Güncelleme Tarihi:
Varoluşçu felsefeye göre sıkıntı hayatın temelidir. Klinik psikiyatride ise kaygı, endişe, evham gibi pek çok anlamda kullanılır. Hiç sıkıntı duymayan insan yoktur; önemli olan bunun şiddeti ve süresidir. Sıkıntı herkesin zaman zaman yaşadığı bir histir. Eğer çok şiddetli ve sürekliyse, arkadan gelecek bir Panik Bozukluğu veya Yaygın Anksiyete Bozukluğunun belirtisi olabilir.
KAYGILANMAK NORMAL MİDİR?
Kaygı hayatın normal bir parçasıdır. Herkes günlük hayat içinde değişik konularla ilgili kaygı duyabilir. Yetişmesi gereken bir iş, sınav, sağlık, para, çocuklar ve aileyle ilgili sorunlar birçok insanı kaygılandırabilir. Aslında kaygı, bir ölçüde bizim günlük sorunlarla baş edebilmemiz için hazırlıklı olmamızı, bir tehlike durumunda da hızlı karar verip kurtulmamızı sağlar. Normalde bu tür kaygı hafiftir ve baş edilebilir düzeydedir.
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU NEDİR?
Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) olan kişilerde ise “sürekli, aşırı ve durumla uygun olmayan bir endişe durumu” söz konusudur. Aşırı endişe, kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler ve hatta olağan hayat faaliyetlerini sürdürmesini engeller. Bu kişiler her durumda olabilecek en kötü sonucu düşünürler; her şey kendi denetimlerinin dışındadır, iyi bir ihtimal veya geriye dönüş mümkün değildir. Aşırı endişe ve kaygı genellikle sağlık, aile, para veya meslek gibi konularla ilgilidir. Denetlenemez nitelikte olan endişe hali en az altı ay boyunca hemen her gün vardır ve gün boyunca sürer. Her 100 kişiden 5-6’sı hayatlarının herhangi bir zamanın bu rahatsızlığı yaşayabilir. Yaşla birlikte kaygı duyarlılığı artar. YAB yaşlılıkta en sık görülen anksiyete bozukluğudur. Beraberinde depresyona da sık rastlıyoruz.
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ NELERDİR?
Gerçek bir sebep yokken veya nedeni olsa bile durumla uygunsuz olan, aşırı olan denetlenemeyen nitelikteki endişe hastalığın temel belirtisidir. Çoğu zaman kişi endişelerinin aşırı olduğunun farkındadır, ancak endişelenmelerini denetleyemez ve bir türlü sakinleşemez. Çevrelerinde 'aşırı evhamlı' olarak tanınırlar. Yorgunluk, dikkat bozukluğu ve konsantrasyon güçlüğü, en ufak sesle kolayca irkilme, uykuya dalamama ve gece sık sık uyanma diğer önemli belirtilerdir.
YAB’a sıklıkla sanki fiziksel bir hastalık varmışçasına kendini gösteren bazı bedensel belirtiler eşlik eder. Bu belirtiler arasına sebepsiz yorgunluk, baş ağrısı ve kas ağrıları, yutma güçlüğü, titreme ve seğirmeler, terleme, tahammülsüzlük, bulantı, sersemlik hissi, sıcak basması gibi fiziksel yakınmalardır.
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU NASIL OLUŞUR?
Stres, YAB’ın gelişiminde önemli rol oynar. Çocukluk dönemi ve genç erişkinlik çağları arasında başlayan YAB, yavaş ve sinsi bir gelişim gösterir. Hastalığın belirtileri dönem dönem iyileşmeler ve alevlenmeler gösterir. Stresli hayat olayları olduğunda belirtiler çoğunlukla kötüleşir. Hastalığın oluşmasında “kalıtımsal etkenler, beyin nörokimyasındaki değişiklikler, kişilik özellikleri ve stres verici hayat olayları” etkilidir. Hastalar yorgunluk, gerginlik, kas ağrısı ve baş ağrısı gibi bedensel belirtiler nedeniyle çoğu zaman psikiyatri dışı bölümlerin hekimlerine başvururlar ve doğru teşhisin konması ve uygun biçimde tedavi edilmesi gecikebilir.
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?
Tabii ki! İlk yapılması gereken bir psikiyatri uzmanına başvurmaktır. İlk başvuruda kapsamlı bir psikiyatrik değerlendirmenin yanı sıra, bu belirtilerin herhangi bir fiziksel hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için bazı incelemeler yapılacaktır. Tedavi gören hastaların çoğunluğu çok fayda görür. Psikoterapi veya ilaç tedavileri uygulanabilir. Hipnoz çok etkili olabilir. Bu yöntemlerden birinin veya birlikte uygulanmasının etkili olduğu görülmüştür. Hangi tür tedavinin size uygun olabileceğine doktorunuzla birlikte karar vermek yerinde olacaktır. Bir kişi için uygun olan bir tedavi, diğeri için uygun olmayabilir.
Tedavi: Antidepresan ve sıkıntı giderici ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar depresyonun ve başka anksiyete bozukluklarının tedavisinde de kullanılır. YAB’da etkili oldukları iyi bilinmektedir. Tedavinin amacı kaygı ve gerginliğin hızla tedavi edilmesidir. Tedavide kullanılan ilaçların ciddi yan etkileri ve bağımlılık riskleri yoktur. YAB’da kaygı gidermeye yönelik kullanılan benzodiazepin grubu ilaçlar yeşil reçeteyle verilmektedir. Bu grup ilaçlar da ancak “doktorunuzun önerdiği dozlarda ve sürede” kullanıldığında etkili ve güvenli kullanılabilir. İlaç tedavisinin etkisi birkaç haftadan önce başlamayacaktır. İlaç tedavisi belirtiler tamamen düzelene kadar sürmelidir. Tam düzelme sağlandıktan sonrada tedaviye en az 1 yıl daha devam edilmelidir.
arpanetmedya.com 'a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.