Uzun yaşamanın sırrı vücut ağırlığını korumak olabilir mi? Araştırma sonuçları dikkat çekici... Uzmanlar ne diyor? 'İdeal kiloda kalmak hastalık riskini azaltıyor'

Güncelleme Tarihi:

Uzun yaşamanın sırrı vücut ağırlığını korumak olabilir mi Araştırma sonuçları dikkat çekici... Uzmanlar ne diyor İdeal kiloda kalmak hastalık riskini azaltıyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2023 12:22

Son yapılan çalışmalar, kadınlarda kilo istikrarının uzun ömür için önemli bir faktör olduğunu gösteriyor. Peki ama gerçekten yıllar boyunca aynı kiloda kalmak ömrü uzatabilir mi? Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Savaş Karataş ile Geriatri ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Birkan İlhan sorularımızı yanıtladı...

Haberin Devamı

Kadınlarda kilo istikrarının, uzun ömürle bağlantılı olduğu ortaya çıktı. 90 yaşın üzerindeki kadınlar arasında yapılan ve sonuçları geçen ay yayımlanan bir araştırmaya göre, yıllar boyunca vücut ağırlığını istikrarlı şekilde koruyanların daha uzun yaşama ihtimali daha yüksek...

Oxford Üniversitesi tarafından yayımlanan Journals of Gerontology: Series A adlı akademik dergide yer bulan araştırma, 1990'larda başlayan uzun süreli bir çalışmanın sonucu. 

The Washington Post'un aktardığına göre, araştırmacılar, kadınların ortalama ömür sürelerinin, vücut ağırlıklarının yıllar boyunca ne şekilde değiştiğine bağlı olarak tespit edilebileceği noktasından yola çıktı. 33 yıldır devam eden çalışmada, Kadın Sağlığı Girişimi'nden 54 bin 437 kadının verileri incelendi.

Haberin Devamı

19 Şubat 1932 ve öncesinde doğan kadınları inceleyen araştırmacılar, katılımcıların kilolarını programa başladıklarında, 3'üncü yılda ve 10'uncu yılda kayıt altına aldı. 19 Şubat 2022 tarihinde elde edilen verileri karşılaştıran araştırmacılar, deneye katılan kadınların yaş ortalamalarını çıkardı.

Araştırmanın ilk verilerine göre, 90 ve üzeri yaşlardaki kadınlar arasında, vücut ağırlığı yıllar boyunca istikrarlı kalanların sayısı daha fazlaydı. İlk üç yıl içinde vücut ağırlığının yüzde 5 veya daha fazlasını kaybeden kadınlarda, 90 yaşına kadar hayatta kalma olasılığının yüzde 33 düştüğü, 95 yaşını görme ihtimalinin yüzde 35, 100 yaşına kadar hayatta kalma olasılığının ise yüzde 38 daha düşük olduğu anlaşıldı.

Uzmanlar bu noktada kilo kaybının istemli mi istemsiz mi olduğunun önemine dikkat çekti. İstemsiz kilo vermenin 90'a kadar yaşama ihtimalini yarı yarıya azalttığı vurgulanan çalışmada, "araştırmanın yapıldığı dönemde kilo almanın da ömrü uzatmaya gözle görülür bir etkisi olmadığı" belirtildi.

Araştırmacılar, kilo istikrarıyla uzun ömür arasındaki bağlantıyı net bir biçimde ortaya koyabilmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunun da altını çizdi. Ancak şimdilik sonuçlar oldukça dikkat çekici. 

Peki ama gerçekten uzun yıllar aynı kiloda kalmak ömrü uzatabilir mi? Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Savaş Karataş ve Geriatri ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Birkan İlhan sorularımızı yanıtladı.

Haberin Devamı

Uzun yaşamanın sırrı vücut ağırlığını korumak olabilir mi Araştırma sonuçları dikkat çekici... Uzmanlar ne diyor İdeal kiloda kalmak hastalık riskini azaltıyor

‘İDEAL KİLODA KALMAK KRONİK HASTALIK RİSKİNİ DE AZALTIYOR’

“Dengeli bir kiloda kalmayı uzun yaşamanın sırrı olarak görebilir miyiz?” sorusunu yönelttiğimiz Doç. Dr. Birkan İlhan, “Araştırmalar dengeli bir kiloda kalmayı uzun yaşamın sırrı olarak gösteriyor. İdeal kiloda kalmak vücudu akut hastalıklara karşı daha dirençli hale getirirken aynı zamanda kronik hastalıkların riskinin de azalmasına neden oluyor” yanıtını verdi ve sözlerine şu şekilde devam etti:

