Zehirlenmenin sebebi belli oldu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2008 17:05
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Seracettin Çom, “Belediyenin eski kalmış birkaç yeri değiştirerek tadilat, tamirat çalışması ile yenilemesini sürdürürken, bu arada istenmeden kanalizasyonla su şebekesinin kısa bir dönem birbirine karışması sonucunda aynı anda çok kişiye virüs bulaştı” dedi.
HASTANELERE AKIN ETTİLER
Aksaray'da incelemelerde bulunan Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Seracettin Çom, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Şefi Doç. Dr. Hürrem Bodur, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Akın ve İl Sağlık Müdürü Akın Südemen ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Doç. Dr. Hürrem Bodur, heyet adına yaptığı açıklamada, Aksaray'da bulantı, kusma ve ishal ile seyreden ve basında da yer alan salgın üzerine yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda, birden fazla etken bulunduğu, ancak ağırlıklı olarak hakim etkenin Norovirüs olduğunun tespit edildiğini söyledi.
Norovirüslerin insanlarda akut mide-bağırsak hastalığı yapan etkenlerden olduğunu belirten Bodur, şu bilgileri verdi:
“Norovirüsler, esas olarak dışkıyla bulaşmış besinler ve sular aracılığıyla bulaşmakla birlikte, özellikle kişisel hijyen kurallarına uyulmadığı durumlarda direkt olarak kişiler arasında temas yoluyla da bulaşabilmektedir. Bulaşmada temizliğine özen gösterilmemiş kirli eller büyük rol oynamaktadır. Suyun kaynatılmasıyla veya pişirilmiş yemeklerde etken öldüğünden bir risk bulunmamaktadır. Hastalığın kuluçka süresi 12-48 saat arasında değişmektedir. Ani başlayan bulantı, kusma, kramp tarzında karın ağrısı, nadiren de sulu ve kan içermeyen ishal başlıca bulgulardır. Virüsü alan kişilerin yüzde 30'u hiçbir bulgu göstermeden hastalığı belirtisiz olarak geçirebilmekte, ancak bu kişiler de hastalığı bulaştırabilmektedir.”
Hastalıktan korunmada temiz su ve gıda kullanımının önemli olduğunu vurgulayan Bodur, “Özellikle su kaynaklı salgınlarda damacana suyu kullanılması veya şebeke suyunun kaynatılarak kullanılması önerilmektedir. Ayrıca sebze ve meyve gibi çiğ tüketilen gıdaların dikkatlice yıkandıktan ve temizlendikten sonra tüketilmesi önemlidir. Hasta kişiler başta olmak üzere herkesin kişisel temizlik kurallarına sıkı bir şekilde uyması gerekir. Tuvalet temizliği sağlanmalıdır” dedi.
SERACETTİN ÇOM SORULARI YANITLADI
Basın açıklamasının ardından soruları yanıtlayan Seracettin Çom, “Aksaray gerçekten hem su şebekesi hem de alt yapısıyla çok iyi olan illerimizden birisidir. Şu anki durumda da, önceki durumda da su şebekesinde klorlamada gerçekten biz Aksaray'ın çok iyi durumda olduğunu zaten biliyorduk” dedi.
Hastalığın kaynağıyla ilgili açıklamasına devam eden Çom, şunları söyledi:
“Belediyenin eski kalmış birkaç yeri değiştirerek tadilat, tamirat çalışması ile yenilemesini sürdürürken, bu arada istenmeden kanalizasyonla su şebekesinin kısa bir dönem birbirine karışması sonucunda aynı anda çok kişiye virüs bulaştı. Daha sonra zaten bu çalışmalar iptal edilmiş. Şu anda da yaptığımız ölçümler de bunu gösteriyor. Sonrasında olay suyla bulaşmaktan ziyade hastalığı olan kişilerin birbirine geçirmesi tarzında devam etmektedir.”
Aksaray'da incelemelerde bulunan Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Seracettin Çom, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Şefi Doç. Dr. Hürrem Bodur, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Akın ve İl Sağlık Müdürü Akın Südemen ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Doç. Dr. Hürrem Bodur, heyet adına yaptığı açıklamada, Aksaray'da bulantı, kusma ve ishal ile seyreden ve basında da yer alan salgın üzerine yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda, birden fazla etken bulunduğu, ancak ağırlıklı olarak hakim etkenin Norovirüs olduğunun tespit edildiğini söyledi.
Norovirüslerin insanlarda akut mide-bağırsak hastalığı yapan etkenlerden olduğunu belirten Bodur, şu bilgileri verdi:
“Norovirüsler, esas olarak dışkıyla bulaşmış besinler ve sular aracılığıyla bulaşmakla birlikte, özellikle kişisel hijyen kurallarına uyulmadığı durumlarda direkt olarak kişiler arasında temas yoluyla da bulaşabilmektedir. Bulaşmada temizliğine özen gösterilmemiş kirli eller büyük rol oynamaktadır. Suyun kaynatılmasıyla veya pişirilmiş yemeklerde etken öldüğünden bir risk bulunmamaktadır. Hastalığın kuluçka süresi 12-48 saat arasında değişmektedir. Ani başlayan bulantı, kusma, kramp tarzında karın ağrısı, nadiren de sulu ve kan içermeyen ishal başlıca bulgulardır. Virüsü alan kişilerin yüzde 30'u hiçbir bulgu göstermeden hastalığı belirtisiz olarak geçirebilmekte, ancak bu kişiler de hastalığı bulaştırabilmektedir.”
Hastalıktan korunmada temiz su ve gıda kullanımının önemli olduğunu vurgulayan Bodur, “Özellikle su kaynaklı salgınlarda damacana suyu kullanılması veya şebeke suyunun kaynatılarak kullanılması önerilmektedir. Ayrıca sebze ve meyve gibi çiğ tüketilen gıdaların dikkatlice yıkandıktan ve temizlendikten sonra tüketilmesi önemlidir. Hasta kişiler başta olmak üzere herkesin kişisel temizlik kurallarına sıkı bir şekilde uyması gerekir. Tuvalet temizliği sağlanmalıdır” dedi.
SERACETTİN ÇOM SORULARI YANITLADI
Basın açıklamasının ardından soruları yanıtlayan Seracettin Çom, “Aksaray gerçekten hem su şebekesi hem de alt yapısıyla çok iyi olan illerimizden birisidir. Şu anki durumda da, önceki durumda da su şebekesinde klorlamada gerçekten biz Aksaray'ın çok iyi durumda olduğunu zaten biliyorduk” dedi.
Hastalığın kaynağıyla ilgili açıklamasına devam eden Çom, şunları söyledi:
“Belediyenin eski kalmış birkaç yeri değiştirerek tadilat, tamirat çalışması ile yenilemesini sürdürürken, bu arada istenmeden kanalizasyonla su şebekesinin kısa bir dönem birbirine karışması sonucunda aynı anda çok kişiye virüs bulaştı. Daha sonra zaten bu çalışmalar iptal edilmiş. Şu anda da yaptığımız ölçümler de bunu gösteriyor. Sonrasında olay suyla bulaşmaktan ziyade hastalığı olan kişilerin birbirine geçirmesi tarzında devam etmektedir.”