Sakar dedektif kız peşinde

Güncelleme Tarihi:

Sakar dedektif kız peşinde
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2012 21:29

Tolga Çevik, televizyonda Komedi Dükkanı’nı kapattıktan sonra bir sakarlıklar komedisi olan Sen Kimsin ile sinemalarda. Sakar ama iyi niyetli dedektif Tekin, kendisiyle benzer özelliklere sahip yardımcısı İsmail Abi ile bir kaçırma olayını çözmek üzere kolları sıvıyor. İş içinde iş var ama, İstanbul sokaklarındaki kovalamacanın içinde oradan oraya sürüklenirlerken başlarına gelmedik kalmıyor. Sen Kimsin’in yönetmen koltuğunda Ozan Açıktan var.

Haberin Devamı

Peşinen söylemem gerek; ‘Sen Kimsin’in mizahı hiç de bana göre değil.
Salaklık ve sakarlık üzerinden ilerleyen dedektiflik hikâyelerinin içine hiçbir zaman öyle kolay kolay giremedim.
Ama bu durum, bu türü izleyip, gayet de eğlenebilecek izleyicinin önünü kesmesin.
Üstelik ‘Sen Kimsin’, kendi içinde, özellikle de çekimler anlamında, övgüye layık pek çok özellik de barındırıyor.

KOMEDİ DÜKKANI’NDAN SONRAKİ BOŞLUK

Sen Kimsin, BKM’nin bu sezon izleyiciye sunduğu son yapım.
Film, senaryosundan, başrolüne her şeyiyle Tolga Çevik’in omuzlarında.
Tolga Çevik denince akla ilk olarak Komedi Dükkanı geliyor tabii.
Milyonları ekrana kilitleyen, mizah anlayışı ile çıtayı yükselten Komedi Dükkanı sona erdiğinde müdavimlerinde ciddi bir boşluk olmuştu.
Çevik, ‘Sen Kimsin’ ile hem Komedi Dükkanı izleyicilerindeki hem de belli ki kendi içinde oluşan bu boşluğu doldurmayı amaçlıyor.

Haberin Devamı

KAYBEDENLER KAZANABİLİR

‘Sen Kimsin’ filminin kahramanı Tekin beceriksiz, sakar, bazen biraz salak ama iyi kalpli bir dedektif.
Ne yapsa yüzüne gözüne bulaştırıyor.
Hayatı toz pembe gösteren gözlükleri sayesinde hayallere daldığı zamanların dışında başı genelde belada.
Kadınları çok seviyor ama bu da tek taraflı, kadınların onu onun tahmin ettiği kadar umursadığı söylenemez.
Ama yine de o ilk cümlede sözünü ettiğim iyi niyet durumu var ya, işte o eninde sonunda devreye giriyor.
Kaybedenlerin kazandığı durumlar izleyene kendini iyi hissettirir, ‘Sen Kimsin?’ de bu avantajını gayet iyi kullanıyor.

İSMAİL ABİ OLMAMIŞ

Sakarlık, durum komedileri ve çözülmesi gereken esrarengiz olaylar denince akla Pembe Panter’in Jacques Clouseau karakteri gelir.
Bizim Tekin’in bu saydıklarımla benzerlikleri yok değil.
Özellikle de kaş yaparken göz çıkarmalar konusunda.
Ama, özlellikle de bahsettiğim örneklerle karşılaştırdığımızda ‘Sen Kimsin’ durum komedilerinde başarılı olsa da bütününde senaryosundaki zorlamalarla geride kalıyor.
Merkezindeki miras ve kız kaçırma konuları aksayarak ilerliyor.
Her sakar dedektifin komediye hizmet edecek bir yardımcısı olur mantığından yola çıkılarak senaryoya dahil edilmiş olan İsmail Abi karakteri olmamış. Halıya hizmetçi sarma gibi eskimiş klişelere takılan ve bir türlü gelişemeyen bu karakteri oynamak zorunda kalan Köksal Engür’e de bence yazık olmuş.
Müzikler anlamında baskın bir
film olan Sen Kimsin’e bir de yüksek sesli laf kalabalıkları eklenince gürültü katsayısı birden tırmanıyor. Bu da yorucu tabii.

Haberin Devamı

OZAN AÇIKTAN İYİ İŞ ÇIKARTMIŞ

Ama diğer yanda kabul etmek gerekir ki iyi çekilmiş bir filmle karşı karşıyayız. Çok Film Hareketler Bunlar’dan tandığımız yönetmen Ozan Açıktan, sakarlıklardan doğan zor sahnelerde gerçekten de iyi iş çıkartmış. Sen Kimsin’in Türk sinemasında bu anlamda çıtayı yükselten bir film olduğunu söyleyebilirim.
Daha önce Herkes Kendi Evinde, Vizontele ve Organize İşler gibi filmlerde rol alan Tolga Çevik ilk kez bir filmi başrol olarak sırtlanıyor.
Amerika’da oyunculuk eğitimi de almış olan Çevik, sakar, aklı bir karış havada ve iyi niyetli dedektif rolünü, senaryoda da parmağı olduğundan, gayet iyi özümsemiş.
Karikatürize bir karakter olan Tekin’e bürünmeyi başarmış.
Film boyunca vücut dilini ve mimiklerini çok iyi kullanıyor. Saunadaki monoloğu akılda kalacak bir performans.

