Sanatçılar artık burada üretecek

Güncelleme Tarihi:

Sanatçılar artık burada üretecek
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2012 20:28

Sizi bilmem ama biz adını duyduğumuz ilk günden beri Tiyatro Medresesi’nin neye benzeyeceğini pek merak ediyorduk. Nihayet beklediğimiz telefon geldi. Oyunlarına bayıldığımız Seyyar Sahne ekibinden Erdem Şenocak, hani bu sezon Oğuz Atay’ın ‘Tehlikeli Oyunlar’ındaki tek kişilik performansıyla adından çok söz etmiştik, Tiyatro Medresesi’nin inşaasının tamamlandığını ve tiyatro kamplarının başladığı haberini verdi.

Haberin Devamı

Adının Tiyatro Medresesi olduğuna bakmayın, burası hem şehrin hengamesinden uzak bir tiyatro cenneti hem farklı disiplinlerden sanatçılar için bir buluşma noktası. Tiyatro Medresesi güzel insanların buluştuğu, İzmir Selçuk’a bağlı Şirince köyüne konuşlanan bir nefes alma mekânı. Kapısı hepimize açık...

Seyyar Sahne aslında son altı yıldır yaz döneminde izole bir ortamda tiyatro kampları düzenliyor. İlki İzmit Gölü’nün kenarında, diğer meskenlerden izole bir evdeydi. Sonra Bodrum’da Latife Tekin öncülüğünde kurulan Gümüşlük Akademisi’nde kamplara devam ettiler. Şimdiyse işi daha da büyütüyorlar. Şirince’de açtıkları Tiyatro Medresesi’yle hem yerleşik düzene geçiyor hem de tiyatronun özü, yani kolektif yaşam ve üretimi destekleyecek bir buluşma mekânı yaratıyorlar. Burası yurtdışındaki sanatçı evlerini anımsatan bir yapı.
Seyyar Sahne ekibinden Erdem Şenocak, sohbetimiz sırasında tiyatro sanatçılarının yurtdışındaki sanatçı evleri programlarından pek yararlanamadığından bahsediyor. Daha çok bireysel sanat çalışmalarına alan tanınması, kolektif üretime ihtiyaç duyan tiyatro gruplarının açıkta kalmasına sebep oluyormuş. Şenocak’ın durduk yere yurtdışındaki halden söz etmesi boş yere değil. Söylediğine göre Medrese, Türkiye kadar dünya tiyatrosu için de bir çekim merkezi olacak şekilde kuruldu. Nasıl mı...
Tiyatro Medresesi; Şirince Köyü’nde, Efes Antik Kenti’ne 10 dakika mesafede, medrese yapısında kurulmuş tam bir ‘inziva’ yeri. Her şeyden önce, sanatçıların üretimlerini birbirleriyle paylaşmalarına yarayacak koca bir avluya sahip. Etrafı zeytin ve incir ağaçlarıyla sarılı, mis gibi kokuları Medrese’yi sarıyor. Sonra, 250 kişilik bir amfi tiyatrosu, 200 metrekarelik bir kapalı prova ve gösteri salonu, dahası; mutfak, yemekhane, konaklamak için odalar... var.
Hem amatör hem de profesyonel tiyatrocular için sınırlarını fark edebilecekleri bir buluşma mekânı, kısacası. Yazları atölye çalışmaları, tiyatro kampları, paneller ve konferanslara ev sahipliği yapacak. Bir de sekiz kişilik araştırma ekibi var. Yıl boyunca Medrese’nin ev sahipliği yapacağı bu ekip, “Türkiye tiyatrosunda yeni bir dalga yaratma amacında”.
Medrese’nin kapısı farklı disiplinlerden sanatçılara da açık. Şimdiden bir stüdyo, resim ve seramik atölyesi olarak ayrıldı bile. Yakın vadede bir müzik stüdyosu da kurulacak. Aslına bakarsanız, Medrese’nin misafiri olmak için, ille de sanat yapmanıza gerek yok. Tezinizi veya kitabınızı mı yazacaksınız, belki de inzivaya çekilip okunmayı bekleyen kitaplarınızın üzerine kapanacaksınız, kapıları size açık. Yani, mekânın ruhuna uygun bir çalışma yürütecek herkese göre burası. Çünkü medrese gönüllüleri, interdisipliner üretimin ancak böyle sağlanacağına inanıyorlar.

