Sahnede Murat söylüyor Ceren çiziyor

Güncelleme Tarihi:

Sahnede Murat söylüyor Ceren çiziyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2008 00:00

Fikrini, tarzını müziğe en iyi yansıtan gruplardan biri Baba Zula. Sözleri, ritimleri ve anlattığı hikayeler Anadolu’ya dayanıyor. Aşıklardan feyz alıyorlar ama klasik anlamda türkü söylemiyorlar. Son yıllardaki başarılarını yaptıkları müziğin orijinalliği kadar konserlerdeki enerjiye ve görselliğe de borçlular. Yani Baba Zula’yı evde dinleyebilirsiniz ama onları mutlaka konserde görmelisiniz. Kuru kuru sahneye çıkıp müzik yapmıyorlar çünkü. Murat Ertel (48) seyirciye hikayeler anlatıyor, eşi Ceren Oykut (30) bir yandan duvarlara karakalem resimler çiziyor, grup müzikle kendinden geçiyor, dansözler oynuyor, seyirci bu büyülü dünyaya kapılıp gidiyor.

1985’te Zen isimli bir grup kuruldu. O grubun kurucusu Murat Ertel, yanına Levent Akman ve Emre Onel’i de alıp 1996’da bu kez Baba Zula diye bir başka grubun temelini attı. Baba Zula’ya 2004’te Ceren Oykut, 2005’te darbukada Coşar Kamçı dahil oldu.

Grubun başlangıcının ilginç bir hikayesi var: Yönetmen Derviş Zaim, Tabutta Rövaşata filmi için Zen grubundan müzik yapmalarını istedi. Film daha gösterime girmeden gruba seyrettirdi. Zen’in yarısı filmi beğenmedi, yarısı da bayıldı. Grup kendi içinde bir anlaşmaya vardı: Zen devam edecekti, fakat filmi beğenenler Baba Zula isimli bir grup kurup filme müzik yapacaktı. Sonra işler başka türlü gelişti. 2000’de Zen dağıldı ama Baba Zula devam etti.

Grup üyeleri, tarzları, giyim kuşamları ve sahnedeki değişik duruşlarıyla her zaman dikkat çekti. Müziğe hep bir görsellik kattılar. Bu görsellik, kimi zaman dansöz gösterileri oldu kimi zaman canlı resim çizimi. Ama hiç bir zaman sadece müzikle yetinmediler. Murat Ertel "Pek çok sanat disiplinini bünyemizde barındırıyoruz" diyor. "Tabutta Rövaşata sayesinde sinemayla çok iç içe olduk. Ayrıca şiir, dans ve tiyatrodan etkileniyoruz."

Ceren Oykut, Zen Grubu’nu ilk keşfettiğinde lise öğrencisiydi. 2000’de Murat Ertel’le tanıştı; ilişkileri, 2004’te evlilikle sonuçlandı. Ceren Oykut, "Liseden beri bu tayfanın takipçisiydim" diye anlatıyor. "Zen’in zor bulunan Suda Balık albümünü çok aramışlığım vardır. Daha sonra grupla slayt gösterileri yapmaya başladık. Kamerayla ve teknik aletlerle konserlerde gösteriler yapıyordum. O sıralarda yeni bir şeyler arıyorduk. 2004’te grubun eski davulcusu Fahrettin Aykut ’Ceren, neden canlı canlı çizmiyorsun?’ diye sordu. Hemen çalışmaya başladık. İlk başlarda çok acemiydim, zamanla çizdiklerim müzikle daha iyi uyuşmaya başladı."

Sahnede hareketsiz ve çok ciddi duruyor Ceren Oykut, sanki o an fikirleri ve hisleri yüzünden silinip duvara yansıyor. Sahnede çizim yapmak için çok basit bir düzeneği var. Çizim tableti, projeksiyon aleti ve bilgisayarla çalışıyor. Photoshop programı kullanıyor; müziği dinlerken sürekli çiziyor, çizdikleri projeksiyonla duvara yansıyor, seyirciler müziği hem dinlemiş hem seyretmiş oluyorlar ve çok eğleniyorlar.

