Sarhoş eden final
Güncelleme Tarihi:
Mevlüt TEZEL- Fotoğraflar: Mustafa KIZGINYÜREK
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2005 01:29
Yağmur durdu, güneş açtı, Rock’n Coke, Apocalyptica ve The Offspring’in muhteşem performanslarıyla unutulmayacak bir finale imza attı. İşte, bazı gençlerin alkol komasına girdiği, geçtiğimiz yıla oranla prezarvatif satışlarının düştüğü, Deniz Akkaya’nın Burn sahnesinde çılgınca dans ettiği Rock’n Coke’dan izlenimler.
Festivalin ikinci gününde ilk gözüme çarpan, cumartesi gecesi Skin, Korn ve The Cure ile dağıtanların yorgun yüzleriydi. Ancak uykulu yüzlerin, Cardrock (Paranın geçmediği festivalde bu kartla alışveriş yapılıyor) kuyruğuna girmeleriyle ayılmaları bir oldu.
Zaten Rock’n Coke’un çamur ve tuvaletlerin dışında bu yılki en büyük sorunları dakikalarca beklenen Cardrock kuyrukları ve çekmeyen cep telefonlarıydı. Manga’nın konserine bir saat vardı ama binlerce insan kendini festival alanındaki etkinliklerine kaptırmıştı.
Ne yoktu ki? Tırmanma duvarı, Cool Room (Serinlemek için yapılmış klimalı büyük, kapalı bir oda), balon, simülatör, thai masajı, yogo, langırt, kay kay alanı, lunapark, hatta atlı karınca bile vardı. Rock’n Coke organizatörleri gerçekten insanların canının sıkılmaması için her şeyi düşünmüşler.
Samba aşkı bir başka
Gelelim konserlere... İlk Manga grubu sahne aldı. ‘Bir Kadın Çizeceksin’ adlı şarkıyla 2005 yılına damgasını vuran Manga, rock müzikle elektroniği aynı potada eriten farklı tarzlarıyla festivalin ikinci gününe renkli bir giriş yaptı.
Ardından alternatif rock grubu Replikas sahneye çıktı. Replikas yeni albümleri ‘Avaz’dan seslendirdikleri şarkılarla canlı performanslarının ne kadar başarılı olduğunu kanıtladı.
Replikas’ın ardından saatler 16.45’i gösterdiğinde ise festivalin Brezilyalı konukları Nacao Zumbi’yi izleme fırsatı bulduk. Sambanın kıvrak ritimlerini elektronik müzikle harmanlayan Nacao Zumbi, modern formatlar katarak Brezilya’nın yerel müziğiyle festivale ayrı bir renk kattılar. Nacao Zumbi’nin performansı sırasında açılan Brezilya bayrağının Türk izleyiciler tarafından alkışlanması ülkece sambacılara olan sevginin göstergesiydi.
Şebnem Ferah korosu
Saatler 18.00’i gösterdiğinde sıra, günün başarılı performanslarından birini sergileyen indie-rock grubu Hot Hot Heat’e geldi. ‘Talk To Me’, ‘Dance With Me’ parçalarıyla MTV listelerine girme başarısı gösteren grup, 1980’lerin New Wave akımından hoş tatlar sundu.
Rock’n Coke’un ne kadar organize bir festival olduğu, grupların belirtilen saatte sahne almalarıyla daha da iyi anlaşılıyor. Belirtilen saatte, yani tam 19.20’de sahne alan Şebnem Ferah, şarkılarının tamama yakınının izleyicilerle hep bir ağızdan seslendirmesi ne kadar sağlam bir hayran kitlesine sahip olduğunu bir kez daha gösterdi. Ayrıca diğer meslektaşları gibi pop müzik ya da arabeskten beslenmeyi tercih etmeyen Şebnem Ferah’ın salt rock müzikle ayakta durmasını takdir ediyoruz.
Çello ile headbang
Saatler 20.40’ı gösterdiğinde pazar gününün ikinci ağır topu Finlandiyalı Apocalyptica sahneye çıktı. Metalica parçalarını çelloyla yorumlayan grubun üyelerinin aynı anda hem çellolarını çalıp hem de headbang (Kafa sallama) yapmaları unutulmayacak görüntüler oluşturdu. Apocalyptica’nın performansı gerçekten görülmeye değerdi. Apocalyptica’nın davulcusunun dehşet soloları da unutulacak gibi değildi.
