Güncelleme Tarihi:
* Uzun bir aradan sonra Neriman olarak izleyici karşısındasınız. Bize biraz Neriman’dan bahseder misiniz?
- Neriman, aslında “Çalıkuşu” romanında baskın bir karakter değil. Ama dizide durum değişti, bu karakter daha ön plana çıkarıldı. Neriman dul bir kadın. Kâmran da onun büyük aşkı... Osmanlı zamanının toplumsal yapısı düşünüldüğünde dul bir kadının bekar bir erkekle aşk yaşaması ne kadar olasılıksız görünse de onunki tutkulu bir aşk öyküsü.
* Ama Feride ve Kâmran’ın arasında da aşk var...
- Kâmran ileride Feride’ye aşık olacak. O zamana kadar da Neriman’a aşık kalacak. Bizimki olasılıksız bir aşk ama... Gerçi onların ilişkilerini dinamik tutan da yasak ilişki olması... Neriman ne olursa olsun Kâmran’a körkütük aşık.
* İlerleyen bölümlerde Neriman ve Feride arasında Kâmran yüzünden soğuk rüzgarlar esecek, ciddi kıskançlık krizleri yaşanacak gibi görünüyor.
- Neriman kendine güvenen bir kadın ama Feride’yi de kıskanacak, evet... Dizinin kötü kadını olarak görünse de kötü kadın değil. O sadece aşık bir kadın. Aşkını korumak için de elinden geleni yapacak, her şeyi göze alacak.
* Siz de gerçek hayatta aşkınız uğruna her şeyi göze alır mısınız?
- Neriman o kadar dişi bir kadın ki... Ben hayatımın hiçbir evresinde o kadar dişi olamadım. 10 yıldır her röportajımda “Oğlan çocuğu gibiyim” diyorum, düşünün artık. Topuklu ayakkabı çok zor giyerim. Neriman gibi hali ve tavrıyla erkekleri etkileyen bir kadın olmadım hiç. O karakteri canlandırırken işvesini cilvesini gördüğümde de şaşırıyorum. Ama içimdeki kadını dışarı çıkardı, o açıdan çok keyif alıyorum.
* Bu projeyi ve rolü kabul etmenizi sağlayan unsurlar nelerdi?
- Çok ihtişamlı bir proje olacağı belliydi. Sonuçta çok önemli bir eser “Çalıkuşu”, bir klasik... Çağan Irmak ve Doğan Ümit Karaca’nın yönetmesi, çok iyi bir oyuncu kastı olması da önemliydi tabii. Kostümlerimizi “Muhteşem Yüzyıl”ın da kostüm tasarımcısı olan Serdar Başbuğ tasarlıyor. Her şeye o kadar özeniliyor ki bir masalın içinde yaşıyor gibiyiz.
O DÖNEMDE YAŞAMAK İSTEMEZDİM
* Rol gereği çarşaf da giyiyorsunuz…
- Herkes sokağa çıkarken kara çarşafa bürünüyor, ama Neriman’ın kostümleri hep çok süslü. Korseli geceliklerle yatıyor. Az önce de söylediğim gibi, çok feminen bir kadın. Onun dişiliğini ön plana çıkaracak kostümler tasarlanıyor.
* Osmanlı döneminin havasına giriyorsunuzdur o kostümleri giyince...
- Kesinlikle. Çekim yaptığımız mekanlar da bana o duyguyu yeterince veriyor.
* O dönemde yaşamak ister miydiniz peki?
- Osmanlı’da kısıtlı bir hayat yaşanıyor. O dönemde kadının dışarı çıkması ayıp mesela. Sosyalleştikleri ortamlar, gittikleri mevlitler ve eşleriyle gittikleri Göksu Deresi kıyısındaki mesire yerleri. Şimdiki gibi özgürlükçü ve hızlı yaşantımız söz konusu değil. Açıkçası o dönemde yaşamak istemezdim.
* Osmanlı döneminin konuşma dili de ağır. Zorlanıyor musunuz ezber çalışırken?
- Evet, çok zor. Kendi repliklerime çalışırken önce Türkçe anlamını düşünüp sonra Osmanlıca söylediğim oluyor. Artı sette “Günaydın hemşire, nasılsınız inşallah” diye konuşmaya başladık. (Gülüyor)
* Günlük hayatınıza da sirayet etti mi bu konuşmalar? Set dışında da o kelimeleri kullanıyor musunuz?
- Tabii tabii. Evde konuşurken lakinler, hülasalar başladı. Çok eğleniyorum.
* İlk bölüm geçen hafta yayınlandı. Nasıl tepkiler aldınız?
- Herkes çok beğendiğini söyledi. “Sinema filmi gibiydi” diyenler oldu. Oyuncu arkadaşlarım arayıp tebrik ettiler. Şimdilik yorumlar olumlu.
SAĞLIKLI BESLENMİYOR, SPOR YAPMIYORUM
* Eşiniz Erdil Yaşaroğlu ile geçen kış Bebek’te spor yaparken görüntülenmiştiniz. Spor yapmaya devam ediyor musunuz?
- Hayır, yapamıyorum. Bunlar yalan dolan yani. Herkes çok sağlıklı besleniyorum falan diyor. Ben beslenemiyorum. Sabah 08.00’de setim oluyor. Evde kahvaltı edip gidiyorum. Sette açık havadayız ve sürekli bir şeyler atıştırma isteğimiz var. Öğle yemeğinde de çok acıktığımız için sette çıkan ne çeşit yemek varsa yiyoruz. Akşam yine aynı şekilde. Haşlanmış sebze yiyorum gibi bir durumum yok yani. Gayet güzel yiyorum, önüme ne gelirse... Spora da fırsat bulamıyorum. Geçen gün iki saat bisiklete bindim, kendimi mutlu hissettim. Gönül ister ki her zaman yapayım ama olmuyor.