Zencefil suyunun faydaları saymakla bitmiyor!

Zencefilin anavatanı Asya’dır ve bu kıtada en az 4400 yıldır baharat olarak kullanılmaktadır. Yüzyıllar boyunca dünyadaki en sevilen mutfak çeşnilerinden biri olmuştur. Oldukça dengeli ve hafif tatlı lezzeti, Hint soslarından Tai kızartmalarına ve zencefilli çöreğe kadar her şeyde bulunmuştur. Zencefilin cins adı olan Zingiber, Yunancadaki zingiberis kelimesinden gelir. Bu kelimenin kökeniyse Sanskritçede “boynuz şeklinde” anlamına gelen sringabera’dır. Bu isim bitkinin
köklerinin, özellikle de köksaplarının yumrulu şekline ithafen konmuştur.

Bitkinin yumrulu ve yerin altındaki gövdesi mutfakta ve bitkisel tıpta kullanılan kısımlardır. Zencefil sindirim, mide rahatsızlıkları, ishal ve bulantıya iyi gelen bir bitki olarak bilinirdi.

Eski çağlardan bu yana zencefil Arap, Hint ve Asya bitkisel tıbbında yer almıştır. M.Ö. 4. yüzyıldan bu yana geleneksel Çin tıbbında önemli bir yer tutmuştur. Eski Hindistan’da zencefil Sanskritçe vishwabhesaj, anlamı “evrensel ilaç”tır, adıyla bilinir ve sindirim rahatsızlıklarının ve bağırsak gazının giderilmesinde
ve eller ve ayaklardaki kan dolaşımının güçlenmesinde kullanılırdı. Yunanlılar ve Romalılar zencefili Doğu’dan getirdiler ve bağırsak parazitlerinin atılması için yiyerek tükettiler. Orta Çağ boyunca o kadar önemsendi ki Cennet Bahçesi’nden geldiğine inanıldı.

HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİYOR?

İyi geldiği rahatsızlıklar;  Hareket hastalığı, Sabah bulantısı, Mide bulantısı ve kusma, İltihap, Soğuk algınlığı ve öksürük

Zencefilin bitkisel tıptaki önemi, sindirim sorunları ve mide bulantısının tedavisidir. Bu geleneksel kullanım bilim tarafından da güçlü bir biçimde kanıtlanmıştır. İnsanlar üzerinde yapılan çok sayıda çalışma zencefilin hamilelik, hareket hastalığı ve kemoterapiden kaynaklanan mide bulantısı ve kusmaya iyi geldiğini göstermiştir. Ulusal Kanser Enstitüsü’nün yaptığı bir çalışmaya göre kemoterapiden önceki ve sonraki üçüncü günde mide bulantısını önleyen ilaçlarla birlikte zencefil alan hastalarda mide bulantısı % 40 oranında azalmıştır. Zencefilde mide bulantısını engelleyen etkiyi neyin sağladığı kesin olarak saptanamamıştır, ama zencefildeki bileşenlerin sindirim borusundaki alıcıları sardığı, sindirimi hızlandırdığı ve bu yolla mide bulantısını engellediği düşünülmektedir.

Zencefilin arterit (eklem iltihabı) acısını ve iltihabını azaltıcı etkisi üzerine araştırmalar yapılmaktadır. İnsanlar üzerine yapılan çalışmalar zencefilin dizlerdeki osteoartrit ağrısını plasebodan daha iyi dindirdiğini, ancak ibuprofen kadar etkili olmadığını göstermiştir.

Sıcak zencefil çayını soğuk kış gecelerinde yudumlayın ve zencefilin insanı ısıtan özelliğini görün, bunun nedeni zencefilin el ve ayaklardaki kan damarlarını açmasıdır. Zencefil yalnızca parmaklarınızı ısıtmakla kalmaz, aynı zamanda hastalanmanızı engeller. Zencefildeki bileşenler yaygın hastalıklara neden olan virüslerin çoğunu ortadan kaldırır!

ZENCEFİL ÇAYI NASIL YAPILIR?

Taze zencefil çayı: Az miktarda taze zencefil köksapını küçük parçalara ayırın.
2 bardak suya koyup düşük ateşte 15 dakika kaynatın. Süzün.
Öksürük ve soğuk algınlığı ve dolaşımı güçlendirmek için günde 1-3 bardak için.

Kurutulmuş zencefil çayı: 1 bardak kaynamış suya çeyrek ya da yarım çay kaşığı zencefil tozu ekleyip 10 dakika demleyin. Süzün.
Gaz/şişkinlik ya da mide bulantısı sorunlarına karşı yemeklerden sonra bir bardak için.

ZENCEFİL GAZOZUNU DENEDİNİZ Mİ?

Bir kabın içine az miktarda taze zencefil köksapı (rendelenmiş olarak), 1 bardak su ve 3/4 bardak şeker koyun. Şeker çözülene kadar orta ateşte pişirin. Ateşten alın, ağzını bir saat kapatıp demleyin. Şurubu süzün ve 1 saat kadar da buzdolabında bekletin. 2 litrelik bir kabın içine dökün. 1/8 çay kaşığı kuru maya, 2 yemek kaşığı taze limon suyu, 6 bardak su ekleyip çalkalayın. Kabı oda sıcaklığında 48 saat bekletin ve buzdolabına koyun. 10 gün içinde kullanabilirsiniz.

