Güncelleme Tarihi:
Uzmanlar kan basıncının kontrol altında olmasına ve kullanılan ilaçların oruç tutmada belirleyici faktörlerin başında geldiğini belirtiyor. Medicana International İstanbul Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dilek Calap, yüksek tansiyon hastalarının oruç tutup tutamayacağı konusunda sorulara cevap vererek tavsiyelerini sıraladı.
İDRAR SÖKTÜRÜCÜ TANSİYON İLAÇLARI KULLANANLAR DİKKAT!
Dr. Öğr. Üyesi. Uğur Dilek Calap, “İdrar söktürücü etken madde içeren bazı grup tansiyon ilaçları, hastaların sık idrara çıkmasına neden olarak sıvı kaybını artırmakta ve bu da hastanın daha çabuk susamasına neden olmaktadır” dedi ve ekledi: “Sıvı kaybının düzeyi, kullanılan idrar söktürücü ilacın dozu ile orantılıdır. Bu nedenle idrar söktürücü içeren tansiyon ilaçları kullananlar gün içerisinde vücuttaki sıvı açığını kapatmak için bol su tüketmelidir. İdrar söktürücü grupta yer almayan diğer ilaçların kullanımında ise böyle bir sıkıntı söz konusu değildir.”
HAYATİ ÖNEM TAŞIYAN BAZI RİSKLERİ BERABERİNDE GETİREBİLİR
Oruç tutma konusunda sıkıntı yaşayabilecek bir diğer hasta grubunun da böbrek yetmezliği olan yüksek tansiyon ve kalp hastaları olduğunu ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dilek Calap, “ Böbrek yetmezliği, özellikle kalp yetmezliği ya da diyabeti olan hipertansiyon hastalarında daha sık görülen bir durumdur. Sıcak havaların kendisini iyice hissettirdiği Ramazan ayında bu hastaların oruç tutması, yeterli sıvı tüketiminin olmaması nedeniyle hayati önem taşıyan bazı riskleri beraberinde getirebilir.” diye konuştu.
TANSİYONU UZUN SÜREDİR KONTROL ALTINDA OLAN KİŞİLER ORUÇ TUTABİLİR
Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dilek Calap şunları söyledi:
“İdrar söktürücü etken madde içeriği olan tansiyon ilaçlarını kullanmayan, tansiyonu uzun süredir kontrol altında olan ve ek bir hastalığı da bulunmayan kişiler, sabah ilaçlarını sahur vakti, akşam ilaçlarını iftar vaktinde almak gibi bir ilaç düzeni sağlayarak oruç tutabilirler. Ancak yüksek tansiyonu henüz kontrol altına alınamamış hastaların oruç tutmaları önerilmemektedir. Çünkü bu hastalar, gün içerisinde kan basıncı seyrine göre ek ilaca ihtiyaç duyabilir ve oruçlarını bozmaları gerekebilir”
SOFRANIZDA BALIK, KURU BAKLAGİLLER VE SEBZELERE BOL BOL YER VERİN
Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dilek Calap tavsiyelerini şöyle sıraladı;
“İftarda yemeğe hafif bir çorba veya iftariyelikler ile başlayıp bir süre ara verin. Ardından yemeğe devam edin. Sofranızda balık, kuru baklagiller ve sebzelere bol bol yer verin. Yoğurt, zeytinyağı, kısıtlı miktarda çerez tüketmeniz de sakınca yok. Hamur işi ve yağlı gıdaları tüketmemeye çalışın. Tuz tüketimini sınırlayın, Tatlı tüketmek istiyorsanız tercihinizi sütlü ya da meyveli tatlılardan yana kullanın. Haftada iki defadan fazla tatlı yemeyin. Bol su tüketmeyi unutmayın. Ayrıca ayran, soda ve taze sıkılmış meyve suyu da içebilirsiniz.”
SAHURDA TUZLU GIDALAR TÜKETMEYİN!
“Sahurda tuzlu gıdalardan uzak durun. Salam, sucuk, sosis gibi şarküteri ürünleri, zeytin gibi gibi tuz oranı yüksek gıdalar tüketmeyin” diyerek tavsiyelerine devam eden Calap şunları söyledi; “Bunun yerine yeşil yapraklı sebzeler, az tuzlu peynir ve tokluk hissi süresi daha uzun, protein oranı yüksek haşlanmış yumurta gibi gıdaları tercih edebilirsiniz. Kahve veya çayı çok fazla içmeyin. Sahurda da iftarda da yavaş yiyin ve yediklerinizi iyice çiğneyin.”
RAMAZAN AYINDA KAN DEĞERLERİNİZE BAKTIRIN
Hastaların Ramazan ayında kan tetkiklerini yaptırmaktan çekindiklerini belirten hastalar oruçlarının bozulacağı ön yargısıyla bundan imtina ediyorlar. Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dilek Calap, “Biz aksine hastaların Ramazan ayında kan değerlerine özellikle ve daha sık baktırmalarını istiyoruz. Özellikle yanlarında taşıdıkları şeker ölçüm cihazlarıyla ölçümlerini daha sık yapmaları gerekiyor. Gerek laboratuvar tetkiklerini yaptırmaları gerekse parmaktan şeker ölçümlerini yapmaları kesinlikle oruçlarını bozmayacaktır. Yine aynı şekilde Ramazan sonrası uzun süreli açlık ve susuzluk sonrası yeni değerlerin kontrol edilmesi, böbrek fonksiyonların değerlendirilmesi, sıvı elektrolit dengesinin kontrolü, kilo verme ya da alma süreci yaşandı ise insülin direnci, şeker, kolesterol profilinin gözden geçirilmesinde fayda olacaktır.” şeklinde konuştu.