Punk-rock’ın en önemli temsilcilerinden biri olan The Offspring sahneye çıktığında ise festival alanında yer yerinden oynadı. Rock’n Coke fanatikleri yağmur ve çamurla boğuşmakla geçen iki günlük maratonun tüm yorgunluğunu unutmuşçasına çılgınca The Offspring’in şarkılarına eşlik etmekle kalmadılar poga yaparak unutulmaz bir finale imza attılar.
Robert Smith de Skin hayranıymış
n Festivalde sağlık ekipleri yine hiç boş durmadı. 200’ün üzerinde kişi sağlık sorunları yüzünden Sağlık Çadırı’nda ağırlandı. Sağlık Ocağı’na genelde fazla alkol alıp baş ağrısı çekenler başvurmuş. Psikolojik terapi isteyenlerin de olması dikkatimizi çekti. Bir sağlık görevlisinden aldığımız ‘off the record’ bilgiye göre alkol komasına girenler de olmuş.
Festivalle ilgili az da olsa kulis haberleri aldık. Efendim The Cure’un solisti Robert Smith, Skin hayranıymış ve siyahi yıldızı dinlemek için konser alanına erken gelmiş. The Cure’un öyle ahım şahım istekleri ya da kaprisleri olmamış. Sadece büyük bir koltuk istemişler o kadar. Robert Smith’in tatil için Türkiye’de kalacağı söyleniyordu ancak konserden hemen sonra ülkesine dönmüş. Korn, envai çeşit içkinin yanı sıra festival yetkililerinden puro da istemiş. Ancak istenilen puro çok özel bir marka olduğu için çok zor bulunmuş. Gazeteciler harıl harıl Deniz Akkaya’yı ararken o bir kız arkadaşıyla Burn sahnesinde, kendini dansa kaptırmış.
Geçen seneye nazaran libidosu düşük bir festival geçirdik. Nerden mi biliyorum? Konser alanında prezervatif satan stand sahibiyle görüştüm de ondan. Söylediğine göre bu seneki satışlar çok düşükmüş.
Bu sene Rock’n Coke’taki en önemli değişikliklerden biri ise sahne önü biletinin satılmasıydı. Yani 60 YTL’ye kombine bilet alan bir izleyici The Cure’u sahne önünden izleyebilmek için ekstra 30 YTL’yi gözden çıkarmak zorunda kaldı.
Festivalde The Cure, Apocalyptica ve The Offspring’in konserlerinde sahne önünden fotoğraf çekimleri yasaklandı. Yetkililer bu uygulamayı grupların arzusu üzerine hayata geçirdiklerini ve fotoğrafların e-posta yoluyla medya dağıtılacağı açıklandı.
Zaten Rock’n Coke’un çamur ve tuvaletlerin dışında bu yılki en büyük sorunları dakikalarca beklenen Cardrock kuyrukları ve çekmeyen cep telefonlarıydı. Manga’nın konserine bir saat vardı ama binlerce insan kendini festival alanındaki etkinliklerine kaptırmıştı.
Ne yoktu ki? Tırmanma duvarı, Cool Room (Serinlemek için yapılmış klimalı büyük, kapalı bir oda), balon, simülatör, thai masajı, yogo, langırt, kay kay alanı, lunapark, hatta atlı karınca bile vardı. Rock’n Coke organizatörleri gerçekten insanların canının sıkılmaması için her şeyi düşünmüşler.
Samba aşkı bir başka
Gelelim konserlere... İlk Manga grubu sahne aldı. ‘Bir Kadın Çizeceksin’ adlı şarkıyla 2005 yılına damgasını vuran Manga, rock müzikle elektroniği aynı potada eriten farklı tarzlarıyla festivalin ikinci gününe renkli bir giriş yaptı.
Ardından alternatif rock grubu Replikas sahneye çıktı. Replikas yeni albümleri ‘Avaz’dan seslendirdikleri şarkılarla canlı performanslarının ne kadar başarılı olduğunu kanıtladı.
Replikas’ın ardından saatler 16.45’i gösterdiğinde ise festivalin Brezilyalı konukları Nacao Zumbi’yi izleme fırsatı bulduk. Sambanın kıvrak ritimlerini elektronik müzikle harmanlayan Nacao Zumbi, modern formatlar katarak Brezilya’nın yerel müziğiyle festivale ayrı bir renk kattılar. Nacao Zumbi’nin performansı sırasında açılan Brezilya bayrağının Türk izleyiciler tarafından alkışlanması ülkece sambacılara olan sevginin göstergesiydi.
