Sahne Nevin Aladağ’ın
Güncelleme Tarihi:
Çalışmalarını yaşadığı şehir Berlin’de sürdüren sanatçı Nevin Aladağ’ı daha önce ARTER’de açılan ‘Starter’ ve ‘Görünmezlik Taktikleri’ adlı karma sergilerden hatırlayacaksınız. Şimdilerde İstanbul’da açılan iki sergide birden izlenebilecek sanatçının işleri. Bir dizi çalışmasının gösterildiği ‘Sahne’ ile ARTER ve son iki yılda ürettiği eserlerin bir toplamıyla Rampa’da Aladağ’ın işleri.
ARTER
SAHNE PERDESİ ŞEKLİNDE SAÇ MODELLERİ
Mona Hatoum’un ‘Hâlâ Buradasın’ sergisiyle eşzamanlı olarak 27 Mayıs’a dek görülebilecek ‘Sahne’ sergisinin küratörlüğünü Başak Doğa Temür üstlendi. Nevin Aladağ sergide, çeşitli renklerde yapay saç kullanarak ürettiği ve her birini farklı bir sahne gibi tasarladığı birimlerle, sergi mekânını bir serbest performans alanına dönüştürüyor. Sahne perdesi şeklinde tasarlanmış saç modellerine baktığınızda çeşitli yaş ve karakterlerde farklı kadınların yüzleri gözünüzün önüne gelebilir. Örülmüş saçlarıyla sarışın bir genç kız örneğin ya da mavi saçlı çılgın bir kadın. Sanatçı mekânın kendi ölçeğinden yola çıkarak her birini yaklaşık üç metre uzunluğunda ürettiği bu birimlerden dördünü mekândaki sütunların oluşturduğu nişlerin önüne; diğer ikisini ise, sergi mekânının iki ucundaki geniş duvarların üzerine, duvar heykeli gibi yerleştirmiş. Birimlerin her biri, yapay saç kataloglarındaki numune adlarına benzer isimler taşıyor: ‘Sahne I, Camgöbeği’, ‘Sahne III, Platin Sarısı’, ‘Sahne IV, Kestane ve Bakır Kızılı’ ve ‘Sahne VI, Koyu Kahve ve Açık Mavi’ gibi.
Nevin Aladağ izleyiciye, cinsiyetin performatif yönleri üzerine düşünebileceği ve isterse sahneye çıkıp performansını gerçekleştirebileceği serbest bir alan açıyor. Bu serbest performans alanında isterseniz izleyen olma konumunuzu koruyabilir ya da bir adım öteye geçip izlenen olmayı tercih edebilirsiniz. Ve elbette, ansızın, özdeşlik kurduğunuz bir karaktere dönüşebilirsiniz.
Nevin Aladağ tasarımı ‘Sahne’nin üretimi, sanatsal üretimi destekleme ve sanatçı projelerini hayata geçirme hedefleri doğrultusunda, ARTER tarafından gerçekleştirildi. Çin’den gelen yapay saç balyaları Taksim Tarlabaşı’ndaki perukçularda birbirlerine eklendi. Üstelik ARTER’de bir çalışan saçların bakımından sorumlu ilan edildi.
Nevin Aladağ’ın ‘Sahne’ sergisi için hazırlanan kitabı da edinebilirsiniz dilerseniz. Kitapta serginin küratörü Başak Doğa Temür’ün yazısının yanında, sanat tarihçi ve yazar Gudrun Ankele’nin sergi için kaleme aldığı metne de yer veriliyor. Ayrıca sergiden yerleştirme fotoğraflarıyla birlikte, Nevin Aladağ’ın ‘Sahne’ öncesinde ürettiği daha küçük boyuttaki ‘Prova’ adlı serinin de fotoğrafları bulunuyor.
RAMPA
POP MÜZİK TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK SAHTEKARLIK
19 Nisan’da Rampa’da açılacak Nevin Aladağ sergisi, çalışmalarını Berlin’de sürdüren sanatçının Türkiye’de daha evvel hiç görülmemiş işlerini bir araya getiriyor. Hatta, serginin Aladağ’ın bugüne dek Türkiye’de açılan en geniş kapsamlı sergisi olduğunu söyleyebiliriz. Aladağ’ın son iki yılda ürettiği, popüler kültüre dair kodlarla yüklü ve sosyo kültürel kimlik üzerine yoğunlaşan işlerine yer veriliyor.
Sanatçının Rampa’da sergilenecek video işlerinden ‘Hayat Arkadaşı/Significant Other’ Milli Vanilli adlı müzik grubunun ünlü şarkısından bir alıntıyla başlıyor: “Girl you know it’s true, oooooooh, I love you...” Küçük bir platform üzerinde iki oyuncu, bir kadın ve bir erkek şarkının nakarat bölümünü söylüyorlar. Milli Vanilli 1989 yılında bu şarkıyla dünya müzik listelerini altüst etmişti. Bir yıl sonra ise, albümdeki vokallerin kendilerine ait olmadığı anlaşıldı. Pop müzik tarihindeki en büyük sahtekârlıklardan biri gerçek aşkın itirafı üzerine kurgulanmıştı yani.
TIRMANMA DUVARI SİZE UYACAK MI?
Telden yapılmış bir heykel olan ‘Makrame/Makrame’ isimli iş ise yüzey ile içsel yapı arasındaki zıtlık halini karşı karşıya getiriyor. Sanatçı bu kez öyküsünü pop kültürün evrensel dünyasında değil, folklorun çevresinde kurguluyor. Belki de 2 bin yıllık eski bir Orta Asya oyununu belgeleyen ‘Beş Taş Oyunu’ adlı fotoğraf dizisinde ise başrolü gelenek ve hatıralar alıyor. Van doğumlu Nevin Aladağ beş taş oyununu annesinden öğrenmiş.
Gelelim, serginin en büyük eserine. Nevin Aladağ bu işi sadece Rampa’da açılacak sergi için üretti. İnsan vücudundan alınmış porselen kalıplardan oluşan eserin parçaları galerinin duvarına sanki bir tırmanma duvarı gibi yerleştirilmiş. Sanatçı, izleyenleri duvardaki formlara yaslanmaya ve kendi vücutlarının belki de toplumun ortalaması da olabilecek bu montaj kalabalığına uyup uymadığını görmeye davet ediyor.