Güncelleme Tarihi:
Tuncer, “Üniversitede bir tarz çalışma vardır o da tam gündür. Onun dışında başka bir şey olmaz. Tam gün yasasında geri adım atılması çözüm olmaz. İstifa edenleri değil, tam günlüyü kazanmak lazım” dedi. Hacettepe Üniversitesi’nden dün yapılan yazılı açıklamada, Tuncer şunları kaydetti:
TAM GÜNLÜYÜ KAZANIN
“Sayın Sağlık Bakanımızın bu konuyla ilgilenmesi çok güzel bir şey.
Kendisine teşekkür ediyoruz ama Türkiye’nin en büyük ve en prestijli bir Tıp Fakültesi ve hastanesine sahip bir üniversitenin Rektörü olarak şunu öneriyorum. İstifa edenleri değil, tam günlüyü kazanmak lazım. Ben olsam tam güne sorarım neden istifa etmediniz bugüne kadar diye. Tam gün çalışan hekimler var ve unutuldular. Bugüne kadar yapılan tüm değişikliklerin zarar verdiği tek kesim var, tam gün çalışan hekim arkadaşlarım. 3 bin liraya çalışan profesör var. 7 liraya diş tedavi eden profesör diş hekimi arkadaşlar var. Bugün bu arkadaşlarımız istifa etmeyip bu performans sisteminde bu garip durumda hala çalışmaya devam ediyorlarsa aslında bu insanları kazanmak lazım. Önce tam gün çalışan arkadaşlarla toplantı yapmak lazım. Zaten istifa eden arkadaşlar yollarını belli etmişler. Bu konuda muayenehanesi olan ve olmayan hekimlerin bir arada çalışması son derece çalışma barışını bozan bir şey. Bir iyileştirme olmazsa tam gün çalışan arkadaşlarım da daha fazla devam edemeyecekler gibi görünüyor.
44 YILDA AÇIK KAPANIR
Sayın bakan açıklamasında 30 bin hekim açığından bahsediyor. Kim kapatacak bu hekim açığını? Biz 10 tane radyoloji asistanı istedik 1 tane gönderdiler. Mesela çocuk yoğun bakımın düzelmesi için bir planlama yapılmış. Yaklaşık 40’a yakın merkez planlanmış ama bunları kim kullanacak? Oraya pediatri yoğun bakım uzmanı lazım. Bu hızla gidersek 44 yıl sonra Türkiye’nin pediatrik yoğun bakım uzmanı açığı kapanır. Bunu kapatacak olan üniversitelerdir. Bu performans sistemiyle ne öğrenci yetişir ne asistan yetişir.
YÖK GÖREVİNİ YAPMADI
Bunun sorumluluğunu Sağlık Bakanlığı’na yüklüyoruz anlamı çıkmasın.
YÖK de üzerine düşen görevi yapmamıştır. Hala gelir getirici faaliyetler cetveli yıllar geçmesine rağmen YÖK tarafından yayınlanmamıştır. Bütün bu karmaşa içinde vurulan kesim tam gün çalışan hekimlerdir. Bence bir iyileştirme yapılacaksa tam gün çalışan arkadaşların iyileştirilmesi yapılmalıdır. Aksi takdirde üniversiteler, Tıp Fakülteleri güvenilir, can emanet edilebilir doktor yetiştirebilir duruma gelemeyecektir.
AMERİKAN SİSTEMİNE ÖVGÜ
Bizim asıl hedefimiz doktor yani uzman yetiştirmek araştırma yapmak ve bu çerçevede kaliteli hizmet sunmaktır. Bunun alıcısı olması gerekir.
Bunun alıcısı yoksa eğer bu hizmet üretilmez hale gelir. Harvard niye Harvard’dır bunu hiç düşündü mü büyüklerimiz? Orda çalışan hekimlerden veya profesörlerden kaynaklanmıyor. Harvard’ın, Harvard olması Amerikan sisteminden kaynaklanıyor. Yani bir sistem sizin kaliteli hizmetinize önem vermiyorsa bir şey yetişmez.
SÜLEYMAN LAZIM
Bir Süleymaniye Cami’nin yapılması için bir Mimar Sinan lazım. Ama bir Mimar Sinan için de Süleyman lazım. Eğer bütünlük sağlanamazsa bu sistemin içinde hiçbir şey yetişmez. Etkin ve kaliteli eğitim için yeni bir Tıp Fakültesi açıyoruz ama bu hala sonuçlanmadı. Girin Tıp Fakültesi öğrencilerinin dersine; merdivenlerde, yerlerde, betonda oturarak ders dinliyor arkadaşlarımız. Devamlı kontenjan artıyor öğrencilerde. Bu kontenjanı kabul edilebilir kılmak için yeni Tıp Fakültesi açıyoruz. Fiziksel mekan ekleyeceğiz. Daha rahat ve etkin eğitim vereceğiz, daha çok sayıda doktor yetiştireceğiz ama hala sonuçlanmadı. Hızlandırmak lazım.
SAĞLIK BAKANINA ÖNERİ
Biz asistan, araştırma görevlisi istiyoruz. Mecburi hizmet kanunlarının bize gönderilmesini istiyoruz ki 44 yıllık arayı kapatalım, hiç olmazsa 10 yılda eksikleri giderelim. Bizim görevimiz güvenilir iyi doktor yetiştirmek. Sağlık Bakanımızın bu çabalarının olumlu sonuçlanacağına eminim. Ancak naçizane önerim önce tam gün çalışan hekim arkadaşlara sorulmalıdır, ‘siz nasıl oluyor da tam gün çalışmaya devam edebiliyorsunuz bu sistemde’ diye.
GERİ ADIM ÇÖZÜM DEĞİL
Yarım yamalak tam gün olmaz. Kesin çizgilerinin çizilmesi lazım. Tam gün yasasında geri adım atılması çözüm olmaz. Tam gün çalışacak arkadaşlara yeterli maaş verilmeli ve burada istihdam edilebilecek ortam sağlanmalıdır. Bununla birlikte 2 değişiklik arzu ediyoruz. 4A ve 4B personelinin özel bütçeye aktarılması, döner sermayelerden çıkarılması, denge tazminatlarının özel bütçeye aktarılması ve bizim kesintilerimizin yapılmaması. Yüzde 20’ye varan faturalarımız kesiliyor. Sağlık Bakanlığı’nda böyle bir şey yok, global bütçe uygulaması var. Kendi kendimizi idare etmek için bizi engelleyen bir sisteme karşı mücadele veriyoruz. Muayenehanesinde çalışan arkadaşlarla araştırma ve eğitim için sözleşme yapalım diyorum. Belli bir saat için sözleşme yapalım. Bunun karşılığı bir para ödeyelim onlara da. Üniversitede bir tarz çalışma vardır o da tam gündür. Onun dışında başka bir şey olmaz.”