Güncelleme Tarihi:
Vajinismus çiftlerin cinsel yaşamlarını olumsuz etkileyen bir işlev bozukluğudur. Buna rağmen çifti tedaviye getiren etken olumsuz seyreden cinsel yaşam değil, daha çok çocuk sahibi olma arzusudur. Kadınların ve ailelerinin özellikleri , evlilik ilişkisinin kalitesi ile vajinismus arasında bağlantı olabileceği ileri sürülmektedir. Vajinismus hastalığında kişinin ilişki sırasında kendisini kasması kendisini tehlikeden korumak için yaptığı refleksif bir harekettir. Diğer bir tabir ile penisin vajinaya girme anında kişi kendisini istemsiz bir şekilde (refleks olarak) kasmaktadır. Bu nedenle vajinismus hastalığı psikolojide bir “kaygı bozukluğu” veya “cinsel ilişki fobisi” olarak da tanımlanmaktadır.
Belirtileri neler?
Vajinismuslu kadınlar da, ağrı korkusu ve cinsel ilişkiye girme korkusu en yaygın özellikler gibi görünmektedir. İstemsiz vajinal kasılmalar sonucunda cinsel birleşme (penetrasyon) ya hiç olamamakta veya son derece ağrılı ve acılı bir şekilde gerçekleşebilmektedir. Bazen de vajinaya penisin yalnızca uç kısmı girebilmektedir. Hatta bu şekilde çok nadir de olsa gebe kalan hastalar da olabilir.
Tanısı İçin Neler Yapılmalıdır?
Bir kişinin vajinismus hastalığı tanısı alabilmesi için cinsel ilişki sırasında ağrı olması şart değildir. Bazı hastalar penisin ucunun girmesine izin verebilirken bazı hastalar o safhaya bile gelememektedir. Yine bazı durumlarda vajinismus problemini yaşayan hastalar cinsel ilişki sırasında kendilerini kastıklarının farkında bile olamayabilirler. Vajinismus hastalığı yaşayan kadınlarda ilişki sırasındaki kasılmalar tamamen kişinin kontrolü dışındadır; yani “istemsiz” olarak gerçekleşmektedir. Bu nedenle vajinismus problemini yaşayan kadınların pek çoğu halen bakiredir.
VAJİNİSMUS TARİHÇESİ
Vajinismus teriminin Sims tarafından ilk olarak ortaya atıldığı 1861’den bu yana kavramsallaştırılması ve tedavisi şaşırtıcı derecede az değişmiştir . Salermo’lu Trotula “Kadınların Hastalıkları” adlı 1547 tarihli bilimsel eserinde şimdi vajinismus olarak adlandırdığımız durumun belki de ilk tanımını şöyle yapmıştır;
“vulvanın öyle bir kasılmasıdır ki, baştan çıkarılmış bir kadın bile bakire gibi görünebilir” .1923 yılına ait bir araştırmada Faure ve Sireday , vajinismusun vulvo-vaginal kanalın genital organlara özel bir aşırı duyarlılık nedeniyle, istem dışı, ağrılı, spazmotik kasılması olduğu sonucuna varmışlardır Sims ilk olarak vulval ağızdaki kas ve sinirlere cerrahi müdahaleyi ve müteakip olarak cam genişleticiler kullanılarak yapılacak genişletme (dilatasyon) işlemini önerdi. Cerrahi müdahale gereksinimi sonradan tartışmalı bir hale gelirken, geliştirilen ameliyatsız genişletme ve anestezi altında genişletme işlemleri başarılı oldu ve daha gerçekçi tedaviler haline geldi. Walthard (1909), Sims’in genital organlara has olarak nitelendirdiği aşırı duyarlılık kavramını sorgulayarak vajinal kas spazmının ağrıya karşı duyulan korkunun “ fobik bir reaksiyonu” olduğu fikrini ileri sürerek , ameliyat ve genişletmeden ziyade “psikoterapi” ve eğitimin önemini vurguladı.