Haberin Devamı

SEN KİMSİN?
Yön: Ozan Açıktan
Oyn: Tolga Çevik, Köksal Engür, Pelin Körmükçü, Toprak Sergen
Tür: Komedi
Süre: 106 dk.

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

İki ajan arasında

THIS MEANS WAR
İYİ OLAN KAZANSIN
Yön: McG’nin yönettiği
Oyn: Tom Hardy, Chris Pine
Tür: Aksiyon-Komedi
Süre: 98 dk.

Bu hafta CIA ajanlarını konu alan iki film var vizyonda; J. Edgar ve İyi Olan Kazansın. Ama ikisinin tek ortak noktası CIA ajanları tabii ki. J. Edgar CIA’in üst düzeyini konu alan biyografik bir dramken, İyi Olan Kazansın, tüm yeteneklerini aşık oldukları kadını baştan çıkartmak için kullanan iki CIA ajanının hikâyesini anlatan bir aksiyon-komedi. Hem çok iyi iki dost hem de CIA’in üst düzey yetenekli ajanları olan ikili (Tom Hardy ve Chris Pine), birbirlerinden habersiz aynı kadına (Reese Witherspoon) aşık olunca bir anda rakip oluyorlar. Lauren tam karar verinceye kadar her ikisiyle çıkmakta bir sakınca görmeyince, ajanlar yeteneklerini bu sefer birbirlerini alt etmek ve Lauren’i tavlamak için kullanmaya başlıyor. Supernatural, Nikita, Chuck gibi popüler tür dizilerinin yürütücü yapımcısı, klip yönetmeni ve Terminatör Kurtuluş’un yönetmeni olarak tanıdığımız Joseph Nichol McGinty, nam-ı diğer MCG, filmin yönetmen koltuğunda. Aşk üçgeni temalı filmlere bir yenisini daha ekleyen İyi Olan Kazansın, iki sıkı dostun arasına bir kadın koyuyor ve savaşı böylece başlatmış oluyor. Rakip erkeklerin ajan olması filmin aksiyon konusunda iddialı olabilmesine imkân sağlamış.

Haberin Devamı

Bir FBI başkanı hikâyesi

J.EDGAR
Yön: Clint Eastwood
Oyn: Leonardo DiCaprio, Naomi Watts, Armie Hammer, Josh Lucas
Tür: Dram

Clint Eastwood yönetmen koltuğuna oturuyor ve FBI’ın en güçlü adamlarından biri olan J.Edgar Hoover’ın dosyasını bizler için açıyor. Amerika bugün FBI ile gurur duyuyorsa bunda hiç şüphesiz ki J. Edgar Hoover’ın on yıllarca kendisini mesleğine ve büroya adamış olmasının etkisi var.  Hoover’ın her yaptığı işin dumanı da düz çıkmıyor tabii. Yasal olmayan yollardan sağladığı bilgileri şantaj yapmak ve otorite sağlamak için kullandığı zamanlar bile oluyor. “Bilgi güçtür” diyen ve bunu işine geldiği gibi kullanan bir FBI başkanının filmi var karşımızda. ‘J.Edgar’, uzun süre FBI’ı yöneten J. Edgar Hoover’ın zaman içinde ülkenin en etkili isimlerinden biri haline gelişini anlatırken, annesi ve sağ kolu ile olan ilişkisi üzerine de odaklanıyor. Ki filmin dramatik yapısı aynı zamanda en güçlü yanı. Uzun bir film olsa da Edgar’ın özel hayatı ve tarihi olayları iyi dengelemiş olması nedeniyle soluksuz izleniyor. Filmin sıkıcı gelmemesinin en önemli nedeni, yönetmen Clint Eastwood’un Edgar’ın özel hayatının anlatıldığı sahnelerle, tarihi olaylardan bunalabilecek olan izleyicilere nefes aldırması. Özellikle annesi, Helen Gandy ve sonrasında özel bir ilişki de yaşayacağı sağ kolu Clyde Tolson ile olan ilişkileri kurmaca bir drama filminin vereceği hazdan çok daha fazlasını veriyor izleyenlere. Başrollerde Leonardo DiCaprio, Naomi Watts, Armie Hammer ve Judi Dench var. Kariyerinde eksantrik rollere yer vermekten hoşlanan Leonardo DiCaprio, J.Edgar Hoover’ı, 20’li yaşlarından ölene dek ağır plastik makyaj desteğiyle canlandırıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!