Güncelleme Tarihi:
EBRU ŞANCI'NIN LİBYA FOTOĞRAFLARI
Çölde kalıyorlardı ama çölün bittiği yer denizdi. Denize sıfır lüks çadırlarda yaşıyorlardı. O çadırlarda ben de kaldım. Tripoli’den oraya, Saif’in özel uçağıyla yaklaşık 40 dakikada geçmiştik. Her 100 metrede bir korumalar vardı. Korumaların sayısı 500’ü buluyordu.
Ben altı çadır saydım, birkaç da karavan vardı. Hummer’lar her yerdeydi... Ayrıca jet-ski’ler vardı. Arada denize giriyor, yüzüyor, jet-ski’yle dolaşıyorlardı.
PERUĞUNU ÇIKARIP MASAYA KOYDU
Kahvaltı masasına oturduğumuzda karşımda Muammer Kaddafi’yi gördüm. Saif bana onun da orada olduğunu söylememişti. O yüzden çok şaşırmıştım. ılk dikkatimi çekense, çok güleç ve sevecen bir adam olmasıydı.
Kahvaltı sırasında sıcaktan bunaldı, of çekip kafasındaki peruğu çıkarıp masaya koyuverdi. Peruk taktığını o ana kadar anlamamıştım. Sonra bana döndü, “Saif senden çok bahsetti. Türk müsün, müslüman mısın?” diye sordu. Sonra “Türk kızları çok güzel. Sen de Sophia Loren’e benziyorsun. Benim çocuklarım çok çapkın” dedi.
EVDE EŞİNİN SÖZÜ GEÇİYORDU
Evde gayet normal bir ilişkileri vardı. Ailece oturup kalkar, birlikte yemek yer, uzun uzun sohbet ederlerdi. Hiç televizyon izlemiyorlardı. Bu anlamda, Kaddafiler olduklarını bilmesen, sıradan insanlar sanırdın.
Devamlı konuşuyorlardı. Kaddafi çapkınlıktan elini eteğini çekmişti. Zaten eşi Safiye çok otoriterdi... Saif babası aradığında eve gitmez, annesi arayınca apar topar kalkıp giderdi.
AİLEMİ ÇOK İYİ TANIYORLARDI
Kaddafi ailesi bana hep çok iyi davrandı. Açıkçası okumam için de çok para harcadılar. Beni Londra’da ve New York’ta okutan onlardı. Annemi ve neredeyse tüm ailemi çok iyi tanıyorlardı. ınsan sonlarının böyle olmasına üzülüyor.
KARAVANIN İÇİ SİLAH DOLUYDU
Saif’le çadırda yatarken sıcaktan bunaldım, gece yarısı dışarı çıktım. Bir anda 10 asker arkamda belirdi. Silahlarını bana doğrultmuşlardı. Tuvalete gitmek istedim ama karavanın kapısı kapalıydı, geri dönüyordum ki kapıyı açtılar. ıçi silan doluydu.