanıyorum. Acaba eğlencemiz ve coşkumuz nasıl yansıdı filme diye merak içindeyim.

Kız tarafı da erkek tarafı da son dönemin en sevilen isimlerinden oluşuyor.
- Evet sevenleri çok olan kişilerden oluşmuş bir ekiptik. Erkek grubu da şahane... Yan yana çok güzel fotoğraflar verdik.

“Romantik Komedi” filminden yola çıkarak şunu sormak istiyorum. Sizce şehirli insanların ilişkilerindeki ana sorun ne?
- İnsanların aklındaki en büyük soru işareti samimiyet... Gerçek mi, değil mi, doğru mu söylüyor yoksa yalan mı, gerçekten göründüğü gibi mi diye düşünüp duruyoruz. Hepimizin başına gelen bir direnme, teslim olma ya da olmama süreci bu... ınsanlar hayal kırıklığına uğramamak için temkinli yaklaşıyorlar ilişkilere.

Peki tam olarak ne zaman teslim oluyorlar?
- İnsanlar o güveni ne zaman sağlıyorsa o zaman. Bir de insanlar o kadar garip ki, 20 sene sonra bile hiç bilmediğin bir huyunu keşfedebilirsin. Ama ben insanlara güvenirim. Çabuk arkadaş edinirim, girişkenimdir.

Çok hayal kırıklığına da uğrarsınız ama...
- Bunlar da bir derstir. Çok üzülmemek lazım.

KIYAFETLER YERİNE EV EŞYASINA PARA HARCARIM

Ece Sükan’ın ardından TRT Türk yayınlanan “Bi Dünya Tasarım”ın sunucusu siz oldunuz...
- Kültür sanat, dekorasyon ve tasarım programlarını oldum olası sever ve takip ederdim. Bunların herkese bir şeyler kattığını düşünüyordum. Sonunda TRT Türk ile böyle işbirliğine girdik. Sunuculukta 12’inci yılımı yaşıyorum ve bu kaçıncı programım bilmiyorum. Ama çok zevk alacağımdan eminim.

Hangi günler yayınlanıyor?
- Cumartesi 11.00 ve 16.00’da, pazar 09.00 ve 21.00’de izlenilebilir. Her yıl bir programım olsun istiyorum aslında... Farklı bir yerde soluk almak gibi benim için. Sunuculuk yapmak, kendim olarak nefes aldığım bir alan ve o işi yaparken kendime zaman ayırmış gibi hissediyorum.

Programı hazırlarken kendinizi tasarımcı gibi hissediyor musunuz peki?
- Ben ev dekorasyonuna fazla meraklıyımdır, o açıdan bu program bana iyi geldi. Ama bu güzellik kredi kartıma olumsuz yansıyabilir!

En çok neye para harcıyorsunuz?
- Ev eşyalarına para yatırmayı seviyorum ben...

Neden kıyafet değil de ev eşyası?
- Ben onlarla yaşıyorum ya, daha ne olsun. Kendine ait eşyalar, önem verilmemi ve özen gösterilmesi gereken şeyler bence...

EVDEKİ RAHATI BIRAKMAM İÇİN BİR SEBEP OLMALI

Yoğunluktan mı sizi geceleri göremiyoruz?
- Eskiden de çok gitmezdim ki... Genelde evcimenim zaten. Bir yere gitmem, evdeki rahatımı bırakmam için bir sebep olması lazım. Çok istediğim bir film, çok sevdiğim arkadaşlarımı görmek gibi...

Yaşlanmak diyoruz biz buna!
- Emin ol, ben 15’imde de böyleydim. ınsanların mutlu oldukları şeyler farklı. Ben evde mutlu oluyorum. Arkadaşlarımla da sık sık buluşurum ama kimsenin bilmediği mekanlarımız var bizim.

Mesela neresi?
- Ben İstanbul’un tarihi dokusunu daha çok seviyorum. Nefes aldığım yerler ıstanbul’un modern semtlerinde değil, tarihi semtlerinde.

GELİNLİĞİN BENİM İÇİN KOSTÜMDEN FARKI YOK

Neredeyse her projenizde gelinlik giyiyorsunuz... O konuda ne diyeceksiniz?
- Doğru, bugüne kadar yer aldığım her projede (tiyatro dahil) gelinlik giydim. Bu kez de Zeynep karakterine uygun bir gelinlik seçmem gerekti; sade bir gelinlik ve gösterişli bir duvak... Gelinlik zaten sadelik ve duruluktur bence. Çok taşlı, cafcaflı şeyleri ben de beğenmem. Gelinlikte hele hiç sevmiyorum. Zaten bunlara ne gerek var ki, bütün gelinler güzeldir diye düşünüyorum. Benim için kostümden farkı yok gelinliğin.

Evlilik planınız var mı?
- Şimdilik öyle bir planım da yok.