MİDE BULANTILARINA KARŞI KULLANILIYOR

Zencefil, sindirimin hızlanmasından mide bulantısı, soğuk algınlığı, bronşit ve gribe kadar farklı hastalıkların tedavisinde kullanıldı. Modern bitkisel tıp uygulayıcıları zencefili mide bulantısının engellenmesi ya da korunmasında ve hareket hastalığından kaynaklanan kusmalarda kullanırlar. Hareket hastalığı için kullanılan birçok reçeteli ya da reçetesiz ilacın tersine  zencefil uyuşukluk ya da ağız kuruluğuna yol açmaz. Hamilelik, kemoterapi ya da ameliyattan kaynaklanan mide bulantılarına karşı da zencefil kullanılır. Zencefil antiseptik özelliklerinden kaynaklı sindirim borusundaki enfeksiyonlara ve gıda  zehirlenmelerine karşı tavsiye edilir. Boğaz iltihabının giderilmesi için taze zencefil kökü çiğnenebilir. Soğuk algınlığı, grip, baş ağrısı ve adet sancıları için zencefil çayı içilebilir. Zencefil ayrıca ülseratif kloit ve artritten kaynaklanan iltihap ve acıların giderilmesi için de kullanılır.

M.Ö 500 YILINDA KULLANILDIĞI BİLİNİYOR

M.Ö. 500 yılında Konfüçyus zencefil yemekten hiç vazgeçmediğini belirtti.

M.S. 200 Zencefil, Romalılar tarafından vergiye tabi bir ürün olarak saptandı.

1547 yılında Batı Hindistan ve Amerika’dan Avrupa’ya büyük çapta zencefil ihracatı başladı.

1884 yılında Büyük Britanya’nın ithal ettiği zencefilin toplam maliyeti beş milyon pound’u buldu.

YERİN ALTINDA YETİŞİYOR 

Zingiber, Güneydoğu Asya’dan tropikal Avustralya’ya ve Japonya’ya uzanan ve 100’ün üzerinde tür barındıran bir cinstir. En çok bilineni zencefildir (Zingiber officinale). Zencefil dirençli ve otsu, çok yıllık bir bitkidir, uzunluğu yarım metreye ulaşabilir. Sapı kucaklayan doğrusal ve mızrak şeklinde yaprakları vardır. Yaprakların boyu 18 cm eni de 2,5 cm kadardır ve uçlara doğru zayıflar. Yeşil sarı renkli çiçeklerin mora çalan ağızları vardır ve küme oluştururlar. Köksapların
(yerin altındaki sap) kalın, dallı lobları vardır, ekilen çeşide göre boyları ve biçimleri değişebilir. Köksaplar ticari açıdan önemlidir

AVRUPA'YA 2000 YIL ÖNCE GİRDİ

Zencefil tropikal Asya’da çok eski zamanlardan bu yana yetiştirilmektedir ama kökeni kesin olarak belirlenememiştir. Tropikal Asya’da zencefilin yabani çeşitlerine rastlanmamıştır. Belki de köken Hindistan’dır ve bitki Asya’nın tropik bölgelerine oradan yayılmıştır. Günümüzde zencefil dünyanın nemli iklimlerinde yetiştirilmektedir. Karabiber gibi zencefil de Avrupa’ya en az 2000 yıl önce girmiştir. Yunanlı ve Romalı yazarlar, Güney Avrupa’ya Arap ticaret rotasından doğru geldiğinden zencefil kökünün Arap Yarımadası’ndan gelen bir ürün olduğunu sanmışlardı. Patates, domates ve kırmızıbiber Amerika’dan gelmeden çok önce ulaşma olanağı olan Avrupalılar için zencefil tanıdık bir üründü. 13. yüzyılda Marco Polo zencefilin Hindistan ve Çin’de yetiştiğini gözlemlemişti. Barselona, Paris ve Marsilya’da zencefil için gümrük vergileri konmuştu. 14. yüzyıl İngiltere’sinde karabiberden sonra en yaygın ikinci
baharattı. Yarım kilo zencefilin fiyatı 1 koyunun fiyatına denkti. 16. yüzyılda Portekizli tüccarlar zencefili Afrika’nın doğusundan batısına, sonra da Güney Amerika’ya götürdüler. İspanyollar, Jamaika’da, günümüzde de kaliteli zencefilleriyle bilinen, zencefil üretim çiftlikleri kurdular.

ZENCEFİL NASIL YETİŞTİRİLİR?

Zencefil tropik bölgelerde ticari amaçlarla yetiştirilmektedir. Zencefil genellikle köksapın dıştaki loblarıyla –tomurcukla– çoğalır. İlk filizler 2 hafta içinde belirir. Zencefil zengin bir toprağı ve sıcak, nemli ve güneşli ortamları sever.

Genellikle ekildikten 9 ay sonra hasat edilir. Elde edilen ürünler taze köksaplar (yeşil zencefil), kurutulmuş zencefil, korunmuş zencefil ve özdür. Taze veya kurutulmuş köklerden elde edilen hoş kokulu yağlar iki farklı ürün olarak satılır.

BU VE BUNA BENZER BİRÇOK ŞİFALI BİTKİNİN LİSTELENDİĞİ KİTABI GÖRÜNTÜLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