OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 02, 2005 00:00
ÖNCEKİ akşam, Florya’daki
Atatürk Köşkü’nde bir ilk gerçekleşti. Atatürk’ü kahve içerken gösteren büyükçe bir posterin süslediği salonda, CHP’nin beş milletvekili, yeme-içme konusunda ihtisaslaşmış yazar ve basın mensuplarına, Türkiye’nin içki sorununu anlattılar. Sanırım Türkiye’de içki, parlamenter düzeyde ilk kez ele alındı ve sorunları dillendirildi.Bu nedenle, ‘Bağcılık ve Alkollü İçecekler Araştırma Komisyonu’nu kuran CHP’ye, bir şarap sever olarak teşekkür etmeyi borç biliyorum. Bu komisyon şu üyelerden oluşmuştu: Orhan Ziya Diren (Başkan-Tokat), Yaşar Tüzün (Bilecik), Mustafa Gazalcı (Denizli), Türkan Miçooğulları (İzmir), Halil Tiryaki (Kırıkkale), Gürol Ergin (Muğla), Enis Tütüncü (Tekirdağ).İÇKİ YASAĞI YERİNE VERGİHükümetin alkollü içkiler üzerinden aldığı dolaylı vergiler, altından kalkılacak boyutları aştı. Özelikle şarapta, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) 2002’den bu yana tam yüzde 225’e ulaşmıştı. Bu artış enflasyonun tam 198 puan üstünde. Bunun ne demek olduğunu evelemeden gevelemeden şöyle söyleyebilirim: AKP hükümeti dünya alemden çekindiği, turizm gelirlerinin azalmasından korktuğu için getiremediği içki yasağını, yüksek vergiler aracılığı ile gerçekleştirmek istemektedir. İşin özeti budur.Eğer bu hükümet, şarabın ana vatanının Anadolu olduğunu, tüm dünya ülkelerinin iyi şarap üretmek, dünya şarap tüketiminden pay kapmak için yarıştığını görseydi sanırım konuya başka türlü yaklaşırdı. Tüm bunları kavrayabilmek için şarapla ve onun kültürü ile dost olmak gerekir. DÜNYA ŞARAP İÇİN YARIŞIYORBaşta Fransa olmak üzere Amerika, Avustralya, Güney Afrika, Şili, Arjantin kıran kırana bir şarap yarışını sürdürmektedir. Bulgaristan, Yunanistan, İtalya, İspanya hatta Gürcistan ve Lübnan bile bu yarışta yer alabilmek için bağcılıkta atılıma geçtiler. Geçenlerde gittiğim Tunus’u bile aynı çaba içinde görmek beni şaşırttı. Son yıllarda Türk şarapçılığı da atağa kalkmış, dünya standartlarında şaraplar üretilmeye başlanmıştı. Yurt dışından gelen konuklarımın çoğu, artık rakı yerine Türk şaraplarını tercih eder olmuşlardı. Şarap dünyamızda bir canlanma baş göstermişti.BİR KASABA ÜRETİMİ KADARÜreticinin de yüzü gülmeye başlamıştı. Tütünden boşalan topraklar bağa dönüştürülmüştü. Daha fazla para kazanmak isteyen üretici, sofralık üzüm yerine şaraplık üzüme dönmeye başlamıştı. Sadece Denizli ve çevresinde her yıl yaklaşık 10 bin hektar yeni bağ alanı oluşmaktaydı. Şarap, hem içene hem üretene mutluluk veren bir konum kazanmaya başlamıştı.AKP hükümeti inancı gereği, şaraptan kaynaklanan bu mutluluğa fazla göz yummadı. Yüksek Özel Tüketim Vergisi ile hem üreticinin hem de tüketicinin belini kırdı. Aslında bu vergilerle, kamu açıklarının kapatılacağı savı da tutarlı değildi. Çünkü Türkiye’de toplam şarap üretimi sadece 65-70 milyon litre civarındaydı. Bu Fransa’da, bir kasabanın kooperatifinin ürettiği miktara eşitti. Bu kadar küçük kapasiteli sektörün ağır vergilerle donatılmasının mantıklı açıklaması olabilir miydi?BÜYÜKLERİN HEVESİ KALMADIGördüğüm kadarı ile büyük şarap