Sağlıklı beden için sağlıklı dişler şart

Güncelleme Tarihi:

Sağlıklı beden için sağlıklı dişler şart
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2010 10:10

Türkiye’de ağız ve diş sağlığı, görülme sıklığı yüksek olması nedeni ile tüm sağlık sorunları içinde öne çıkıyor.

Türkiye’de ilk bilimsel dişhekimliği okulunun, 22 Kasım 1908’de, İstanbul Üniversitesi bünyesinde kurulması nedeniyle 22 Kasım’ı içine alan hafta her yıl “Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” olarak kutlanıyor. Türkiye’de ilköğretime başlayan çocukların yüzde 19’unda, 11 yaş grubunun yüzde 77’sinde kalıcı diş çürüğü bulunmakta. İleri yaş gruplarında bu oran yüzde 90‘lara kadar çıkmakta. Süt dişlerinde, 6-8 yaş grubunda ortalama 4.5-5 diş çürüğü bulunurken diş çürüğü oranı yüzde 80’e kadar yükselmekte.

Çocuklarda diş  sağlığının önemi

Ağız ve diş sağlığının genel sağlık kavramı içinde önemli bir yer tuttuğunu belirten Prima Dentist’ten Diş Hekimi Deniz Kantar, “Türkiye’de ağız ve diş sağlığı, görülme sıklığı yüksek olması nedeni ile tüm sağlık sorunları içinde öne çıkmakta. Çocuklara evde ve okulda verilecek ağız-diş sağlığı eğitimleri ile doğru alışkanlıklar kazandırılarak diş çürükleri önlenebilir” dedi. Çocuklarda diş bakımının bebeklikten başladığını belirten Kantar, şunları söyledi: Bebeklerde oluşan çürüklerin tedavisi çok güç olduğundan, koruyucu önlemlerin erken dönemde alınması gerekir. Dikkat edilecek noktalar bebeklerin gece biberonla uyuması önlenmeli, biberonlara bal vb. tatlandırıcılar sürülmemeli, beslendikten sonra mutlaka su içirilmeli ayrıca hafifçe su ile nemlendirilmiş temiz bir pamukla dişler silinerek temizlenmelidir.

Karışık dişlenme dönemi

24 -30 aylar arasında süt dişlerinin sürmesi tamamlanır. Süt dişleri tamamlanmış bir çocukta her bir çenede 10 adet olmak üzere toplam 20 adet diş bulunur. Altı yaşından itibaren kalıcı dişler çıkmaya başlar ve karışık dişlenme dediğimiz ağızda hem süt hem daimi dişler bulunur ve oniki yaş civarı süt dişleri tamamen yerlerini kalıcı dişlere bırakır. Karışık dişlenme döneminde çıkan daimi dişlere koruyucu tedaviler uygulanabilir, dişler oyulmadan şeffaf dolgular yapılabilir, çürüklere karşı direnç kazanmaları için flor sürülerek uygulanabilir. Bütün bu işlemler dişleri yüzde yüz korumasada fırçalama alışkanlığı ve becerisi gelişene kadar dişleri korumaya yardımcı olur.
 
Çürük diş çocuklarda beslenmeyi engeller
 
Süt dişleri alttan gelen sürekli dişlere rehberlik ettiği için zamanından önce çekilmemelidir. Zamanından önce kaybedilen dişler çeneler arasında kapanış bozukluklarına, dişlerin kaymasına ve boşlukların oluşmasına yol açar. Çok çürük ve tedavisi ihmal edilmiş süt dişleri alttan çıkacak olan daimi dişlere de zarar verir. Tedavi edilmeyen dişler çocuğun doğrudan beslenmesini olumsuz etkileyeceğinden büyüme ve gelişmesinde de bir takım aksaklıklara neden olabilir.

Çocuklar her gün diş fırçalamaya özendirilmeli

Diş sağlığı için zararlı olan şekerli ve asitli gıdalar dişler üzerine yapışıp kalan, kolay temizlenemeyen maddelerdir. Bunları tamamen kesmek değil ancak belirli bir düzen içinde tüketmek diş çürüğünün önlenmesi için gereklidir. Bu nedenle çocuklar diş fırçalamaya özendirilmeli, onlar için üretilmiş olan diş macunları ve fırçalar alınmalıdır. Günde en az iki kere dişler yemeklerden sonra fırçalanmalıdır. Şekerli gıdaları tükettikten sonra ağız suyla çalkalanmalı veya bir bardak su içilmelidir. Yine şekerli gıda yendikten sonra ağıza atılacak bir parça peynir şekerin çürük önleyici etkisini gidermek açısından son derece önemlidir. Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde diş çürüğüne eskiye oranla daha sık rastlanıyor. Bunun nedeni beslenme alışkanlıklarının değişmesidir.

