Güncelleme Tarihi:
Depremin yıkıntıları arasından sağ olarak çıkmayı başaran çocuklar, çadırlarda, sokaklarda ve parklarda yaşamaya çalışıyor. Depremin yerle bir ettiği ya da yıkılma ihtimali olan evlerde yaşayanlar, günlerdir çadırlarda ve sokaklarda yatıp kalkıyor. Evinde hasar olanlar, 'Ya yeni bir deprem de bizi vurursa' korkusuyla, sokakları tercih ediyor. Bu tercih, sefaleti, rezilliği ve çaresizliği de beraberinde getiriyor. Bundan da en çok çocuklar etkileniyor. Selin-Pelin Albaylar, 14 aylık ikiz bebekler. Avcılar'daki evleri depremden zarar görünce, anneleri Ebru Albaylar soluğu sokakta almış. İkizler, çadırda yaşıyor. Ebru Hanım, ‘‘Bebeklerim günlerdir ne uyuyor ne de doğru düzgün yemek yiyor. Perişan oldular. Yardım bekliyoruz’’ diyor. 10 aylık Mertcan Dolamat'ın annesi Derya Hanım ise daha farklı bir sorundan yakınıyor: ‘‘Oğlum günlerdir banyo yapmadı. Her tarafından yara bereler çıktı’. 3 aylık bebek Adalet ise oldukça sessiz. Ağlamıyor. Annesi Zekiye Sütçü, ise isyan ediyor: Yavrum perişan oldu. Hani seçimlerde oy isteyenler. Bana onları gönderin.’’
Bir aylık Yağmur bebek, 16 aylık kuzeni Şahin ve 3 yaşındaki kuzeni Oğuzhan'la paylaşıyor küçücük çadırı. Ne yemek yiyor, ne de uyuyor. Huzursuz. Devamlı ağlıyor. Anneannesi Mukaddes Hanım, ‘‘Yavrularımı bu halde bırakanlar utansın. Bu utanç onların’’ diyor.