üreticilerinin artık hevesi kalmadı. Yeni yatırımlardan vazgeçtiler. Özellikle bira alanında yatırım yapan yabancı yatırımcılar da, tası tarağı toplama hazırlığında. Üzüm üreticileri bağları söküp sökmeme konusunda henüz bir karar vermiş değil. Eğer bağlar sökülmeye başlanırsa, işte o zaman geçmiş olsun. Çünkü bir bağdan ancak 10 yıl sonra gerçek randıman alınabiliyor...CHP’nin kurduğu ‘Bağcılık ve Alkollü İçecekler Araştırma Komisyonu’ iyi niyetiyle bu yüksek vergilerin makul seviyelere indirilmesine çalışıyor. Ama ben bu konuda pek umutlu değilim. Çünkü, hükümetin amacı üzüm
yemek deÄŸil baÄŸcıyı dövmek. Yani kısa sürede, içki içilmeyen bir Türkiye yaratmak. Halbuki geleceÄŸi su, zeytinyağı ve ÅŸarabın oluÅŸturduÄŸu üç sıvının ÅŸekillendireceÄŸini bir bilebilseler.CHP’nin Alkollü İçki Komisyonu ne öneriyorÖTV’ye yapılan son zamlar mutlaka geri alınmalı.BaÄŸcılık tesisi ve çalışmaları teÅŸvik edilmeli ve desteklenmeli. Ãœzüm üreticileri birliÄŸinin acilen örgütlenmesi saÄŸlanmalı.BaÄŸcılığın ve ÅŸarapçılığın geliÅŸtirilmesi için kısa ve orta vadede yapılabilecekler tasarlanmalıdır.BaÅŸka tarımsal faaliyete uygun olmayan yörelerde bu faaliyetler artırılarak toprak iÅŸlenmeli, erozyonun önlenmesine katkıda bulunulmalı.Bu vergi artışı yüzünden kayıt dışına çıkan veya çıkabilecek sektör mensuplarının yaratacağı haksız rekabet ortamı engellenmeli, dürüst sanayicilerin önü açılmalı, güveni saÄŸlanmalı.Sektörde tüm batı toplumlarının getirmiÅŸ olduÄŸu denetim ve kontrol sistemleri uygulamaya geçirilmeli, kaçakçılığın ve sahteciliÄŸin önlenmesi il ilgili yasal çalışmalar baÅŸlatılmalı.BaÄŸcılık ve ÅŸarapçılık desteklenmeli, baÄŸcılara düşük faizli kredi verilmeli.BaÄŸcılık bölgelerinde uzman ziraat mühendisi görevlendirilmeli, üretici bilgilendirilmeli ve yönlendirilmelidir.BaÄŸcılığın ve ÅŸarapçılığın yoÄŸun yapıldığı yerlerde üniversitelerin bilimsel katkıları saÄŸlanmalıdır.Türkiye’nin baÄŸcılık ve ÅŸarap bilançosuTürkiye 540 bin hektar baÄŸ alan ile dünyada beÅŸinci sırada yer alıyor.Yılda üretilen 3.6 milyon ton yaÅŸ üzüm ile dünya sıralamasında altıncı sırada.Yılda sadece 60-65 milyon litrelik ÅŸarap üretimiyle dünya üretminin ancak yüzde 2’sini gerçekleÅŸtirebiliyor.Türkiye’de kiÅŸi başına ÅŸarap tüketimi 0.9 litreyi geçmiyor. Turistin tükettiÄŸi 15 milyon litre düşünülünce gerçek tüketim 0.5 litreye düşüyor.Türkiye dünya kuru üzüm piyasasının yüzde 28’sini kontrol ediyor. Ancak 60 yıldan beri kuru üzüm fiyatları 1 dolardan alıcı buluyor.2004’te sofralık ve kurutmalık üzümlerin kilosu ortalama 200 bin lirayken ÅŸaraplık üzümlerin kilosu 350 bin-2 milyon lira arasında alıcı buldu.Son 3 yılda Özel Tüketim Vergisi ÅŸarapta yüzde 225 oranında artırıldı.Türkiye alkollü içkiler için uygulanan dolaylı vergilerde 28 Avrupa ülkesi içinde beÅŸinci. Türkiye’de tüketilen ÅŸarapların yüzde 80-85 oranı sofralık ÅŸaraptır.Atatürk Köşkü’ndeki buluÅŸmaya katılanlarMehmet YaÅŸin (Hürriyet), Erdal Åžafak, Ahmet Örs, Ali Esat Göksel (Sabah), Teoman Hünal (Vatan), Atilla Atakan (Cumhuriyet), Mehmet Yalçın, Melih Aşık (Milliyet) ve Osman Saffet Arolat (Dünya Gazetesi).Â
button