OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 01, 2005 00:00
45 yıldır Ilıca’daki yazlığına gelen İzmirli Ayşe Kara, değişimden rahatsız olanlardan; ‘’Dışarıdan gelenler Alaçatı’yı kendi ortamlarına çevirdiler. Dokunun onlar sayesinde korunabilmesi harika... Ancak ben bir köye, şık şık giyinip, antrekot a la bilmem ne yemeye gitmek istemiyorum. Sokakların gözlemeci dolması da şart değil ama buranın yerlisiyle diyalog kurabileceğim mekanlar da olsun isterdim. Alaçatı’nın şık ve pahalı bir köy olması normal mi?’’Bugün bir SİT alanı olan Alaçatı’nın özgün mimarisini korumak, bir eğlence değil dinlence merkezi olarak kalmasını sağlamak, ses ve görüntü kirliliğine engel olmak ve burayı bir turizm kasabası çizgisinde yaşatırken bir taraftan da halkının geçimini sağlamasına ve gelişimine katkıda bulunmak için 2001’de kurulan Alaçatı Koruma Derneği’nin yaptığı anketin sonuçları ilginç. Ankete katılanların birçoğunun buraya gelmesinin ilk nedeni sörf. Alaçatı’ya birkaç kez gelenler buranın ciddi bir bozulma tehdidi altında olduğuna inanıyor ve hayal kırıklığına uğradıklarını söylüyorlar. Çoğunluk ses kirliliği ve pahalılıktan şikayetçi. Yerli turistler yemekleri kaliteli bulurken fiyatları ‘’İstanbul fiyatı’’ yabancılarsa ‘’Avrupa fiyatı’’ olarak tanımlıyor. Zaten aşırı kalabalık olan sokaklara masaların konması ve alışverişe yönelik özgün ürünlerin azlığı anketin diğer sonuçları. Birçoğunun son sözü ise; ‘‘Alaçatı, Bodrum’a benzemesin.’’Su’dan’ın sahibi Leyla Tabrizi’nin de endişeleri var; ‘‘Bugün Alaçatılı’nın malının mülkünün değerlenmiş olmasının yanında bu halka bir katkımız yok. Restoranımdaki ekip İstanbullu çünkü Alaçatılı’nın artık çalışmaya ihtiyacı yok. Oysa İstanbul’dan bu kadar göç alan bir kasabada eğitime ve kültüre de katkımız olmalıydı. Bugüne dek bilgisizlikten toprağı işleyememişler, oysa şimdi tarım üzerine eğitilebilmeleri için bir fırsat var.’’ Alaçatılı Murat Gençalp 35 yıl nakliyecilik yaptıktan sonra, ekonomik sıkıntıya düşünce Kemalpaşa Caddesi üzerinde Keyif Bar’ı açmış. Büyük birayı 3 YTL’ye sattığını gururla söylüyor. ‘’Alaçatılı genç jenerasyonun ekonomisi üretime değil ranta dayalı. Fare yuvalarını, eşek damlarını milyarlara satıp paraları yerken iyiydi, şimdi bıyık bıyığa kıraathanelerde, tembelhanelerde oturanlar bu değişime ayak uydurmakta zorlanıyorlar. Eskiden kapılarımızı açık bırakırdık, şimdi hırsızlık vakaları oluyor.’’ YOK SATAN LAVANTA1980-2001 yılları arasında uyuklayan bir kasaba olan Alaçatı’nın ilk ve en güzel otellerinden biri olan Taş Otel’de, Alaçatı Koruma Derneği Başkanı İbrahim Topal ve otelin sahibi Zeynep Öziş ile sohbet ediyoruz. Farklı bir hayat arayışıyla, kentlerdeki kariyerlerini bırakarak buraya gelen çoğu kadın işletmecinin arasında, Alaçatı tutkusu her halinden belli Zeynep Öziş, derneğin en etkin üyelerinden. Bir dönem profesyonel turist rehberliği yapmış olan Zeynep Hanım, kendi mekanı gibi kasabaya yakışır restorasyonlar için her isteyene yol gösteriyor ve ince zevkiyle dekorasyonda önerilerde bulunuyor. Hatta, taş evlerini kısmen yıkıp, betonarme bir pansiyon yapmaya niyetlenen ve dernek tarafından bu kararından vazgeçirilen Şaşmaz ailesinin pansiyonundaki renkler ve hoşluklar da onun eseri. Ayrıca kışın kasabanın çocuklarını Efes gibi antik kentlere götürüyor, onlara dış dünyanın kapılarını açıyor. Eski Alaçatı Belediye Başkan Yardımcısı Vekili ve bugün dernek başkanı olan İbrahim Topal, yeni bir Alaçatı yaratma gayreti içinde, sadece turizmin değil tarımın da önemine inanıyor. ‘’İklimi, temiz havası, rüzgarı... Alaçatı’da tarım yapmak için her imkan var. Ayrıca bu dokuya uygun ürünlerin üretilmesi ve satılması turizmi desteklemesinin yanısıra, iki aylık yaz sezonunun dışında kışın halkın geçim kaynağı olacaktır. Çeşme anasonu artık neredeyse hiç üretilmiyor. Koruma altındaki 100 ağacın dışında sakız ağacı kalmadı. Dernek olarak, emekli Selahattin Bey’i meydanda, lavanta, kekik, adaçayı ve karabaş otu satması için yönlendirdik. Şimdi lavanta yok satıyor. Örnek üretici seçilen Deveci armudunun mucidi Lütfü Deveci yeni armut ağaçları dikiyor.’’ Dernek, son birkaç yıldır Alaçatı’daki tarımla ilgili yavaş ve emin adımlar atıyor, tanıtım broşürleri hazırlıyor, okumak isteyen gençlere burs sağlıyor, Alaçatılı kadınların ürünlerinin pazarlanmasıyla ilgileniyor... Ancak yerel yönetimlerin desteği hálá eksik. Zeynep Hanım’a göre Alaçatı’nın bozulmamış olarak bugüne gelebilmesi bir şans. ‘’Aslında bu bilinçli bir koruma değildi, ekonomik sıkıntıyla birlikte yapılaşma olmadığından kasaba böyle kalabildi. Popülerleştikçe sandalyesini boyayan kaldırıma koydu. 250 yatak kapasitesinin yanında, sandalye sayısı 1500’e çıktı. Büyük masrafların ve heveslerin sonunda hayal kırıklığına uğrayanlar ise buraları parası olan ama Alaçatı’nın ruhunu hissedemeyenlere devrettiler. Oysa inşaatın kontrol altına alındığı, gelişigüzel satışın olmadığı, barların, diskoların bulunmadığı bir yerdi hayal ettiğimiz. Her isteyen bu tablonun içinde yer alamamalıydı.’’ Türkiye’nin en önemli sörf merkeziGeç keşfedilmesine rağmen Alaçatı, yerli sörfçülerin yanısıra dünya sörfçülerinin de önemle üzerinde durduğu bir bölge. Sakin bir koyda yer almasına rağmen, aralıksız esen rüzgarı, dalgasız denizi ve 1.5 kilometrelik sığ sahiliyle, sörfü yeni öğrenenler kadar bildiklerini ilerletmek isteyenler için, Türkiye’nin en önemli sörf merkezlerinden. Çeşme’nin yazı sayfiyeciler ve tatilciler için temmuz ve ağustos aylarıdır. Sörf sezonu ise, nisanda başlar ve ekimin sonuna dek sürer. Alaçatı’nın güneyindeki rüzgarlı koyda birçok sörf okulu var. Bu merkezlerde, sörf dersleri almak, sörf ekipmanı kiralamak ya da kendi ekipmanını depolamak mümkün: Alaçatı Windsurf ve Yelken Kulübü 0232 716 61 61, ASPC 0232 716 66 11, Planet Windsurfing 0232 716 66 11, Surf & Action Center 0232 716 88 16, Club Mistral 0232 716 97 47, TTA Windsurf Okulu 0232 716 02 65, Fun System 0232 716 87 45, ORSA 0536 204 79 84.