Oluşturulma Tarihi: Ağustos 20, 2004 00:00
Paranın mutluluğu satın alamayacağını iddia edenler, iyi bir alışveriş merkezinin yolunu bilmeyenlerdir.Bo DerekEvlilik sezonu tüm hızıyla devam ederken, benim kuyumcu maceralarımın da sonu gelmiyor. Bir hafta kırmızı kurdeleli, bir hafta mavi kurdeleli altın almaya devam ediyorum. Gelinler için kırmızı, damatlar için mavi. Gerçi son sefer şüphelendim mavi sakın erkek bebekler için olmasın diye ama artık çok geç, damadın yakasına taktım gitti. Bu arada İstanbul kuyumcularının da bana pek emeği geçti, her sefer yeni bir şey öğreniyorum. Örneğin iki hafta önce kredi kartı ile altın (çeyrek, yarım ve tam olarak tabir edilenler sadece) satın alınamadığını acı bir şekilde idrak etmiştim. Geçen hafta da, altın isterken ‘eski tarihli mi, yeni tarihli mi’ diye sormamak gerektiğini öğrendim. Mısır Çarşı’ndaki kuyumcuya girdim, ‘Çeyrek altın var mı?’ diye sordum. ‘Var, kurdelesi ne renk olsun’ dedi satıcı. Sonra ben daha önceki deneyimlerime dayanarak, ‘Altının tarihi eski mi yeni mi?’ diye sordum. Biliyorsunuz bu altınlar üretildiği yılın tarihini taşıyorlar. Yeni tarihli olanlar için kuyumcular bir milyon fark alıyor. Almışken en yenisi olsun dedim ben de. Fakat satıcı ‘Yeni tarihli kalmadı zaten’ dedi ve en babacan haliyle ‘Bir daha aklınızda olsun, sakın yeni tarihli mi diye sormayın. Sorunca bir milyon fark alıyorlar. Sormazsanız hepsini aynı fiyata satıyorlar’ diye nasihat etti. Sizin de aklınızda bulunsun, sakın tarihini sormayın. Ne kadar harcadığınızı kocanızdan saklamayınYine Amerika’da ‘bir araştırma’ yapılmış. Kim yaptı, nerede yaptı belli olmadığından mesafeli yaklaşmakta fayda var. Aslına bakarsanız pek de bilmediğimiz bir şeyi söylemiyor araştırmanın sonuçları: Kadınlar alışverişte ne kadar para harcadıklarını kocalarından saklıyorlarmış. Özellikle de ev veya mutfak için yaptıkları harcamaları değil, giyim veya kozmetik gibi kişisel olanları... Üstelik de kendi kazandıkları parayı harcıyor olsalar bile. Aldıklarını gösterirken, ‘Kaça aldın’ diye sorulduğunda ‘indirimden’ diyorlarmış. Ne kadar tanıdık bir hikaye. Nasıl bir suçluluk duygusudur o. Alışverişten dönünce aldıklarını göstermek... Sanki tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemişsin, evin ekmek parasını gidip kumarda harcamışsın, elektrik faturası için ayrılan parayı inceltici kreme yatırmışsın gibi. İnsan aldıklarını gösterirken önce ev için, çocuk için olanlardan başlar. O sırada ‘Hiç değilse bir parça da onun için alsaydım keşke’ diye pişmanlık duyulur. Birden poşetten çıkan her şey gereksiz harcama gibi görünür. Vicdanı biraz olsun rahatlatmak için de, sorulunca harcananın neredeyse yarısı kadar bir para söylenir. Belki de ‘Avuç içi kadar şeye bu kadar para verilir mi, kazıklanmışsın valla’ dendiğini duymamak için. Sonra çarşı pazarla arası olmayan o kocalar, hayat gerçekten bu kadar ucuz sanıp, paranın nereye gittiğine bir türlü anlam veremezler. Rica ediyorum yapmayınız, kendinizi harap etmeyiniz. Şuursuzca ve limit tanımadan alışveriş yapıyor olmadıktan sonra kendiniz için bir şeyler satın almakta kötü bir taraf yok. İnsana az para harcıyor diye kimse madalya takmıyor hem.Atina’da alışveriş yaparken siesta saatlerine dikkat2004 Atina Yaz Olimpiyatları 29 Ağustos Pazar gününe kadar sürüyor. Türkiye’den de karşılaşmaları izlemek üzere bilet alan pek çok kişi var. Olimpiyat Oyunları’nın resmi sponsoru Visa, Atina yolcuları için ipuçları hazırlamış. İçinde pek çok başlık var, ben elbette alışveriş ile ilgili olan bölümü sizlere aynen aktarıyorum. İşte Atina’ya gidecekler için alışveriş rehberi: Atina’da alışverişe çıkarken yanınıza 100 Euro veya 500 Euro’luk banknotlar yerine, 20 ve 50’lik olanları alın. Mağazalar pazartesi, çarşamba ve cumartesi günleri genellikle 09.30-15.30 arası açık. Salı, perşembe ve cuma günleri ise 09.30-15.00 ve 17.00-20.30 arasında hizmet veriyorlar. 15.00-17.00 saatleri arası siesta zamanı, açık bir yer bulmak mümkün değil. Hipermarketler pazartesi, çarşamba ve cumartesi günleri 09.30-17.00 arası, salı, perşembe ve cuma günleri ise 09.30-21.00 arası açık. Ancak Olimpiyat Oyunları sırasında ufak tefek değişiklikler olabilir. Giyim alışverişi yapacaksanız, tüm yaş gruplarına ve giyim tarzına uygun bir şeyler bulmak mümkün. Kolonaki, Kifissia ve Glyfada adlı mağazalar tavsiye edilir. Alışveriş sonrasında bir yerlerde oturup dinlenmek, bir fincan kahve içmek isterseniz en ‘trendy’ yerler; Da Capo, Music Cafe, Big Deals, Klik Cafe, Chocolat, EgoMio, CafeCafe, Cosi ve Barmachy.
button