Samsun Demir: Sanatçıya müdahale edilmez!

Geçmişte aldığınız eğitimlere ve çalıştığınız alanlara bakıldığında, şu anda bulunduğunuz mevki, başarılı bir kariyer planlamasının nihai sonucu gibi görünüyor, show dünyasının içinde olmak gençlik hayaliniz miydi?

Aslında bu, hayalini kurduğum ya da planladığım bir şey değildi. Hukuk okudum, iletişim mastırı yaptım; gazetecilik, radyo-tv, reklamcılık , maliye üzerine eğitimler aldım. Hayat beni öyle bir noktaya getirdi ki, o ana kadar aldığım her eğitim, çalıştığım her alan, özel yeteneklerim ve hatta ilgi alanlarım bile görevime hizmet eden bütünün parçaları olarak değer kazandı ve başarılı olmamı sağladı. Sahip olduğum becerilerin tümünü kullanabileceğim bir görev fırsatıyla karşılaşmış olmak, hayatın sunduğu güzel bir hediye bana, kendimi bu konuda şanslı hissediyorum. 

DMC etiketiyle yayınlanmış "Herkes Özgürdür " isimli bir de albümünüz var. Yeterince ses getirememiş olmasını, şu anki tecrübenizle nasıl değerlendirirsiniz?

Her şeyden önce zamanlaması yanlıştı. 2001, arabesk türünün müzik piyasasında yoğun olduğu bir seneyken, "Herkes Özgürdür"; elektronik altyapıların, farklı şarkı sözlerinin olduğu, şarkılar üzerine şiirlerin okunduğu, alışılmadık ve modern bir proje olarak ortaya çıktı. Benim müzikal kimliğim de, yenilikçi bir projeyi, insanlara doğru anlatabilecek kadar güçlü değildi. Projenin benzerini daha sonra ENBE Orkestrası ile yaptık ve çok başarılı olduk. Doğru zamanda, doğru işi, doğru ekiple yapmak daima olumlu sonuçlar getirir. 

Size serzenişte bulunan bazı sanatçıların konuşmalarında "Samsun Demir zaten şarkıcı !" cümlesini duyuyoruz, mevcut dertleri ile sizin şarkıcılık deneyiminiz arasında nasıl bir bağ kuruyorlar sizce?

Müzik her zaman yaşantımın önemli bir parçası oldu. Gücümün ve yeteneğimin elverdiği ölçüde; hem dinleyici olarak hem de üreterek, bu özel ilgi alanımı zenginleştirmeye çalıştım. Ben şarkıcı değilim, yaptığım albüm, yorumcu olarak yol almak anacıyla ortaya çıkmış bir iş değildir, benim de parçası olduğum bir projedir. Bu durumun, bir sitem konuşması içinde geçme nedenini gerçekten bilemiyorum ! Yaptığım iş düşünüldüğünde, geçmişimde böyle bir deneyim olmasının sevindirici bile olması gerekir. 

Bir de "Samsun bana klip çekmedi!" meselesi var duyduğumuz...

Samsun Demir, istediğine klip çekiyor, istemediğine çekmiyor gibi bir durum söz konusu olabilir mi! Ben her şeyden önce bir ticari kurum yönetiyorum, önceliğim şirketimin finansal çıkarlarını düşünmek, dolayısıyla akılcı kararlar almaktır. Sanatçıya yaptığımız yatırımlar, o kişinin ne kadar albüm sattığına, ne kadar dijital gelir elde ettiğine, ne kadar ekonomik getirisi olduğuna göre belirlenir. 

Peki geçmişe dair elinizde veri olmayanlar, yolun başındaki sanatçılar için durum nasıl?

Yeni sanatçılar için de yaptığımız sözleşme esastır, yazılı yükümlülüklerimizi yerine getirir, vadedilen yatırımları yapar, sonuçları söylediğim kriterlere göre değerlendirerek yola devam ederiz. Kaç klip çekileceği, sözleşme maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Başarılı geri dönüşümler olduğunda, yeni klip için benim aceleci davrandığım ve ısrar ettiğim çok oluyor. 

Canınızı sıkıyor mu tüm bu söylenenler, öfkeleniyor musunuz?

Hayır hiç! Sanatçılar, hassas, kırılgan insanlar, ne olursa olsun o duygusal yapıyı anlamaya çalışmak ve mümkün olduğunca hoşgörü ile yaklaşmak gerekli. Hiçbir sanatçı arkadaşıma kırgın ya da kızgın değilim. 

Bu sakinlik hali, işinizdeki stres etkenlerine karşı geliştirdiğiniz bir bariyer mi?

