Şair evlenmesi değil şair eğlenmesi

Başlığın ilk bölümü, yani "Şair evlenmesi" kısmı tamamen manilerdeki gibi hazırlayıcıydı. Şinasi’nin eserinin adıdır biliyorsunuz Şair Evlenmesi.

Gerçek olan ise ikinci bölüm. Evet şair eğlenmesini anlatacağım bugün. Geçen hafta sonu yani 23 Şubat Cumartesi günü Antalya semalarındaydık.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı adı sinemayla bütünleşmiş Altın Portakal ödülünü şiir dalında da veriyor 11 yıldır. Şiir, sinema kadar kitlesel bir sanat dalı olmadığı için hiç duymamış olabilirsiniz.

Neyse, geçen yılın Altın Portakal Şiir Ödülü, Lale Müldür’ün "Ultra-Zone’da Ultrason" adlı kitabına verilmişti. Ödül geçen yıl Dünya Şiir Günü olan 21 Mart’ta verilmişti. Sempozyumu da geçen hafta yapıldı Antalya Kültür Merkezi’nde.

Sempozyumun konuşmacıları Betül Tarıman, Deniz Keskin, Hüseyin Alemdar, Hüseyin Peker, Hüseyin Avni Cinozoğlu, Yrd. Doç. Dr. Mahmut Babacan, Mustafa Şerif Onaran, Tuncer Uçarol ve Tülin Arseven’di. Sempozyum’un onur konuğu ise Sadık Yalsızuçanlar.

ÜNİVERSİTELERİMİZ UYUYOR MU

Antalya Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği bu ödül Türk şiiri için gerçekten hoş bir katkı. Sempozyumdu sunulan bildiriler daha sonra kitap olarak yayımlanıyor.

Böylesine önemli bir toplantıya ne yazık ki Antalya’dan katılım yok denecek kadar azdı. Lale Müldür, günümüz Türk şiirinin önde gelen isimlerinden biri. Sempozyuma katılan konuşmacılar da bir o kadar değerli isimler.

Hiç mi edebiyat meraklısı yok Antalya’da? Okullarında edebiyat derslerini matematikçiler mi veriyor bu şehrimizin. Hiç olmazsa onlar ilgi gösterseydi.

Bir diğer vahim durum da Antalya’daki üniversitenin kent yaşamından kopukluğu.

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin Edebiyat Fakültesi’nden bir otobüs öğrenci gelip izledi sempozyumu. Ama ne yazık ki Antalya Akdeniz Üniversitesi’nden bir tek Allah’ın kulu yoktu.

DOĞUM GÜNÜ PASTASI VE GÖBEK HAVASI

Antalya Kaleiçi’nde gerçekten hoş bir butik otel var. Adı Tuvana. Eski Antalya konakları restore edilerek otel haline dönüştürülmüş.

Sempozyum için gelen konuklar bu otelde ağırlanıyor. Şairlere yakışan bir mekan. Her şeyden önce bir ruhu var. Sempozyum sonrası akşam yemeği de otelin restoranında yenildi fasıl eşliğinde.

Gecenin sürprizi de adına yapılan bir sempozyumun Lale Müldür’ün doğum gününe denk gelmesiydi. Müldür, bol bol dans etti şair arkadaşlarıyla. "Fasıl ki en çok yakışandır bize" (Hilmi Yavuz’un hoşgörüsüne sığınarak), sözünü şairlerimiz için söylemek yanlış olmasa gerek. Bütün şarkılara eşlik edip doyasıya eğlendiler çünkü.

Aynı gece doğum gününü kutlayan bir diğer isim, Cumhuriyet Kitap’ın Yayın Yönetmeni Turhan Günay da zaten eline aldığı tepsiyi bir tef gibi kullanarak bütün gece fasıl heyetiyle çalıp söyledi. Bu arada bu yılın Altın Portakal Şiir Ödülü’ne Cevat Çapan’ın değer görüldüğünü belirteyim. Yani önümüzdeki yılın fasıl heyeti Çapan için çalıp söyleyecek.

Ayşe Kulin annesinin masalını anlattı Müjdat Gezen de resimledi

Ayşe Kulin’in yazdığı bir çocuk kitabı çıkacak önümüzdeki hafta Büyülü Fener Yayınları’ndan. Kitabı ilginç kılan bir diğer özellik ise tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen tarafından resimlenmiş olması.

Sit Nene’nin Masalları adını taşıyan bu kitabın geliri de UNICEF’in ’Kızların Eğitimi Projesi’ne aktarılacak.

Ayşe Kulin’in Sit Nene olarak andığı kişi annesi Sitare Hanım. "Annem bana ve çocuklarıma hiç masal anlatmadı ama torunlarıma çok güzel manzum masallar söylerdi" diyor Kulin ve o masallardan birini anlatıyor kitabında.

Tuna Ötenel’e geçmiş olsun

Ünlü caz piyanisti Tuna Ötenel, Ankara’da ağır bir kalp ameliyatı geçirmiş ve ne yazık ki sonrasında da oluşan birtakım komplikasyonlar nedeniyle felç olmuş. Şu anda Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde yatıyor.

İstanbul Caz Festivali bu yıl Yaşamboyu Başarı Ödülü’nü Tuna Ötenel’e vermeyi kararlaştırmıştı. Tuna Ötenel’i temmuz ayında İstanbul Caz Festivali’nin açılışında sağlıklı bir şekilde ödülünü alırken görmek caz sevenleri mutlu edecektir. Kendisine buradan bütün caz sevenler adına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.