İstanbul Büyük Çekmece’de açılan ve sörf derslerine başlayan Myga Surf Club’ın (Hacimemiş Mah. Çark yolu No:39, 0232 716 64 68, www.myga.com.tr), Alaçatı’daki kafe- bar’ı, sörfçülerin uğrak yeri. Bar, geceyarısına kadar açık ve haftasonları bahçede dans ediliyor. Eylülde açılacak olan Shaka (Alaçatı Surf Bar, 0232 716 66 11), ‘’Türkiye’nin ilk sörf barı’’ olacak. Alaçatı’nın en yakın plajı, kasabaya dört kilometre uzaklıkta. Alaçatı koyunun suyu, Ilıca ve Boyalık denizinden daha soğuk. Burada, deniz kıyısında beş yıldızlı Majesty Süzer Otel ile Viya Beach Club-Restaurant (Çark Plajı, 0232 716 00 00) var. Viya, gündüz beach club, akşam restoran- bar. Araya sıkışmış kumsal ise Alaçatı Halk Plajı. Buradan itibaren koy boyunca sörf okulları sıralanıyor ve 5 yıldızlı bir otelin inşaatı sürüyor. Çeşme’ye devam eden yol üzerinde koyun en büyük beach club’ı Mavi Bayraklı Seaside (Piyade Kumluğu, Liman Mevkii, 0232 716 98 99) ve içinde İnside gece kulübü ile restoran Naci Usta bulunuyor. Seaside’dan Çeşme’ye devam eden yol üzerinde, ıssız ve güzel ancak ulaşılması zor koylar var.ALIŞVERİŞCumartesileri kurulan Alaçatı pazarında, sabah saatlerinden günbatımına kadar, taze sebze, meyve, giyim ve yerli dokumalar satılıyor. Pazaryeri Camii’nin önündeki meydanda ise, hem cumartesi hem de pazar günleri, sabahtan günbatımına kadar Alaçatı Antika Pazarı kuruluyor. Hacı Memiş Mahallesi’ndeki Alaçatı Arts & Crafts (Tuhafiye Sok. No:6, 0232 716 02 46), gerek görkemli mimarisi gerekse ender rastlanan ürünleriyle, Alaçatı’ya yakışan, kimlikli bir mekan. Bu eski Rum evinin bir odası, bugün seramik fırınının da bulunduğu bir atölye. Haftada iki kez seramik dersleri veriliyor. Eve avludan giriliyor. Keçe, ipek peştamal özel dokunmuş havlular, dış cepheye monte edilen Osmanlı kuş evleri,
yemek takımları, tornada çekilmiÅŸ kaseler, hediyelik eÅŸyalar var. Mutfak ve banyo fayansları için özel sipariÅŸ alınıyor.Yüzde yüz ketenden her ÅŸey; masa örtüleri, nevresimler aksesuvarlar AyÅŸe’nin Dolabı’nda (KemalpaÅŸa Cad. No:117, 0232 754 59 77, www.lin.com.tr). Adı üstünde Zeytin vs. (Pazaryeri Camii altı. No:15/ B, 0232 716 03 20, www.zeytinvs.com), yani zeytin ve zeytinle ilgili her ÅŸey... Metin Tamcı’nın, atölyesinde doÄŸal ve ÅŸifalı taÅŸlarla yaptığı takılar 1001 Antik’te (KemalpaÅŸa Cad. No:111, 0232 716 97 93). Tatlı Bulgar göçmeni Åžerike’den ya