“İleri yaşta 'zayıf' kategorisinde olmak sanılanın aksine kişiyi hastalıklara karşı korumayıp daha duyarlı hale getirir ve maalesef yaşamı kısaltır. Hatta hafif kilolu olmak, vücudu daha sağlam ve dengeleyici kaslarla donatır. Bu da yaşlılık döneminde düşmeleri engeller. Ayrıca, kiloyu sabit tutmak, malnütrisyon dediğimiz beslenme yetersizliği riskini azaltarak uzun vadeli sağlık üzerinde olumlu etkilere sahip olabilir.”

Haberin Devamı

“Her birey farklı değerlendirilmeli” uyarısında bulunan Doç. Dr. Savaş Karataş ise “İleri obez olan, diyabetik ya da kalp hastalığı olan yaşlıların zayıflamayla birlikte azaltacakları sağlık riskleri ortadadır. Bu çalışma bu kişilerin ayrımını yapmamıştır. Sonuçlar, bu risk grubundaki hastalara genellenemez. Buna karşın, genç orta yaş grubundaki insanlarda yapılan çalışmalara göre, obezite sınıfından çıkacak şekilde kilo vermek ölüm oranını her iki cinsiyette de yüzde 54 azaltmıştır” ifadesini kullandı.

Uzun yaşamanın sırrı vücut ağırlığını korumak olabilir mi Araştırma sonuçları dikkat çekici... Uzmanlar ne diyor İdeal kiloda kalmak hastalık riskini azaltıyor

‘KALORİ AZALTMAK YAŞAM SÜRESİNİ UZATIYOR’

Yaşlanma sürecinin 25 yaşında başladığını belirten Doç. Dr. Karataş, "Bu sürecin yaklaşık yüzde 20’si genler, geri kalan yüzde 80’i ise günlük yaşantımızda programlanan epigenetik ile belirlenir" dedi.

Haberin Devamı

“Genetik yapı değişmez, ancak onların etkinleştirilmesi epigenetik ile olasıdır. Epigenetik ise günlük tükettiğimiz besinlere ve mikro gıdalara, hareketlilik düzeyine çok bağımlıdır” ifadelerini kullanan Karataş, şunları ekledi:

“Fare ve solucanlarda yapılmış olan çalışmada, alınan kalori miktarı azaldıkça ve beslenme aralarındaki süre arttıkça daha yavaş yaşlandıkları gösterilmiştir. Özellikle geceleri kısıtlı diyet alan hayvanların daha uzun yaşadığı saptanmıştır. İnsanlarla ilgili olarak ise kalori azaltmanın yaşlanma belirteci olan oksidatif hasar ve yangıyı azaltarak yaşam süresini uzattığı gösterilmiş. Kilo vermek ayrıca yaşamı kısaltan diyabet, kanser ve obezite risklerini de azaltmaktadır. Bu bağlamda herkes için ayrı bir değerlendirme yapılmalıdır. Örneğin kas erimesi olan yaşlı kilolu bir bireyde kalori kısıtlaması yapmak kas kaybını ve metabolik işlevlerin düşmesini daha çok hızlandıracaktır.”

Haberin Devamı

Journals of Gerontology: Series A'de yayımlanan araştırmada istem dışında kilo verenlerin, çalışmadaki diğer kişilere kıyasla 90 yaşına kadar hayatta kalma olasılığının yüzde 51 daha düşük olduğu ortaya çıktı. Uzmanlar, isteyerek kilo vermenin ise daha uzun yaşamaya katkıda bulunabileceğini ortaya koydu.

‘UZUN SÜRELİ ZAYIFLIK YAŞ GRUBUNA GÖRE DEĞERLENDİRİLMELİ’

Akıllara takılan önemli soruların başında uzun süreli zayıflığın uzun yaşam üzerindeki etkilerinin ne olduğu geliyor. Uzmanlara göre, uzun süreli zayıflık hem olumlu hem de olumsuz etkilere sahip.

