Sahneye atlayanlardan korkuyoruz

Kolpa, “Aşk ve Hayat Hakkında” adını verdiği yeni albümüyle tekrar dinleyici karşısında. Grubun menajeri, sosyal medya uzmanı ve basçısı Bora Yeter ile bestelerin de sahibi olan solisti Barış Yurtçu’yla buluştuk. İçinden müzik, klipler, Sezen Aksu, kızlar, aşk ve sadakat geçen bir sohbet oldu.

* Adana’da, okul yıllarında müzik yapmaya başlamışsınız. Lisedeyken birbirinizi tanıyor muydunuz?
- Barış: Tabii. Hepimizin ayrı ayrı grupları vardı ve birbirimize rakiptik hatta.
- Bora: Ama tabii gurbette işler değişti. Üniversite için İstanbul’a gelmemiz bizi bir araya getirdi ve grup kurduk.

* Grupların bir arada kalması çok zor, illa ki bir çatlak çıkıyor. Bu kadar yıldır bilmiyorum neler yaşadınız ama en azından hâlâ berabersiniz. Kopmamanızın sırrı ne?
- Bora: Uyumlu olmak lazım, her birimizin hem de.

* En büyük kavga genelde neden çıkıyor?
- Barış: Şarkı düzenlemeleri kısmında... Özellikle ilk zamanlarda bu süreçte çok kavga ettik. Ama şimdi azaldı.

* Peki, Kolpa ne tür müzik yapıyor; rock mı yoksa pop mu?
- Bora: Kolpa rock formatında müzik yapıyor. Ama biz müzik tarzını etiketlemeyi sevmiyoruz. Çünkü artık bütün müzik tarzları birbirine girdi. Sonuçta sahnede akustik soundlarımızda, herhangi bir elektronik altyapı olmadan rock müzik yapıyoruz. Ama tabii ki Türk etkiler de var müziğimizde.

* Arabeske ne diyorsunuz?
- Bora: Arabesk iyidir, güzel bir şeydir.
- Barış: Türkiye’de en çok satanlara bakın, ilk 5’te arabesk albümler vardır. Demek ki Türkiye’nin böyle bir gerçeği var.

* Türkiye’de rock yapılıyor mu gerçekten?
- Barış: Türkiye’de rock istenilen düzeyde yapılmıyor bence. Çünkü radyolar, televizyonlar çalamıyor.

* Siz sahnede cover parçalar çalarak ünlendiniz. Sonra cover’lardan oluşan bir albüm de geldi. Cover sizin için ne anlam ifade ediyor?
- Barış: Sahnede cover’la ilerlemek bence gerekli bir aşamaydı. Hem birbirimize ısındık, hem sahnemiz oturdu o arada. Ardından kendi bestelerimizden oluşan bir albüm çıkardık.

KLİPLERE SARIŞIN MODEL KOYMAK DOĞAL GELMİYOR
* Kolpa kliplerinin standardı nedir? Kliplerde model ve kadın kullanımı konusundaki düşüncelerinizi alabilir miyim?
- Barış: Biz kadın figürü kullanmaktan o kadar sıkıldık ki “Ölünmüyor Mutsuzluktan” klibinde kadın kullanmadık, yaşlı bir adamın hikayesini anlattık. Kliplerimize sarışın, mavi gözlü modeller koyalım istemiyoruz. Çünkü doğal gelmiyor. Hangimizin böyle sevgilileri var ki?

* Kolpa’nın kulisinde neler vardır? Rock grupları efsanedir ya; bir kuş sütü mü eksiktir?
- Barış: Kimseyi istemiyoruz kulise, sessizlik önemli. Kaprislerimiz yok.
- Bora: Mütevazı bir hayat yaşıyoruz.

* İnanayım mı bilemedim! Kızlar, aşk bunun neresinde?
- Barış: Benim için aşk çok önemli. Çünkü bana şarkı yazdırıyor.

* Kullanıyorum diyorsun yani!
- Bora: Biz de onun aşk hayatını organize etmeye çalışıyoruz ki beste yapsın.
- Barış: İtalya’da yaşayan bir kız arkadaşım vardı, çok aşıktım. Ben beste yapamamaya başlayınca Bora ayrılıp barışmalarımıza müdahale etmeye başladı. Şaka tabii.

* Konserden konsere koşan biri, bir ilişkiyi nasıl yürütebilir?
- Bora: Gemiciler gibiyiz.
- Barış: Biz yaşarız da bunu karşı tarafın kabullenmesi önemli. En başından “Senin hayatın zor, bana uygun değil” diyenler de oluyor, yarı yolda bırakıp gidenler de.

* En uzun ilişkiniz ne kadar sürdü?
- Barış: Bu tempoya girdikten sonra en uzunu dokuz ay sürdü. Dört yıldır da kimse yok.
- Bora: Benim bir senedir devam eden bir ilişkim var.

* Sadakat?
- Bora: Çok seviyorsan sadık kalıyorsun.
- Barış: Adamın kadına doyması diye de bir şey var. Kadına doymuş adamın adamlığına doyum olmaz derler.

* Sen doydun mu kadına?
- Barış: Doydum ve şimdi hayatımın kadınını bekliyorum.

* “Aşk ve Hayat Hakkında” albümünüzde bir Sezen Aksu cover’ı olan “Beni Unutma” var. Bir de Sezen Aksu şarkılarına ithafen yazılmış bir şarkı. Sezen Aksu deyince?
- Bora: Türk müziğine yön veren bir beyin. Şu anda popüler olan her şeyde Sezen Aksu etkisi olduğunu düşünüyorum.
- Barış: Halk konserlerinde fark ediyoruz, tüm Sezen Aksu cover’larında küçük çocuklar bile eşlik ediyor.

MFÖ’YÜ ÖRNEK ALIYORUZ

* Örnek aldığınız bir grup var mı?
- Barış: MFÖ’nün birbirine bağlılığını örnek alıyoruz.
* Aralarında soğuk rüzgarlar estiği oluyor ama...
- Bora: Ara ara aralarında tansiyonun yükseldiğini biz de onları sahnede izlerken görüyoruz. Birisi toparlamaya çalışıyor, biri ortamı geriyor, diğeri uzak durmaya çalışıyor. Ama bu halleri bile çok sevimli.

SAHNEYE ATLAYANLARDAN KORKUYORUZ

* Sahnede yaşadığınız ilginç olaylar neler?
- Barış: Ben sahneye atlayıp sarılanlardan çok korkuyorum. Sağdan soldan geliyorlar. Kafamı mikrofona çarptığım oluyor bazen!
- Bora: Benim de barlarda çalarken hep telefonum çalar. Sesini duyarım, hatta bazen açıp konuştuğum da olur.

* Sahne anıları demişken, “Ankara’nın Bağları”nı isteyen oldu mu hiç sizden?
- Barış: Serdar Ortaç istendiği oldu.
- Bora: İbrahim Tatlıses de istemişlerdi bir keresinde.

* Çalıyor musunuz?
- Bora: Hayır. Tarzımız olmadığı için çalmıyoruz tabii ki.

* Türkiye’de hiç anlam veremediğim bir peçete kültürü var. Peçeteye yaz, sahnedekine götür, müzik kutusu misali çalsın, söylesin durumu?
- Bora: Sadece bizde var bu. Çünkü batıda sahnedeki sanatçı hizmetli gibi değil, daha çok saygı duyuluyor. Burada paranı verdim, istediğimi söyleyeceksin durumu yaşanıyor.