Şebnem Ferah korosu
Saatler 18.00’i gösterdiğinde sıra, günün başarılı performanslarından birini sergileyen indie-rock grubu Hot Hot Heat’e geldi. ‘Talk To Me’, ‘Dance With Me’ parçalarıyla MTV listelerine girme başarısı gösteren grup, 1980’lerin New Wave akımından hoş tatlar sundu.
Rock’n Coke’un ne kadar organize bir festival olduğu, grupların belirtilen saatte sahne almalarıyla daha da iyi anlaşılıyor. Belirtilen saatte, yani tam 19.20’de sahne alan Şebnem Ferah, şarkılarının tamama yakınının izleyicilerle hep bir ağızdan seslendirmesi ne kadar sağlam bir hayran kitlesine sahip olduğunu bir kez daha gösterdi. Ayrıca diğer meslektaşları gibi pop müzik ya da arabeskten beslenmeyi tercih etmeyen Şebnem Ferah’ın salt rock müzikle ayakta durmasını takdir ediyoruz.
Çello ile headbang
Saatler 20.40’ı gösterdiğinde pazar gününün ikinci ağır topu Finlandiyalı Apocalyptica sahneye çıktı. Metalica parçalarını çelloyla yorumlayan grubun üyelerinin aynı anda hem çellolarını çalıp hem de headbang (Kafa sallama) yapmaları unutulmayacak görüntüler oluşturdu. Apocalyptica’nın performansı gerçekten görülmeye değerdi. Apocalyptica’nın davulcusunun dehşet soloları da unutulacak gibi değildi.
Punk-rock’ın en önemli temsilcilerinden biri olan The Offspring sahneye çıktığında ise festival alanında yer yerinden oynadı. Rock’n Coke fanatikleri yağmur ve çamurla boğuşmakla geçen iki günlük maratonun tüm yorgunluğunu unutmuşçasına çılgınca The Offspring’in şarkılarına eşlik etmekle kalmadılar poga yaparak unutulmaz bir finale imza attılar.
Robert Smith de Skin hayranıymış
n Festivalde sağlık ekipleri yine hiç boş durmadı. 200’ün üzerinde kişi sağlık sorunları yüzünden Sağlık Çadırı’nda ağırlandı. Sağlık Ocağı’na genelde fazla alkol alıp baş ağrısı çekenler başvurmuş. Psikolojik terapi isteyenlerin de olması dikkatimizi çekti. Bir sağlık görevlisinden aldığımız ‘off the record’ bilgiye göre alkol komasına girenler de olmuş.
Festivalle ilgili az da olsa kulis haberleri aldık. Efendim The Cure’un solisti Robert Smith, Skin hayranıymış ve siyahi yıldızı dinlemek için konser alanına erken gelmiş. The Cure’un öyle ahım şahım istekleri ya da kaprisleri olmamış. Sadece büyük bir koltuk istemişler o kadar. Robert Smith’in tatil için Türkiye’de kalacağı söyleniyordu ancak konserden hemen sonra ülkesine dönmüş. Korn, envai çeşit içkinin yanı sıra festival yetkililerinden puro da istemiş. Ancak istenilen puro çok özel bir marka olduğu için çok zor bulunmuş. Gazeteciler harıl harıl Deniz Akkaya’yı ararken o bir kız arkadaşıyla Burn sahnesinde, kendini dansa kaptırmış.
Geçen seneye nazaran libidosu düşük bir festival geçirdik. Nerden mi biliyorum? Konser alanında prezervatif satan stand sahibiyle görüştüm de ondan. Söylediğine göre bu seneki satışlar çok düşükmüş.
Bu sene Rock’n Coke’taki en önemli değişikliklerden biri ise sahne önü biletinin satılmasıydı. Yani 60 YTL’ye kombine bilet alan bir izleyici The Cure’u sahne önünden izleyebilmek için ekstra 30 YTL’yi gözden çıkarmak zorunda kaldı.
Festivalde The Cure, Apocalyptica ve The Offspring’in konserlerinde sahne önünden fotoğraf çekimleri yasaklandı. Yetkililer bu uygulamayı grupların arzusu üzerine hayata geçirdiklerini ve fotoğrafların e-posta yoluyla medya dağıtılacağı açıklandı.