ALMAN SEYİRCİ ŞARKIYI RESİM SAYESİNDE ANLADI

Ceren, çizdiklerinin seyirciyi ne kadar etkilediğini şu örnekle anlatıyor: "Bir gün konserimize biri Türk, biri Alman iki dinleyici geldi. Sözleri anlamayan Alman seyirci, çizimler sayesinde yanındaki arkadaşına tüm konseri anlatmış. Türk arkadaşı hayretler içinde kalmış, çünkü Alman, şarkının sözlerini neredeyse birebir anlamış."

Baba Zula konserlerini birer şov haline getiren bir başka faktör dansözler. Bugüne kadar onlarla birlikte sahneye sadece Türk dansözler değil, Japon ve Amerikalı dansözler de çıktı. Grubun birlikte çalıştığı dansçılar, bu Türk motifli müziklere eşlik ederken elbette göbek atacaklardı. Fakat bazı izleyiciler buna tepki gösterdi. Örneğin Bia Haber Ajansı’nın çıkan bir yazıda bir dansözün kırmızı tanga, siyah file çorap, uzun çizmeler ve göğüs ucunda platin bantlarla sahneye çıkması eleştirildi. Murat Ertel, kadınların pazarlandığı yolundaki bu eleştirilere şöyle cevap veriyor:

"Sanatın içinde erotizme her zaman yer vardır. O yazıda bahsedilen Michelle Carr önemli bir Amerikalı dançıydı. Burlesque tarzı unutulmuş bir göbek dansını tekrar canlandırdı. Bu dansçının Fellini ve David Lynch filmlerini andıran bir grubu da var. Sahneye hep kırmızı tangası, uzun çizmeleri ve file çorabıyla çıkar Carr. Bu tarz göbek dansı bazıları tarafından bayağılık olarak algılanabilir; fakat sanatsal erotizmin bizce bir değeri var. Bu kadının etini pazarlamak olarak görülemez."

Grup şu an Amerikalı Janet ve Japon Nourah ikilisinin danslarıyla coşuyor sahnede. Dediğimiz gibi Baba Zula, CD’den dinlemekle anlaması zor bir grup. Gidin sahnede görün, Murat Ertel’in bir halk ozanı havasında anlattığı hikayeleri kendi ağzından dinleyin ve eğlenin.

BAŞKA GRUPLAR DA GEL KONSERLERİMİZDE RESİM YAP DİYORLAR

Ceren Oykut, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünü bitirdi. 2006’da Siemens Sanat’ın kuratörü Markus Graf, onu Under Construction Contemporary Art Center’ın konteynırında sergi açmak davet etti. ’Şehir Konservesi’ adlı sergi, Maltepe’de ve Kuştepe’de açıldı. Ceren Oykut, İrlanda’nın Cork Şehrinde ve İstanbul Bienali’nde de bazı işlerini sergiledi. Hafriyat Sanat Grubu ve Apartman Projesi isimli iki sanatçı insiyatifine şehir konseptli çalışmalarıyla katıldı. Belçika Gent’te konuk olarak Flat Earth Society projesine dahil oldu. Eylülde yeni çalışmalar için Slovenya’ya gidecek. Ceren’e Baba Zula’yla sahnede yaptıklarının benzerini yapması için yurtdışından birçok gruptan teklif geliyor. Ama Ceren Oykut, resimle ilgilendiği için Baba Zula’nın programına uymakta bile bazen zorluk çekiyor. Hatta bazen Baba Zula’yı "ektiğini" de ekliyor.

ÇİZERKEN HATA YAPIYORUM AMA İŞİN HEYECANI DA ORADA

Canlı çizmek çok zor. Şarkı o anda bana ne hissettiriyorsa onu çiziyorum ve her an farklı şeyler hissediyorum. Bir konser bir konsere uymuyor. Şarkılar hızlandıkça çizmek de zorlaşıyor. Çok hata yapıyorum çizerken ama işin heyecanı ve güzelliği de orada. Hatalara izin veriyorum ve her çizdiğimi üstüne yeni şeyler katarak geliştiriyorum. Müziğin ve şarkıların anlattığı hikayelerden esinlenerek çiziyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!