Sağlıklı dişler için proteinli gıda tüketilmeli

Bisküvi, şeker, çikolata, kola gibi gıda maddeleri dişlerin üzerine yapışıp kalan ve asit oluşturan maddeler oldukları için günümüzde diş çürüğü artışının başlıca sorumluluları olarak kabul ediliyorlar. Diş sağlığı ve gelişimi için ise proteinli gıdalar tüketilmelidir. Bunların başında süt ve peynir gelmektedir ayrıca rafine edilmemiş hububat yani kepekli gıdalar bolca tüketilmelidir.

Ebeveynler olarak düzenli diş hekimi kontrolüne giderken çocuklarımızı da götürmeliyiz onlara diş hekimlerinin ve muayenehanelerin korkutucu yerler olmadığını göstermeliyiz.
 
Dişlerimizi nasıl fırçalamalıyız?
/images/100/0x0/55ea1427f018fbb8f869ff71

 
Düzenli olarak günde en az iki kere ve yeterli süre yemeklerden sonra diş fırçalamalıyız. Dişlerimiz dişetinden dişe doğru süpürme hareketi ve dairesel fırçalama hareketiyle dişetlerine fazla bastırmadan masaj yaparak fırçalamalıyız. Ayrıca diş fırçası kılları dişler arasına ulaşamadığı için mutlaka her gün dişipi kullanmalıyız. Toplumumuzda diştaşlarını temizletmek zararlıdır ya da temizletince alışkanlık yapar gibi tamamen yanlış inanışlar vardır. Yukarıda bahsedilen tüm olumsuzlukları gidermek mümkündür. Şunu unutmamalıyız ki düzenli bakılan ağızlarda bile az da olsa diştaşı oluşur o yüzden mutlaka 6 ayda bir düzenli olarak diş hekimine gidilmeli hem genel ağız muayenesi hem de diştaşı temizliği yaptırılması gerekmektedir.
 
Türkiye’de 4 kişiden 1’i hiç diş hekimine gitmemiş
 
Türkiye'de yapılan çeşitli araştırmalara göre Türkiye’de daha önce hiç diş hekimine gitmeyenlerin oranı yüzde 26’yı bulurken, kişi başına düşen yıllık diş macunu tüketimi ise 86 gramda kalıyor. Bu rakam Almanya’da 470 gram, Çin’de 202 gram, Amerika’da ise 572 grama kadar çıkıyor. Türkiye’de en sık karşılaşılan ağız sağlığı problemlerinin başında diş çürüğü, kanamalı dişetleri ve ağrılı dişler geliyor. 5-6 yaş grubunda çürük olmayan diş oranı yüzde 12 iken, 20-24 yaş grubunda diş çürüğü nedeniyle kişi başına tedavi edilmesi gereken diş sayısı 6’yı buluyor. Tedaviye muhtaç diş sayısı, 25-29 yaş grubunda 7’ye kadar çıkıyor. Türkiye’de ağzında bütün diş dizinini tamamlanmış olarak kabul edilen 12-13 yaşlarında her 100 çocuktan 81 ila 84’ünün dişlerinde çürük bulunuyor. 30-34 yaş grubunda 100 kişiden çürüğü olmayan kişi sayısı yalnızca 3 iken, 12 yaş grubunda eksik, çürük ve dolgulu diş sayısının ise ortalama 4.5 olduğu belirtiliyor.
 
Ağız hijyeni ihmal edilirse neler olur
 
Hepimiz zaman zaman ağız kokusundan ve dişlerimizi fırçalarken dişetlerinin kanamasından şikayet etmişizdir. Bunun birkaç nedeni vardır. Ağız kokusunun nedenleri yediğimiz gıdalardan, midemizde bulunan herhangi bir problemden (reflü, ülser..), sistemik bir problemden (diabet, akciğerlere bağlı hastalık..), çürük dişler, kötü protezler veya diştaşlarından kaynaklanabilir. Ağız hijyeninin ihmal edilmesiyle dişler üzerinde, diş aralarında hatta ağızdaki mevcut protezler üzerinde bakteri plağı oluşur. Bakteri plağının yerleşmesinden 2-3 gün sonra dişetlerinde kızarıklık başlar ve dişeti iltihabı (gingivitis) başlar. İlerleyen günlerde dişetlerindeki kızarıklık hafif şişliğe dönüşür ve dişetlerinde kanama başlar buna ağız kokusu da eşlik eder. Bakteri plağının artmasıyla ağızda fırçayla temizlenemeyecek şekilde diştaşları oluşur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!