Güncelleme Tarihi:
Avukat Mustafa Aladağ, 18 yaşındaki Nurcan Fırat ile 19 yaşındaki Ramazan Kılıç'ın 2005 yılında kamburluk rahatsızlıkları yüzünden ameliyat edildiklerini yapılan yanlış amaliyat nedeniyle felç kaldıklarını söyledi.
Doğuştan kambur olan Ağrılı Fırat ile Erzurumlu Kılıç, bu rahatsızlıktan kurtulmak için 2005 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ameliyata alındı. Yanlış yapıldığı öne sürülen ameliyatlar nedeniyle Nurcan Fırat ve Ramazan Kılıç, felç kalarak yatağa mahkum oldu. 8 yıldan bu yana yatağa mahkum bir hayat süren Fırat ve Kılıç'ın aileleri, 2007 yılında Erzurum 1'inci İdare Mahkemesi'ne giderek Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtı. Yaklaşık 4 yıl süren davada İdare Mahkemesi, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor ve bilirkişi raporlarını göz önünde bulundurararak üniversiteyi 2 milyon 200 bin TL tazminata mahkum etti.
Üniversitenin itirazı üzerine karar temyiz edilmesi için Danıştay 10'uncu Dairesi'ne gönderildi. 10'uncu Daire de yerel mahkemenin aldığı bu kararı onadı.
Fırat ve Kılıç'ın avukatı olan Mustafa Aladağ, bu karanın geçen yıl alındığı halde üniversitenin halen bu parayı ailelere ödemediğini söyledi. Avukat Aladağ, şöyle dedi:
"2005 yılında halk arasında kamburluk olarak bilinen hastalıktan dolayı, 2 müvekkilim Erzurum Atatürk üniversitesi hastanesine başvurup tedavi olmak istedi. İkisi de maalesef felç kaldı. Biz bu felç kalma sonrası dava açtık. 2011 yılında davayı kazandık. Erzurum Atatürk üniversitesi rektörlüğü temiz kararına karşılık karar düzeltme yoluna da gittiler. Karar düzeltme talebi de reddedildi. Bu kararın Türkiye Sağlık hukuku açısından önemli bazı özellikleri vardır. Her şeyden önce manevi tazminat miktarları yüksek tutulmuştur. Sonra söz konusu müvekkiller tedavi olmak için hastaneye gittikleri zaman aslında kendilerinde kısmen iş gücü kaybı olmasına rağmen, mahkeme bu kişilerin yanlış ameliyat ile bir daha iyileşme şanslarının ortadan kaldırıldığı için bütün işgücü üzerinden tazminat hesabı yaptı. Sonuç olarak bu kararı onadı."
YASAL FAİZLE BİRLİKTE MİKTAR 4 MİLYON
Üniversitenin parayı ödememek için dolanbaçlı yollara girdiğini de anlatan Avukat Mustafa Aladağ, şöyle devam etti:
"Ana para, yasal faizleri ile birlikte yaklaşık 4 milyon TL'dir. Fakat Türkiye de maalesef davayı kazansanız bile, sonucu elde edemiyorsunuz. Çünkü davalı Devlet üniversitesi olduğu için, şu an müvekkillerin kazandığı tazminatı ödemek istemiyorlar. Kendilerinden defalarca resmi olarak parayı talep ettiğimiz halde, halen ödeme yapılmadı. Kendileri bütçelerinin yeterli olmadığını söylemektedirler. Oysa Erzurum Atatürk Üniversitesi hastanesinin yıllık geliri 200 milyon TL'dir. Maliye Bakanlığı döner sermaye gelirinden paranın ödenebileceğini bildirmiştir. Ama buna rağmen halen tazminatlar ödenmedi. Bununla ilgili olarak yakın dönemde yeniden suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz. Yine üniversite bize gayri ahlaki teklifler sundu. Yani bir devlet kurumu açısından gayri ahlaki olarak nitelendirilecek teklif. 'Faizlerden vazgeçin, paranızı başka yollardan ödeyelim' diyorlar. Kabul etmiyoruz. Yani 15 yıllık avukatlık hayatımda bir devlet kurumunun dolambaçlı yollara girip sakat bıraktıkları iki kişinin tazminatını ödememek için bu tarz yollara başvurduğuna da tanık oldum