Sahte ilaç tehlikesi
Güncelleme Tarihi:
DHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2010 12:24
Dünya çapında bir ilaç firmasının, ürettiği iki farklı kanser ilacının sahtesinin piyasaya sürüldüğü yönünde bir duyuru yapmasının ardından, sahte ilaç sorunu yeniden gündeme geldi.
Sahte ilacın dünyada sorun olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Levent Üstünes, “Bu firmanın bahsettiği ilaçlar piyasada çok pahalı olan ilaçlardır. Bundan dolayı çok satılan ilaçlar değiller” dedi.
İlaçların sahte olduğu yönündeki bilginin firma tarafından verildiğini ifade eden Prof.Dr. Levent Üstünes, “Bir ilacın içindeki etkin maddenin eksik veya fazla olması, bunun yanı sıra bu maddenin mevcut ilacın içinde bulunmaması, ilacın sahte olup olmadığını bizlere gösterir. İki çeşit sahte ilaç yöntemi vardır. Bunlar ya ilacın hammaddesi değiştirilerek yapılan sahtecilik ya da son kullanma tarihleri geçmiş ilaçların ambalajları değiştirilerek tekrardan piyasaya sunulması yoluyla gerçekleştirilen sahtecilik yöntemleridir. Bu durum hastanın canına kast etmek ve onun yaşam hakkını elinden almaktır. Bundan dolayı büyük bir suçtur” diye konuştu.
Türkiye'de son dönemlerde Sağlık Bakanlığı tarafından İlaç Takip Sistemi (İTEKA) kurulduğunu belirten Prof.Dr. Üstünes “Sisteme göre piyasaya sürülen her ilaç kutusuna bir numara veriliyor. Bu numaralanan ilaç karekod okuyucu yöntemi ile fabrikadan hastaya ulaşıncaya kadar takip ediliyor. Böylelikle bu karekod numarasına sahip aynı ilaç tekrardan piyasaya sürülemez. Böyle bir durumla karşılaşıldığı taktirde ilacın sahte olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu sistemin ne kadar etkili çalıştığı konusunda ise bir bilgiye sahip değiliz” dedi.
İnternet üzerinden ilaç alınmamalı
Son dönemlerde artış gösteren internet üzerinden ilaç satışı konusuna da değinen Prof.Dr. Levent Üstünes “İnternet üzerinden ilaç almak hiç güvenli bir yöntem değildir. Bu ilaçların birçoğu beslenme desteği preparatlarıdır. Bu preparatlar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı onaylıdır. Ancak birçoğunda Çin'den ithal edilen ucuz ilaç hammaddeleri bulunmaktadır. Ayrıca bu preparatların bitkisel olduğu söylenmektedir, ancak her bitkinin faydalı olduğu bilgisi de yanlış bir bilgidir. Bu ilaçlar için AB ülkelerinde gerekli önlemler alınmıştır fakat ülkemizde bu tür uygulamalara denetleme yapacak yeterli bir alt yapı yoktur. Bu uygulamaların ağır ceza ve yöntemlerle kontrol altına alınması gerekmektedir” diye konuştu.
İlaçların sahte olduğu yönündeki bilginin firma tarafından verildiğini ifade eden Prof.Dr. Levent Üstünes, “Bir ilacın içindeki etkin maddenin eksik veya fazla olması, bunun yanı sıra bu maddenin mevcut ilacın içinde bulunmaması, ilacın sahte olup olmadığını bizlere gösterir. İki çeşit sahte ilaç yöntemi vardır. Bunlar ya ilacın hammaddesi değiştirilerek yapılan sahtecilik ya da son kullanma tarihleri geçmiş ilaçların ambalajları değiştirilerek tekrardan piyasaya sunulması yoluyla gerçekleştirilen sahtecilik yöntemleridir. Bu durum hastanın canına kast etmek ve onun yaşam hakkını elinden almaktır. Bundan dolayı büyük bir suçtur” diye konuştu.
Türkiye'de son dönemlerde Sağlık Bakanlığı tarafından İlaç Takip Sistemi (İTEKA) kurulduğunu belirten Prof.Dr. Üstünes “Sisteme göre piyasaya sürülen her ilaç kutusuna bir numara veriliyor. Bu numaralanan ilaç karekod okuyucu yöntemi ile fabrikadan hastaya ulaşıncaya kadar takip ediliyor. Böylelikle bu karekod numarasına sahip aynı ilaç tekrardan piyasaya sürülemez. Böyle bir durumla karşılaşıldığı taktirde ilacın sahte olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu sistemin ne kadar etkili çalıştığı konusunda ise bir bilgiye sahip değiliz” dedi.
İnternet üzerinden ilaç alınmamalı
Son dönemlerde artış gösteren internet üzerinden ilaç satışı konusuna da değinen Prof.Dr. Levent Üstünes “İnternet üzerinden ilaç almak hiç güvenli bir yöntem değildir. Bu ilaçların birçoğu beslenme desteği preparatlarıdır. Bu preparatlar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı onaylıdır. Ancak birçoğunda Çin'den ithal edilen ucuz ilaç hammaddeleri bulunmaktadır. Ayrıca bu preparatların bitkisel olduğu söylenmektedir, ancak her bitkinin faydalı olduğu bilgisi de yanlış bir bilgidir. Bu ilaçlar için AB ülkelerinde gerekli önlemler alınmıştır fakat ülkemizde bu tür uygulamalara denetleme yapacak yeterli bir alt yapı yoktur. Bu uygulamaların ağır ceza ve yöntemlerle kontrol altına alınması gerekmektedir” diye konuştu.