Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2004 00:00
Yangından önceki haline değil, ilk haline geri dönen sahilsarayı şubatta açılıyor.Başbakanların yazlık eviyken, Özal ve Çiller döneminde çok adını duyduk Sait Halim Paşa Yalısı’nın. 1995’te geçirdiği yangın, günlerce hepimizi meşgul etti. Sonra unutuldu yalı. Ama restorasyonu yapıldı, 2002’de bitti. Önümüzdeki şubat ayında turistik işletme olarak açılacak, düğün, nişan, kokteyl gibi davetlere ev sahipliği yapacak. Yeniköy’deki Sait Halim Paşa Yalısı, diğer adıyla ‘Aslanlı Yalı’, 19. yüzyıl sonunda inşa edildi. Sonra, Mısırlı Prens Abdülhalim tarafından harap durumdayken satın alındı. Prens, binayı yıktırdı, yerine yalıdan çok bir sahilsarayı olan bugünkü yapıyı inşa ettirdi. Mimarı Çanakkaleli mimar-kalfa Petraki Adamandidis’di. Prens’in yalıya ismini veren kardeşi Sait Halim Paşa ise 1913’te Osmanlı sadrazamı oldu, 1921’de Roma’da suikasta kurban gitti.Yapı, yolun üst kısmındaki koruya iki ahşap köprüyle bağlanıyordu. 1950’lerde Boğaz yolu genişletildi ve köprüler kaldırıldı.1960’larda Sait Halim Paşa’nın várisleri binayı Turizm Bankası’na sattılar. 1980’lere kadar kumarhane ve tören salonu olarak kullanıldı. Turizm Bankası, başbakanlığın resmi kabullerinde kullanılmak üzere binayı restore ettirdi. Bir dönem bahçe bir gece kulübüne de kiraya verildi, başbakanlık yazlık konutu olarak da kullanıldı. 1995’teki yangından sonra yapılan son restorasyon 2002’de tamamlandı, ama bina, yangından önceki haline değil, inşa edildiği 1890’lardaki görünümüne kavuştu. Geçen haziran ayında yapılan bir ihaleyle Göçtur Turizm Yatırım ve Ticaret AŞ’ye 49 yıllığına kiralanan Sait Halim Paşa Yalısı’nın yıllık kirası 1 trilyon 35 milyar lira. Yalıda 6 toplantı salonu, Osmanlı tarzında dekore edilmiş 6 süit ve bir restoran bulunacak. Göçtur Turizm’in Başkanı Mustafa Göçen, ‘Bu 6 süiti, gelen talebe göre kullanacağız. İsteyenler konaklayabilecek ama gerektiğinde bir toplantı için iki saatliğine de kiralayacağız’ diyor. DEV TABLO KURTULDUYalının 1995’teki yangında mahvolan üst katı büyük oranda yenilendi. Neyse ki alt kattaki dev yağlıboya tablo kurtuldu. Sait Halim Paşa’nın Mısır için yaptırdığı ve İstanbul’a gelince beraberinde getirdiği ‘Çölde Av Sahnesi’ isimli tablo Clement’e ait. Mustafa Göçen ‘Resmin yerinden oynatılması mümkün değil. Belki yalının kendisinden bile daha değerli’ diyor. Birkaç değerli eser daha var yalıda. Selamlık giriş kapısına konan iki
aslan heykelinden biri Sait Halim Paşa kılıç kuşanınca İtalya’dan, diğeriyse ikinci kuşağında Almanya’dan hediye olarak gönderilmiş. Bir çalışma odası, özel olarak döşeniyor. Buraya yalıya ait birçok eşya konacak, ayrıca şu anda Yıldız Sarayı’nda bulunan orijinal mobilyalarının aslına uygun üretilen kopyaları yerleştirilecek. İsteyen ziyaretçiler Sadrazam’ın masasına oturabilecek. Şu anda 6 mimar ve iç mimar dekorasyon için çalışıyor. Dekorasyonun 2 milyon doları bulabileceği belirtiliyor. AÇ OLAN MUTFAĞINA GİRER YERDİn Yalı mermer bodrum katı üzerinde iki katlı olarak inşa edilmiş. Mermer bodrum, hava akımı sağlıyor, örneğin sıcak bir ağustos günü bu zemin katın mermer kafesli küçük dehlizlerinden birinin önünde durunca klima varmış gibi soğuk hava hissediliyor.n Eklektik üsluptaki binanın genel planını orta sofa etrafında sıralanmış odalar oluşturuyor. Sakin bir dış görünüşü var yalının, ama iç dekorasyonunda ağır arabesk unsurlar kullanıldığından, küçük bir Arap sarayını andırıyor.n Şu an yalının arka kapısından geçen caddenin öteki tarafındaki dükkanlar eskiden yalının mutfaklarıydı. Sait Halim Paşa’nın sağlığında kapısında, ‘Aç olan buyursun yesin’ yazıyordu ve birçok kimse de bu mutfaktan
yemek yiyordu. Â
button