Güncelleme Tarihi:
"Nature" dergisinde yayımlanan araştırma, insan vücudunda farklı bakteriler arasında bir varoluş mücadelesi olduğunu ortaya çıkardı.
İNSANLARIN YÜZDE 70'İNDE STAFİLOKOK BAKTERİSİNİN BİR TÜRÜ VAR
Almanya'daki Tubingen Üniversitesi araştırmacıları, insanların yüzde 30'unun burnunda "Staphylococcus aureus" yüzde 70'inde ise "Staphylococcus lugdunensis" bakterilerinin bulunduğunu belirledi. Araştırmacılar, Staphylococcus lugdunensis bakterisini taşıyan insanlarda rakip Staphylococcus aureus bakterisinin bulunma ihtimalinin daha az olduğunu da keşfetti.
Staphylococcus lugdunensis bakterisinin neden daha yaygın olduğunu anlamaya çalışan bilim adamları, bakterinin genetik kodlarını incelerken yeni bir antibiyotik oluşturmaya yarayacak genetik kodu buldu.
DİRENÇLİ BAKTERİLERE KARŞI ETKİLİ ANTİBİYOTİK
Bilim adamları, söz konusu genetik kod ile oluşturdukları ve "lugdunin" adı verilen antibiyotiği fareler üzerinde denedi. Deneyler, "lugdunin"in deride ortaya çıkan ve antibiyotik dirençli bakterilerin neden olduğu MRSA ve enterokok gibi hastalıkları tedavi ettiğini ortaya çıkardı.
TÜM ANTİBİYOTİKLER TOPRAKTAKİ BAKTERİLERDEN KEŞFEDİLMİŞTİ
Araştırmacılardan Dr. Bernhard Krismer, bazı hayvanların hastalıklardan tamamen kurtulduğunu, vücutlarında hastalığa yol açan bakteri kalmadığını söyledi. Bazı hayvanlarda da hastalığın ve bakteri miktarının azaldığını belirten Krismer, ancak antibiyotiğin derinin alt katmanlarında çalışmaya devam ettiğini gözlemlediklerini kaydetti.
Lugdunin'i insanların tedavisinde kullanmadan önce hayvanlar üzerinde test etmeyi sürdüreceklerini kaydeden bilim adamları, daha önce tüm antibiyotiklerin topraktaki bakteriler arasından keşfedildiğini, insan vücudunda ilk defa antibiyotik bulduklarına dikkati çekti.
BU TÜR BİR ANTİBİYOTİĞİN İLK ÖRNEĞİ
Araştırmacılardan Prof. Dr. Andreas Peschel, yeni antibiyotikler bulmak için insan vücudunun daha detaylı araştırılabileceğine dikkati çekti.
"Lugdunin, bu tür bir antibiyotiğin ilk örneği olabilir, tarama çalışmalarına başladık." diyen Peschel, gelecekte hastalıklarla mücadele için insanlara genetiği değiştirilmiş bakteriler enjekte edilebileceğine inandığını söyledi.
Peschel, lugdunin genlerini zararsız bakterilerin içine yerleştirerek mikropları yok edebilecek yeni bir önleyici antibiyotik geliştirmeyi umduklarını sözlerine ekledi.
Hastalıkların tedavisinde kullanılan antibiyotikler, en son 1980'li yıllarda keşfedilmişti. Günümüzde antibiyotiğe dirençli hastalıkların sayısının artması, yeni antibiyotik ihtiyacını artırıyor.