Şarapla moda arasında bir bağ var mı?

Güncelleme Tarihi:

Şarapla moda arasında bir bağ var mı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2008 00:00

Üç ayda bir yayınlanan şarap ve yaşam kültürü dergisi Karaf, Temmuz-Eylül sayısında, moda ve şarap ilişkisini araştırıyor. Dalida Özatay imzalı yazıda, iki farklı konu gibi görünse de, moda ile şarabın hazırlık ve olgunlaşma aşamalarının hemen hemen aynı olduğu ele alınmış. Ve şarabın, her daim modanın ilham kaynağı olduğu...

Şarap denince akla ilk Fransa gelse de, bu içkinin doğum yeri bereketli Anadolu toprakları. Her bölgesinde farklı üzüm çeşitleri yetişirken, Ege’nin rüzgárı meşhur adası Bozcaada’da son yıllardaki şarap üretimi dikkat çekici. Bozcaada’da bağcılık 2 bin yıl öncesine dayanıyor. Geçtiğimiz yıl, tasarladığı bikinilerle Brezilya’da adını "çılgın Türk" lakabıyla duyuran tasarımcı Derin Dündar, işte bu bağlardan etkilenen bir isim.

Bir şarap markası sponsorluğunda hazırladığı koleksiyonunu Bozcaada’da sergileyen Dündar, üzüm bağlarından esinlenerek şekillendirdiği tasarımlarını yüzde yüz pamuk, doğal elyaf ve yerli malzemelerden hazırlamış. Kıyafetlerde, şarap bağlarını hatırlatan doğallık dikkat çekiyor.

Dergi için kaleme aldığı yazıda Dündar, iyi bir şarabı kötü şaraptan ayıran şeyi şöyle tanımlıyor: "İyi bir elbiseyi kötü bir elbiseden ayıran fark neyse o; kumaşı, kesimi, dikimi, rengi, kokusu... Kıyafetler ne kadar kaliteli ve gösterişli olurlarsa olsunlar tek başlarına askıda hiçbir şey ifade etmezler. Şarap da öyle. Dünyanın en iyi, en pahalı şarabını eğer yalnız başına içmek zorundaysan dünyanın en yalnız insanısın demektir."

Moda-şarap ilişkisi üzerine görüşü alınan bir diğer isim Gamze Saraçoğlu: "Modada nasıl oluyorsa şarapta da dünyadaki trendler çok etkili. Bundan 10 yıl önce kırmızı şarap lüks sayılır, yerine beyaz şarap içilirdi. Son yıllarda beyazın tüketimi azaldı" diyor.

Şarap deyince Saraçoğlu’nun aklına önce Fransa geliyor: "Tabii o yüzyılda yaşayan soylu bir kadının giyimi de şatafatlı olur. Kabarık etekler, danteller bu kadının giyim zevkini yansıtır." Tasarımcı çizimlerini genelde akşam saatlerinde yapmayı tercih ediyor. Sessizliğin hakim olduğu, ışığın olmadığı bu saatlerde daha rahat konsantre olan Saraçoğlu, yanında bir kadeh kırmızı şarabını da eksik etmiyor: "Çünkü bir şekilde ilham almak için rahatlamak gerekiyor. Şarapla keyfim yerine geliyor. Yani tasarımlarımda şarabın etkisi çoktur."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!