Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2003 01:59
Şansa Dansa isminden anlaşılacağı gibi danslı bir yarışma. Hafta içi her gün Kanal D'de yayınlanıyor. Mehmet Ali Erbil sunuyor. Orijinali ‘‘In Bocca Al Luppo’’ adıyla İtalyan televizyonu RAI'de.
Yapımcısı Abdullah Oğuz, yönetmeni İzzet Öz. Her programda 11 kişilik dans grubu pırıltılı kostümlerle sahneye çıkıyor, Türkçe müzik eşliğinle salınıyor. Dans grubundaki 11 dansçıdan 5'i yabancı. Üçü İtalyan, ikisi Çek. Yabancı oldukları için dikkat çekiyorlar ve en çok ‘‘Türkiye'de ne işiniz var, para kazanıyor musunuz’’ sorularına muhatap oluyorlar.
Pera Palas Oteli'nin dört bir yanı tarih kokar. Oturduğunuz sandalye, bastığınız halı gerçek bir antikadır. Kapısından içeri girdiğinizde bugünden tamamen kopar çok çok eskilere gidersiniz. ‘‘Şansa Dansa’’ yarışmasının dansçı kızlarıyla bu otelde röportaj yaptık. Çünkü popüler dansçılar, Pera Palas'ta kalıyormuş.
Kırmızı halı kaplı merdivenlerden itiş kakış inen kızlar otelin ‘‘ağır’’ havasını bir çırpıda tazeliyor. Üç İtalyan dansçı Giorgia Pucci, Mara Giavon, Federica Ceccolini ve iki Çek dansçı Linda Rancakova, Renata Hostinska birbirleriyle önceden tanışmamalarına rağmen çok çabuk kaynaşmışlar. Her yere birlikte gidiyorlar. İnsanlar onları ‘‘şıp’’ diye tanıyor. ‘‘Taksim'e çıktığımızda bir sürü insan imza istiyor. Bir de gözlerini kocaman kocaman açıp, bağırarak Türkçe konuşuyorlar. İsimlerimizi bile biliyorlar’’ diyen Linda, Türk halkının çok dikkatli bir izleyici olduğunu söylüyor. Federica'nın da bu konuda bir anısı var: ‘‘Annemin doğumgününü Mehmet Ali Erbil ekranda söyledi. Programdan sonra yolda herkes annemin doğum gününü kutladı.’’
PARA YETMEZ AŞK DA LAZIM
Burada ne işleri var ya da başka değişle gidecek ülke mi kalmadı? Kızlara en çok sorulan soru bu. Cevap çok basit: Türkiye'de iyi para kazanıyorlar. Türkiye, ülkelerine göre ucuz kaldığı için çok fazla harcamıyor ve para biriktiriyorlar. Para kazandıkları sürece burada mı kalacaklar diye sorarsanız cevapları şöyle; ‘‘Para her şey değil. Aşk da lazım.’’
Konuyu onlar açtığı ve değişik ülkelerde çalıştıkları için gemicileri örnek gösterip soruyoruz: ‘‘Sizin de her limanda sevgilileriniz oluyor mu?’’ Önce bir kahkaha patlatıyorlar. Sonra herkes ciddileşiyor: ‘‘Bu özel yaşamımız ama çok seyahat ettiğimiz için uzun süreli ilişkiler yaşayamıyoruz.’’
Malum, Türkçe şarkılar eşliğinde dans ediyorlar. İlk günlerde Türk müziklerine uyum sağlamakta zorlanmışlar. ‘‘Konsantre olamıyorduk. Avrupa'daki pop müzikten çok farklı. Daha etnik, daha size özgü bir müziğiniz var. Ama şimdi alıştık.’’ En beğendikleri Türk şarkıcı Tarkan. İstanbul'a geldiklerinden beri gidebildikleri tek eğlence de Tarkan konseri olmuş: ‘‘Çalışmaktan gezmeye vakit bulamıyoruz. Oysa ki parti kızlarıyız, eğlenceyi severiz. Ama henüz İstanbul'un gece hayatını keşfedemedik.’’
Ve son söz: Bu beş kızı hafızalarınıza kazıyın. Çünkü bir gün tekrar karşınıza çıkabilirler. Erhan Yazıcıoğlu'nun sunduğu ‘‘Seç Bakalım’’ yarışmasını hatırlar mısınız? Hosteslerinden birinin adı Geri Halliwell'di. Yıllar sonra Spice Girls grubunun üyesi olarak dünya starı olmuştu. Onlar neden olmasın?
Federica CECCOLINI (26)
Mehmet Ali Erbil ona İtalyanca'da
yemek anlamına gelen ‘‘mangiare’’ (Mancare) diye sesleniyor. Bu sebeple Türk halkı Federica'yı Mangiare diye tanıyor. Altı yaşında baleye başlamış. Daha sonra oturduğu kasabadan Roma'ya taşınmış ve televizyon programlarında çalışmış. Roma'daki ajansı ‘‘Türkiye'de bir iş var’’ deyince gelmiş: ‘‘Evimi çok özledim. Ama İstanbul'da da yaşayabilirim.’’
Linda RANCAKOVA (25)
‘‘Dans etmeye beş yaşında başladım. Profesyonel eğitimimi Prag'da aldım. Reklamlarda oynuyor, televizyon şovlarında dans ediyordum. Bir gün Mara aradı ‘Türkiye'de bir iş var. Gelir misin?' diye sordu. İşte buradayım.’’ Gelecekte ne yapacağına henüz karar vermemiş.
Mara GIAVON (25)
İtalyan Mara, dans grubunun başı. Sekiz yaşından beri bale yapıyor. Meksika ve Japonya'da New York, Las Vegas, Los Angeles gibi birçok şehirde çalışmış. ‘‘Beş yıldır valizim toplu halde yaşıyorum. Sürekli seyahat ediyorum ama eninde sonunda New York'a dönüyorum.’’
Giorgia PUCCI (27)
Dört yaşından beri dans ediyor. Eğitimine klasik dansla başlayıp, modern dansla devam etmiş. Roma'da aerobik ve step hocalığı yapmış. Çalıştığı fitness merkezinin masajcısı Türk'müş ve Şansa Dansa'nın dekoratörünü tanıyormuş. ‘‘Türkiye'ye gidip televizyonda dans eder misin?’’ diye sorunca hemen kabul etmiş. Hayatında ilk defa doğduğu toprakların dışına çıkmış: ‘‘Bu iş hoşuma gitti. Teklif gelirse başka ülkelere de gidebilirim.’’
Renata HOSTINSKA (23)
Renata'nın programdaki ismi Turkish Kebap. Dört yaşından 18 yaşına kadar ritmik jimnastik yapmış. Sonra ABD'ye gidip bir ajansa kaydolmuş. Moda defilelerine çıkıp, reklamlarda oynamış, tiyatro kursları almış. Şansa Dansa'nın seçimlerine bir arkadaşı sayesinde girmiş. ‘‘Canım nereye isterse oraya gitmeyi seviyorum. Ama 30 yaşından sonra sabit bir yerim olacak.’’