Hayır hep böyleydim, doğam bu; sakin ve sabırlı bir insanım. Yaşadığım, çalıştığım ortamlarda da, insani ilişkilerimde de huzurun varlığını hissetmek isterim; yoksa yaratmaya, varsa yaşatmaya çabalarım. Kavgadan, gürültüden hoşlanmam; konuşmaya, anlamaya, uzlaşmaya inanırım. 

Renkli bir sosyal çevrenin içinde, hareketli bir yaşantınız var. Bunaldığınız zamanlarda, neye ya da kime sığınırsınız?

İşimi keyifle yaptığım için, var olan hareketlilik beni bunaltmıyor. Çok çalışıyorum ve bazen geçici yorgunluklarım oluyor, daha doğrusu bünyem devam etmeye izin vermiyor, böyle zamanlarda da doğal olarak uykuya sığınıyorum. 

Başarılı insan tanımınız nedir ?

Ne yapmak istediğini bilen ve yapmak istediği şeyi gerçekleştirebilen kişi benim için başarılıdır. 

Bir sanatçının başarılı kabul edilebilmesi için, büyük kitlelere ulaşmasına gerek yok o halde sizin için?

Kesinlikle! Sanatını, duruşuna, amacına uygun, istikrarlı bir tutum içinde icra etmesi ve hedefine ulaşmış olması yeterlidir. İnandığı şeyi, büyük kitlelere sevdirmeyi de başarabilirse şahane olur, ama dediğim gibi şart değildir. 

Başarısızlığından sizi sorumlu tutan biri oldu mu hiç?

Mutlaka olmuştur, çünkü bizim sektörümüzde insanlar başarısızlığın sorumluluğunu üstlenmeye pek yanaşmaz, ama benim dahil edildiğim tatsız bir vaka hiç yaşamadım. Şükür ki, çalıştığım , inandığım tüm insanlar hep başarılı oldu, sonuçlar ortada zaten. 

Can sıkıcılığından sıklıkla dem vurulan "Sanatçı Egosu" ile baş etme yönteminiz nedir?

Ben sanatçının egosuyla savaşmam; doğru bildiklerimi, doğru üslupla dile getirmeye, tecrübemi aktarmaya çalışırım, dikkate alıp almamak onun tercihidir. Sanatçıya müdahale edilemez, yaptığı şeye çok inanıyorsa biri ve bu konuda ısrarlıysa, deneme fırsatının verilmesi taraftarıyım. 

Büyük yanılgılarınız oldu mu? Gelecek görmediğiniz için çalışmadığınız, sonrasında kazandığı başarı ile sizi mahçup eden biri var mı?

Sanırım böyle bir kişi olsaydı, bahsettiğiniz durumu dile getirmiş ve şimdiye kadar hepimiz duymuş olurduk. Kişiler konusunda değil de, şarkılar konusunda yanıldığım olmuştur. 

Başarılı olacağını öngördüğünüz , inandığınız , başarması için çaba sarf ettiğiniz ve sizi buna pişman eden biri oldu mu peki?

Hayır. Son derece mutlu olduğum bir konu bu, inancımı ve çabamı boşa çıkaran hiç kimse olmadı şimdiye kadar. 

Star ışığını oluşturan en önemli bileşen nedir size göre?

Bir insanın duruşu, stili, vücut dili, konuşması, kısaca kimliğini oluşturan detaylardaki o kendine özgülük, sıradışılık farkedilebilir bir parlamaya neden olur. Star ışığının kaynağı, sanatçının kimliğidir bana göre. 

Buna olanak sağlayacak bir altyapısı olmadığı halde, özendiği kimlikleri taklit yöntemiyle giyinmeye çalışan yığınla insan dolu etrafta, nasıl ayırabiliyorsunuz gerçek olanları hayali kimliklerden?

Konuştuğun zaman bunu anlamamak olanaksız. Akıl yürütme becerisi, muhakeme kabiliyeti , ortaya koyduğu tavır ve görüntü ile çelişki içindeyse, samimi ve tutarlı olmadığı anlaşılır. 

Disiplinsiz, ama çok yetenekli bir sanatçı ile çalışır mısınız?

Zaman kaybetmek pahasına da olsa çalışırım, altı ayda bitirebileceğimiz bir işi bir senede bitiririz en fazla. 

Yetenek söz konusu olduğunda, toleransınız çok yüksek o halde?

Kesinlikle! Karşımızdaki insan asker değil, bir sanatçı ve sanatla ilgili konularda toleranslı olmak zorundayız. Yaratı, içten geldiğinde akar, zorlamayla mümkün değil. Sanatçıyı kendi haline bırakıp, uygun koşulları kendi için yaratmasını sabırla beklememiz gerekir. 

Sene içinde bir şarkı ortalığı kasıp kavururken, ertesi sene hatırlanmayabiliyor; bir de her devirde dinlemekten bıkmadıklarımız var. Nedir zamansız şarkıların sırrı?

