Güncelleme Tarihi:
Benimle konuşmak istediğini söyledi, gazeteye davet ettim. Kapıdan içeri uzun boylu, kirli sakallı, çok zayıf, gözlerinin altı morlaşmış, çökük bir genç adam girdi, anladım, oydu. H. Z. 32 yaşında. “Ne zamandır kullanıyorsun?” diye sordum. “12 yıldır eroin kullanıyorum, sana kollarımı göstermemi ister misin?” dedi. Bu kolları da tıpkı o gözler gibi tanıyorum artık... İki kol da silme dövmeli. O dövmelerin arasında iğne izleri ve çıban büyüklüğünde şişlikler var... Bakarken içim eziliyor, gencecik bir adam karşımda, “Bunları yazın, herkesi uyarın, yıllardır insanları öldürüyorlar. Şimdi yepyeni bir uyuşturucu soktular Türkiye’ye” diyor.
Ailesinin maddi durumu iyi. Üniversite mezunu. Çeşitli işlerde çalışıyor ama canı artık istemiyor. Hali yok çalışmaya. Tüm bağımlılar gibi, işlere giriyor, çıkıyor. Hiç suça bulaşmamış. Kurtulmak istiyor. Bir dönem üç yıl bırakmış, sonra bir anda yine başlamış. “Ne oldu da başladın?” diyorum. “Sevgi olması lazım, insanların bana sevgiyle yaklaşması gerek” diyor. Sonra oradan oraya atlıyor, Yengeç burcu olduğunu anlatıyor, bir insan onu severse ömrünü vereceğini... Bir sevgilisi olup olmadığını soruyorum. Varmış. Biraz kafası karışık. Sevgilisi, onun eroin kullandığını bilmiyormuş, “Aslında artık beni sevmiyor ama tek tutunacağım şey o, o yüzden sevdiğini düşünmek istiyorum” diyor. Ölmekten korkup korkmadığını soruyorum, “Keşke ölsem, ölmüyorum ki, sürünüyorum” diyor. Sonra asıl konumuza geçiyoruz, yeni uyuşturucu...
Anlatıyor:
“Çok kısa zaman önce başladı Türkiye’ye girişi. İran üzerinden Van’a geliyor, oradan da torbacılara dağıtılıyor. Ben yeni aldım. İstanbul, Dolapdere’de bir torbacıdan edindim. Şimdilik az ama ‘bonzai’nin kötülüğünün pabucunu dama atacak gibi gözüküyor. Şurup ve hap halinde satılıyor. Şişesi 300 lira. Bir şişe yaklaşık 20 gün gidiyor. İnsanlar ucuz diye buna rağbet edecek ve çok etkili. Düşünün eroin krizini alıyor. Kısa sürede bağımlılık yapıyor. Ben daha yaşamadım ama onun krizini yaşayanı gördüm. Allah herkesi korusun...”
İRAN’DAN VAN’A GELİYOR
Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu (UBAM) Genel Müdürü İsmail Karakaş’ı arıyorum. “Size gelen vaka var mı?” diye soruyorum, doğruluyor: “Methadone maalesef Hollanda başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde yerine koyma tedavisinde kullanılan sentetik eroinin ta kendisi. Bu yöntemde amaç devlet kontrolünde uyuşturucu kullandırılması. Ancak Van ve İstanbul’dan arayan birçok madde bağımlısı uyuşturucuyu bırakabilmek için söz konusu maddeyi aldıklarını belirtiyorlar. Türkiye’de bu ilacın kullanılması yasak ve Sağlık Bakanlığı ithalatını kabul etmiyor. Ulaştığımız bilgiye göre İran’dan kaçakçılık yoluyla şurup şeklinde Methadone girişi yapılıyor. Özellikle Van’da yoğun olarak kullanıldığına şahit olduk. Bir şurup şişesinde giriyor, merdivenaltı bu ilaç şişesinin üzerinde herhangi bir ibare ve imalat bilgisi bulunmuyor. Henüz böyle bir bilgi kolluk kuvvetlerimize ulaşmadığı için gümrükten rahatlıkla ilaç kapsamına alınarak ülkemize sokulabiliyor. Türkiye’deki dağıtım ağıysa diğer uyuşturucular gibi yürütülüyor ve maalesef satış işini yine torbacılar yürütüyor.
İsmail Karakaş, adına ‘Çakma Methadone’ dedikleri bu maddenin 20’den fazla kullanıcısıyla karşılaştıklarını söylüyor: Bu maddeye bağımlı olanların ortak fikri sözde ilaç olan bu karışımın eroinle aynı özellikleri taşıması yönünde. Ancak diğer korkunç gerçek hepsinin ortak tecrübesiyle sabittir ki bu madde ciddi anlamda halüsinasyon görülmesine sebep oluyor. Maddeyi kullanan kişi uyuşma etkisi geçtikten sonra uzun süre aklını toparlayamıyor ve kendisine gelemiyor. Sarhoşluk hali eroinden çok fazla sürüyor ve fiziki olarak yarı baygın hale sokuyor. Bu madde uyarıcı olan ‘bonzai’den daha tehlikeli olabilir, zira ‘bonzai’nin aksine uyarmayıp uyuşuk bırakıyor. Öyle sanıyoruz ki yüksek dozda kullanımı ölüm ve sinir sisteminin iflası nedeniyle felç vakalarında artışa sebep olabilir.”
72 SAAT İDARE EDEBİLİYOR
Bu bilgileri de alıp psikiyatrist Ayhan Akcan’ın kapısını çalıyorum. Türkiye’de Methadone’un yasak olduğunu, onun yerine ‘yerine koyma tedavisi’nde başka bir ilaç kullanıldığını söylüyor: “Eroini kullanmadığınızda kriz oluyor, bu krizi engellemek için kullanıyoruz. Kişi krize girmiyor, fakat bu tek başına bir tedavi yöntemi asla değil. Ayrıca kullanma şartları var. Kırmızı reçeteyle veriliyor ve bir dozu var. Burada şöyle bir problemden söz edebiliriz. Bağımlı parasına göre mal alıyor. Yani ne kadar parası varsa, neye yetiyorsa. Bunun diğerlerine oranla daha düşük ücretle satılması ve içindeki maddenin eroine benzemesi hiç istemediğimiz bir piyasa oluşturabilir. Çünkü bu 72 saat idare edebiliyor. Eroin bağımlılığı da 15 kat arttığı için, bu ilacın kötüye kullanılması kaçınılmaz. Bu bir sağlık meselesi değil, tamamen merdivenaltı üretimin durdurulması ve bu konuda önlemlerin alınması gerekiyor.
Ayhan Akcan, özellikle ailelerin çok dikkatli olması gerektiğini söylüyor. Bağımlıların ailelerine tedavi sonrası için de bir tavsiyesi var: Çocuğunuzun telefonunu alın, o çevreyi terk edin, yeni bir yerde yeni bir hayata başlayın.
Methadone’un yüksek dozda kullanımı sinir sisteminin iflas etmesine sebep olabiliyor.