Güncelleme Tarihi:
Ülkemizde her yıl 18-24 Mart arasındaki günler, Yaşlılar Haftası olarak anılıyor. Yaşlı nüfusun sorunlarının ele alındığı bu haftada çözüm önerileri tartışılıyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Polikliniği’nden uzman klinik psikolog Serkan Elçi, yaşlılık psikolojisinin yalnız kalma ve ölüm korkusu ile beslendiğini belirterek şunları söyledi:
“Yaşlanma sürecinde kişinin psikolojisinde de değişimler olur. Psikolojik olarak süreci ele alacak olursak yaşlılık yerine yaşlanma ifadesini kullanmak daha doğru olacaktır. Doğumdan itibaren süreç başlar, fizyolojik ve psikolojik bazı etmenlerle beraber görünür hale gelmektedir. Hafızanın zayıflaması, öğrenme sürecinin yavaşlaması başlıca nörolojik etkilerdir. Diğer taraftan emeklilik ile kendisini gösteren hayatın geçen dönemlerine dair oluşan suçluluk duyguları, yakın kayıplarının ardından gelen yalnızlık ve ölüm korkusu temel psikolojik sorunsallar olarak önümüze çıkmaktadır.
YALNIZLIK DEPRESYONA İTİYOR, SOSYALLEŞMEK İYİ GELİYOR
Bu dönemde sosyalleşmek büyük önem taşıyor. Psiko-sosyal desteğin sağlandığı huzurevi gibi ortamlar yaşlıların hayat kalitesinin arttırırken bireyler, yaşlılık psikolojisinden uzaklaşıyor.
Yakınları tarafından huzurevinden önce iyi bakılan ve ilgi gösterilen yaşlılar huzurevi sürecinde de rahat bir yaşam süreceklerdir. Genelde terk edilme ve beraberinde olan yalnızlık duyguları kişiyi ağır bir depresyonun içine çekecektir. Bu duygu depresyonun yanı sıra bilişsel süreçlerin de etkilenmesine, unutkanlık ve hafızada derin boşluklar açmasına da neden olacaktır.
Yalnızlık duygusunun azaltılması için sık ziyaretlerin yapılması oldukça önemlidir. Yaş arttıkça, eski verimden uzaklaşılınca kişinin aklına tek bir şey gelir; ‘ölüm’.
HAYAT KALİTESİ ARTIYOR
Bu korku geçmiş yaşlarda da gelir fakat toplumdaki ‘sıralı ölüm’ sözüne göre sıra daha bize gelmemiştir. İlerleyen yaşla beraber sıranın geldiğini düşünmek, ölüm korkusunun temelidir. İyi bir huzurevinde yaşayan kişilerin ‘yalnız ölmek’ düşüncesine kapılması çok güçtür. Psiko-sosyal desteğin sağlandığı bu ortamlarda hayat kalitesinin arttığı da görülmektedir.
YAŞLI NÜFUS HIZLA ARTIYOR
Devlet Planlama Teşkilatı’nın raporuna göre, 2005 yılında 6 milyon civarında olan 60 yaş ve üzerindeki kişilerin sayısı, 2015 yılında 8 milyonu bulmuşken, 2025 yılında ise 12 milyonu bulacak. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamları da bu raporu destekliyor. 2025 yılında 65 yaş üzeri nüfusu 800 milyon olarak ön görülüyor.”