A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2012 13:05
Doğuştan böbrek hastası Abdülkadir Erdal (9), yeni bir böbreğe sahip olmak için daha önce kaçırdığı fırsatı, doktorlarının çabası sonucu yakalayabildi.
Böbrek bekleme listesindeki telefon numarasından hastanın ailesine ulaşamayan Erdal'ın doktoru, devreye emniyeti sokunca mutlu sona ulaşılabildi.
Böbrek ve idrar yoluyla ilgili sorun anne karnında tespit edilen Abdülkadir Erdal, 3 aylık olunca diyalize girmeye başladı.
O günden beri, yaşadıkları Kırıkkale ile Ankara arasında mekik dokuyan Erdal ailesi, oğullarına kendi böbreklerinden birini vermeyi düşündü. Doku uyumu tam olan baba, nakile kısa bir süre kala kalp rahatsızlığı geçirince Abdülkadir Erdal böbrek nakli bekleme listesine alındı.
Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nde 35 yaşında beyin tümöründen hayatını kaybeden bir öğretim üyesinin organları bağışlanınca Abdülkadir Erdal için ikinci bir umut doğdu.
Ancak, naklin yapılacağı Özel Medicana İnternational Ankara Hastanesi organ nakli koordinatörü Dr. Eyüp Kahveci, hastaya ellerindeki telefon numarasından ulaşamadı.
Kahveci, o andan itibaren hastayı bulmak için giriştiği çabayı şu sözlerle anlattı: “Sağlık Bakanlığı'nın böbrek nakli bekleme listesinde Abdülkadir ikinci sıradaydı. Ailesine sistemimizdeki kayıtlı telefon numarasından ulaşmaya çalıştım, ama karşıma başka birisi çıktı ve yanlış numara olduğunu söyledi. Daha sonra hastanın diyalize girdiği merkezi arayıp nöbetçi hekimlikten onlarda kayıtlı olan telefon numarasını istedim. Bendeki numarayla aynı olduğunu görünce bu kez emniyetten yardım istemeyi düşündüm. Hastanın yaşı çok küçük olduğu için böyle bir şansı mutlaka kullanması gerektiğini düşünerek durumu Kırıkkale emniyetine aktardım. Abdülkadir'in kimlik numarasını verdim ve adresine ulaşılması için yardım istedim. Onlar da hastanın adresini bulup mahallesindeki karakolu aramışlar. Karakoldaki polisler de hastanın adresine gidip böbrek bulunduğu haberini vermiş. Eve giden polisler beni arayıp Abdülkadir'in babasını telefona verdiğinde büyük bir mutluluk yaşadım.”
“Dünyaları verseler bu kadar sevinmezdik”
Hastanın babaannesi Güllü Erdal, “böbrek bulundu” haberini vermek üzere eve gelen polisleri, balkonda bulunduğu sırada kendisinin gördüğünü ve çok heyecanlandığını belirterek, duygularını şu sözlerle aktardı: “Polis geldiğinde balkondaydım. Gece geç saat olduğu için heyecanlandım. 'Abdülkadir Erdal'ın evi burası mı?' diye sordular. 'Evet' yanıtını alınca, 'Ankara'da böbrek bulunmuş, sabah erkenden gitmeniz gerekiyormuş' dediler. Hemen annesine babasına
haber verdim. Yaşadığımız sevinci anlatamam. Dünyaları verseler bu kadar sevinmezdik. Sabaha kadar sevincimizden ağladık, uyuyamadık. Sabah erkenden kalkıp Ankara'ya geldik. Yavrumuz sağlığına kavuştu. Çok mutluyuz. Allah organ bağışlayan aileden razı olsun.”
“Aradaki yaş farkı sorun değil”
Abdülkadir Erdal'ın naklini yapan Özel Medicana İnternational Ankara Hastanesi Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Sadık Ersöz, organ bekleyen küçük yaştaki hastaların durumunun yetişkinlere göre farklı olduğunu söyledi.
Bu hastaların organ bulmasının gelişimleri açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Ersöz, “Alıcı ile verici arasındaki yaş farkı bir sorun teşkil etmez. Hatta bazı açılardan olumlu yönleri bile var. Hastanın durumu çok iyi. Bundan sonra sağlıklı bir hayat sürebilecek” diye konuştu.
“Ergenlik öncesi nakil olması büyük şans”
Hastanın takibini yapan Özel Medicana İnternational Ankara Hastanesi pediatrik nefroloji uzmanı Prof. Dr. Ayşin Bakkaloğlu da Abdülkadir Erdal'ın doğuştan böbrek ve mesane problemleri bulunduğunu, hastaya daha önce de bağırsaktan mesane yapıldığını anlattı.
Hastanın normal bir yaşam sürebilmesi için doktorlarının çok büyük çaba sarf ettiğini ifade eden Bakkaloğlu, gelişme ve büyümenin henüz başlamaması nedeniyle böbrek naklinin ergenlik öncesi yapılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Böbrek kardeşi oldular
Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nde 35 yaşında beyin tümöründen hayatını kaybeden bir öğretim üyesinin diğer böbreği 10 yıldan fazla bir süredir böbrek hastası olan Gürkan Savar'a (49), karaciğeri ise geçirdiği sarılık sonucu siroza yakalanan Hüseyin Sami Terzioğlu'na (25) nakledildi.
Abdülkadir Erdal ile böbrek kardeşi olduklarını dile getiren Savar, organ bağışı çağrısında bulunarak, “İnsanlar öldükten sonra organları toprak oluyor. Oysa organ bağışı yapılırsa benim gibi hastalar şifa buluyor” diye konuştu.
Üniversitede turizm ve otelcilik bölümü bitiren Terzioğlu, “organ bulundu” haberi alınca önce inanamadığını belirterek, “Daha önce de çağırmışlardı, ama nakil gerçekleşmemişti. Bu sefer organın bana takılacağı söylenince yaşadığım mutluluğu tarif edemem” dedi.
“Organ bağışı yetersiz”
Özel Medicana İnternational Ankara Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Eyüp Kahveci, Türkiye'de organ bekleyen binlerce hasta olmasına rağmen, organ bağışının yetersiz olduğunu belirterek, “Bekleme listesine her gün 30 hasta ekleniyor. Ama ne yazık ki bunların çoğu organ bulamadan hayatını kaybediyor. Beyin ölümü tespiti bu noktada çok önemli. Geçen yıl bin 319 beyin ölümü tespiti yapılan hastanın sadece 343'ünün organları bağışlandı. Toplumsal duyarlılık mutlaka artırılmalı” diye konuştu.