Şarkının iyi bir şarkı olması; sözlerinin her devirde kalbe ulaşabilecek nitelikler taşıması, bestesinin, aranjesinin başarılı olması önemli, ama tek başına yeterli değil. Bazen bir şarkı, kendisini en doğru, en güçlü söyleyebilecek; hikayesini de en iyi şekilde aktarabilecek sanatçıya ulaşır, yorumcu ile şarkı arasında büyülü bir kimya oluşur, işte bu şarkılar ölümsüz oluyor. 

Kusursuz bir teknikle bütünleşmiş güçlü bir ses mi, şarkının hikayesini doğru duygularla aktaran samimi bir yorum mudur etkileyici olan?

Sesiniz güzel ve tekniğiniz yeterli diye, sürekli bunun altını çizecek eğilimlerde bulunmak doğru değildir. Şarkının istediği doğru anlarda, imzanızı atar gibi; size ait, özgün ve taklit edilmesi zor bir detay olarak kullanırsanız tekniğinizi, şarkıyı parlatır, yoksa beceriniz var diye sürekli bağırmak , tiz notalarda ısrar etmek anlamlı değil. Gerçek olan şu ki: Duygusunu doğru veren, zihninizi aşıp kalbinize ulaşan yorumlardır akılda kalan, hissettiklerimizi ve bize bunu hissettiren şeyleri unutmayız. 

Ben keşfettim ya da yarattım dediğiniz kimseler var mı?

Böyle bir egoyu yanlış buluyor ve reddediyorum! Şu anda bizimle birlikte varlık gösteren herkes zaten birer yıldızdı, sadece yollarının doğru insanlarla kesişmesi gerekiyordu; er ya da geç, bizimle yahut başkalarıyla yine parlayacaklardı. Ne mutlu ki bana, onlar yükselirken, ben de o çalışmanın, ekibin içindeydim diyebilirim ancak. 

Senenin en çok kazandıran albümü hangisi?

Sezen Aksu ve Tarkan'ın albümleri. 

Albümlerdeki favori şarkılarınız hangileri?

Canımsın Sen ve Çok Ağladım. 

Hangi söz yazarı ile sabaha kadar oturup, dertleşmek isterdiniz?

Sezen Aksu. Tanıdığım en iyi dinleyicidir; hiç konuşmadan sizi dinler ve kimsenin anlayamayacağını düşündüğünüz şeyleri, siz dile bile getirmeden hissedebilir. 

Duygusal bir insan mısınız?

Evet, ama sonucu melankoliye dayanan bir aşırılık ve nedensizlikte değil, her şeyi hakkını vererek hissetmekle ilgili bir hassasiyet anlamında duygusallığım. 

Hayatta en çok korktuğunuz şey nedir?

Sevdiğim insanları kaybetmek. 

Kendi dalınızdaki idolünüz kimdir?

Bu işin zirvesi benim için Quincy Jones 'tur. Her şeyiyle bir müzik adamı; çok başarılı bir besteci, müthiş bir aranjör, müzik dünyasının yetiştirdiği en önemli yapımcı bana göre. Prodüktörlüğünü yaptığı Thriller albümü hala vazgeçilmezlerimden. 

Hayalinizdeki proje nedir?

Takdir edersiniz ki, bu ülkede yapılabilecek her şeyi yaptım, bu kadar fazla starla çalışan tek kişiyim, birçok yeni ismin kazandırılmasında da önemli katkılarım oldu. Bir sanatçımızın , dünya çapında başarı kazanmasına tanıklık etmek istiyorum artık, böyle bir proje için çalışmayı arzuluyorum. 

Hazırlıklarınız var mı?

Aleyna ile deneyeceğiz, başka sanatçılarla ilgili planlarımız da var, zamanı gelince paylaşacağım. 

Kimleri dinliyorsunuz son zamanlarda ? Şarkı listenize bakabilir miyiz?

(Katherine Jenkins, Ajda Pekkan, Andrea Bocelli, Manuş Baba, Aleyna Tilki, Ella Fitzgerald, Louis Armstrong, Mozart, Daft Punk, Cinema Symphony Orchestra... Şarkı listesi hayli renkli ve kalabalık; farklı türlerden, eski ve yeni birçok sanatçı ve şarkı var. )

Gördüğünüz gibi, öncelikle kendi sanatçılarımızı dinliyorum , dünya müziğini takip ediyorum; sektöre yeni katılan insanların yaptığı işleri kaçırmamaya özellikle özen gösteriyorum, bunun yanında caz ve klasik türlerinde vazgeçilmezlerim de var. 

Bir yabancının şarkı listesi olsaydı bu , sahibini nasıl tanımlardınız?

Yenileri kaçırmamaya; eskileri de iyi bilmeye , unutmamaya ve haklarını teslim etmeye çalışan biri .