da akÅŸamları Metin Bey’den, burcunuza uygun taÅŸa ve taÅŸların ne tür hastalıklara iyi geldiÄŸine dair bilgi alabilirsiniz.KemalpaÅŸa Caddesi üzerinde her akÅŸam kurulan açık hava pazarı Çatladı Kapı Çarşısı’nda çok özgün ürünler olmasa da, bazı standlarda da hoÅŸ parçalar bulabilirsiniz.Tütün tarlaları yavaÅŸ yavaÅŸ yerini yeniden baÄŸlara bırakıyor. Gıda mühendisi Åženay ve Olcay Gemici çiftinin, sadece Alaçatı baÄŸlarında üretilen üzümlerden yaptıkları ÅŸaraplardan, Alaçatı Åžarapçılık’ta (DeÄŸirmenler karşısı, UÄŸur Mumcu Cad. No:38/A, 0232 716 67 85), tadabilir ya da satın alabilirsiniz. Geceyarısına kadar açık. YENÄ°... YENÄ°... YENİÇocukluÄŸundan beri bir kitapçı dükkanının hayalini kuran Cary, eÅŸinin iÅŸi nedeniyle Ä°ngiltere’den gelip Ä°zmir’e yerleÅŸince, iki yaşındaki oÄŸlunu yuvaya vermek yerine, Alsancak’ta çocuk kitapları satan bir yer açar ve zaman içinde burada çocuklara yönelik aktiviteler düzenler. Ä°zmirli ailelerin artık yakından tanıdığı Cary ve Doug Cohrane’in, özellikle ÇeÅŸme’ye yazlıklarına gelen müşterilerinin isteÄŸi üzerine Alaçatı’da açtığı Club Elma Çocuk Aktivite Merkezi (KemalpaÅŸa Cad. No:88, 0232 716 04 46, www.elmabookhouse.com), 26 Haziran’dan 4 Eylül’e, hem çocukların hem de yetiÅŸkinlerin keyif alacağı çeÅŸitli programlar sunuyor. Sempatik Cohrane çifti ile canayakın Türk ekibinin, her yaÅŸ grubu için seramik boyama ve çamur çalışmaları, 4- 6 yaÅŸ grubu için Ä°ngilizce dersleri, 2- 6 yaÅŸ grubu için resim ve boyama çalışmaları var. Ayrıca iki lisanlı, kasetli kitaplar, eÄŸitici oyunlar, Türkçe ve Ä°ngilizce çocuk kitapları, yetiÅŸkinler için Avrupa’da ‘’Top 20’’ye seçilmiÅŸ tüm kitaplar burada satılıyor.MOLAYaz sezonu baÅŸladığında ilk yapılacaklar listesinin başında, ÇeÅŸme’yle özdeÅŸleÅŸen Alaçatılı Åžen TurÅŸucu Özdemir’e uÄŸramak vardır. Yazlık evlerin çürümüş ahÅŸap kapıları ve pencereleri açılmadan, bozuk su pompaları için tamirci çaÄŸrılmadan önce o aranır. 35 yıldır peÅŸinden koÅŸan müşteriler, bir ritüelmişçesine, tertemiz mermer tezgahının üzerinde turÅŸuları hazırlayışını kendilerinden geçerek seyrederler. TemizliÄŸi ve sirke yerine limon kullanmasıyla ün salmış Åžen TurÅŸucu, saat 13.00’ten itibaren Alaçatı’nın giriÅŸinde, ışıkların köşesinde. 0532 490 19 73YAZARIN SEÇİMÄ°Alaçatı’nın kendi halinde bir kasaba olduÄŸu zamanki görüntülerini Pazaryeri Camii’nin civarında ve Hacı MemiÅŸ Mahallesi’nde bulacaksınız. Zemininde iri, siyah beyaz çakıltaÅŸlarıyla yapılmış geometrik süslemelerin bulunduÄŸu Pazaryeri Kahvesi’nde Alaçatılılar’la sohbet etmek, hava karardıktan sonra Can Pastanesi’nin limonlu dondurmasını yiyerek, Hacı MemiÅŸ Mahallesi’nin ıssız, taÅŸ sokaklarında dolaÅŸmak, umarım bundan iki yıl sonra nostaljiyle anılacak bir Alaçatı deneyimi olmaz. Â
button