Haberin Devamı

DEĞİRMENİN SUYU NEREDEN GELİYOR

Haberin Devamı

Gönüllü demişken; “Bu tiyatroda pek para yok diyorlar, nerden geliyor değirmenin suyu” diye soranlar için hemen anlatalım. Erdem’in de dediği gibi, “Mekan ile imkan iki akraba kelime”. Daha açığı, nasıl imkânlar yaratmak istiyorsanız, ona göre bir mekân yaratmalısınız. Ancak bu koskoca mekânın hayata geçirilmesi pek de kolay olmadı. Erdem Şenocak’la her konuşmamızda, projenin nasıl gittiğini soruyor ve alacağımız cevaptan korkuyorduk. Borçları günden güne artıyordu çünkü ve medresenin kurulması için gerekli bütçenin hepsi, başta kendileri, sonra tiyatrocu arkadaşları ve projeye destek çıkan gönüllülerin cebinden çıktı. Seyyar Sahne oynadığı oyunların bilet gelirine hiç dokunmadı. Birçok tiyatro grubu Medrese yararına oyunlar oynadı. Geçen şubat ayında yapılan destek çağrısına yanıt, önce anne babalar ve yakın çevreden sonra da tiyatro sevdalılarından geldi. Bu arada destekçilerin isimleri Medrese’deki tuğlalar, kemerler, odalar, salonlar ve amfi tiyatrodaki koltuklara kazınmaya başladı.
Aslında bağışların üçte biri Seyyar Sahne bünyesinde ve diğer topluluklar tarafından sahnelenen oyunlardan, altıda biri Seyyar Sahne ekibinin cebinden, üçte biri destekçilerden geldi. Üçte biriyse borç. Şenocak’a nasıl gidiyor diye sormaktan çekiniyorduk; çünkü borç hanesi gittikçe kabarıyordu. Şirince’deki güzel mekanın ilk katı tamamlandı ve Medrese hareketi başladı, ancak tasarlanan iki katlı yapının inşası ve borçların ödenebilmesi için halen desteğe ihtiyaç var.

Haberin Devamı

MEDRESE GÖNÜLLÜSÜ OLUN

Siz de Medrese’ye destek olabilir; 100 lira verip bir tuğla, 250 lira verip amfi tiyatroya koltuk, iki bin 500 lira verip bir kemer, 10 bin lira verip bir oda, 25 bin lira verip bir prova salonu veya 50 bin lira verip bir gösteri salonu bağışlayabilirsiniz. Bu demek değil ki, daha az ya da daha fazla bağışa ihtiyaç yok. Yukarıda saydıklarımız desteklerin bulacağı somut karşılıklar. Hem bağışınız sayesinde yaşayan Medrese’yle birlikte, isminiz de yaşayacak. Bir de, 250 lira ve üzeri bağışta bulunan tüm destekçiler, Medrese’de misafir edilecek; gönül borcunu ödemek için.

DÜNYA TİYATROSU KÜTÜPHANESİ

Tiyatro Medresesi’nde dünya tiyatrosu üzerine uzmanlaşmış bir kütüphane de bulunacak. Ayrıca çıkaracağı düzenli yayınlarla hem Medrese’deki araştırmaların somut sonuçları kamuoyuyla paylaşılacak hem de uluslararası tiyatro ustalarının önemli yapıtları Türkçeye kazandırılacak.

Haberin Devamı

KAMP DÖNEMİ BAŞLADI

Katılmak için; kamp@pam.org.tr ve senocake@gmail.com adreslerine başvurunuzu yapabilirsiniz. Kamp programı şöyle:
- 4 Ağustos-18 Ağustos, Fabrice Farchi ve Yasuyo Mochizuki,
20 gün, 950 lira.
- 21 Ağustos-1 Eylül, Celal Mordeniz ve Erdem Şenocak, 16 gün, 800 lira.
- 1 Eylül-15 Eylül, Celal Mordeniz ve Erdem Şenocak, 16 gün 950 lira.

NEDEN MEDRESE MİMARİSİ

Medrese mimarisi tercihi, bir rastlantı ya da hoşluk olsun diye değil. Gönüllülerin planladığı, gelecek kuşaklara kalacak bir eser inşa etmekti amaç. Hayal ettiklerini yaptılar da. Medrese mimarisinin inziva ve buluşma hallerini içeren ikili yapısı, sanatçılara ayrı çalışmalar yürütebilecekleri özel alanlar ve birbirleriyle karşılaşıp üretimlerini paylaşabilecekleri bir avluyu bir arada sunuyor. Medrese’nin mimarıysa Şirince’de birçok taş yapıya imza atan Sevan Nişanyan.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!