“Uzun süreli zayıflığın olumlu etkileri arasında genç ve orta yaş döneminde obezite, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet riskinin azalması sayılabilir” diyen Doç. Dr. İlhan, bu çerçevede bir uyarıda bulunmayı da ihmal etmedi:

“Aşırı zayıflık, sarkopeni dediğimiz kas kaybına neden olabilir. Sarkopeni, düşme riskini artırabilir ve yaşlı bireyler için ciddi sonuçlara yol açabilir. Yine malnütrisyon, uzun süreli zayıflığın bir sonucu olabilir ve bu da vücut fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir, enfeksiyonlara daha duyarlı hale getirebilir. Bu nedenle sağlıklı bir şekilde zayıflamak, kilo verirken vücudumuzdaki kas kitlelerini kaybetmemek, yağı yakabilmek önemlidir.

“Uzun süreli zayıflık yaş grubuna göre değerlendirilmeli” vurgusunu yapan Doç. Dr. Karataş ise, “Bireyde 60 yaşından itibaren kilo kaybı artar. Bu kilo kaybı daha çok kas dokusunun kaybı ya da eşlik eden bir hastalık ile ilişkilidir. Bu kaybı önlemek için bireye göre egzersiz ve beslenme desteği uygulanmalıdır” ifadesini kullandı.

70 YAŞ ÜSTÜ KİŞİLERDE ÖLÜMLERİN ÇOĞU DÜŞÜK VÜCUT KİTLESİNE SAHİP KİMSELER’

Yapılan araştırmada, istem dışı kilo alma eğiliminin uzun yaşama ihtimalini büyük ölçüde düşürdüğü belirtiliyor. Hemen hemen bütün uzmanlar kilolu olmanın ömrü kısalttığına dikkat çekiyor.

“Kalp hastalığı, diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalıkların gelişme olasılığı obez bireylerde daha yüksek” diyen Doç. Dr. İlhan şöyle devam etti:

“Göz ardı edilen ve çok bilinmeyen diğer sorun da 'sarkopenik obezite'dir. Yani bireyin hem obez olup hem de kas erimesi yaşamasıdır. Bu bireylerde çok daha fazla sağlık sorunu görülür ve yaşam süresi daha kısa olur. Aynı zamanda, obez bireylerde malnütrisyon riski de unutulmamalıdır. Obez olmak ile hafif kilolu olmak arasında fark vardır, aynı kategoriye konulmamalıdır.”

Doç. Dr. Karataş, bu başlıkta ilginç bir ayrıntıya dikkat çekerek, “70 yaş altı kişilerde aşırı kilolu olmak ömrü kısaltırken, ilginç olarak 70 yaş üstü kişilerde ölümlerin çoğu düşük vücut kitlesine sahip olan yaşlılarda olmaktadır” dedi ve ekledi: “İstemsiz olarak kilo kaybedenlerde ölüm riski artarken, istemli olarak kaybedenlerde bu risk azalmaktadır.”

SÜREKLİ KİLO DEĞİŞİKLİKLERİ MALNÜTRİSYON RİSKİNİ ARTIRABİLİR’

“Yıllar içinde sürekli kilo alıp vermek yaşlanma üzerinde etkili mi?” bir sorusu da bir diğer önemli başlık.

Doç. Dr. Savaş Karataş, “Yapılan çalışmalar, diyetle kilo verenlerin büyük bir çoğunluğunun yeniden bu kiloyu geri aldıklarını göstermektedir” dedi ve şunları söyledi:

“Yeniden kilo alıp vermeler iştah, karaciğerde yağlanma hızı, insülin direnci, kan yağları, kalp hızı değişkenliğini de artırarak diyabet ile kalp hastalığı oluşum sıklığını daha çok artırmakta ve daha uzun yaşam beklentisini azaltmaktadır. Daha da ötesi buradaki risk vücut ağırlığı durağan olan kilolu bireylerden daha fazladır.”

Yayımlanan araştırmada, konu hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu belirtildi. Uzmanlar, özellikle sağlık sorunları ve kilo kaybı arasındaki bağlantıların etnik kökeni farklı olan kişilerde nasıl yansıdığına odaklanılması gerektiğini vurguladı.

Yıllar içinde sürekli kilo alıp vermenin vücudu olumsuz etkileyebileceği uyarısına katıldığını belirten, Doç. Dr. Birkan İlhan ise “Bu süreç, metabolizma üzerinde stres yaratabilir, kas kütlesini kaybetmeye, kas fonksiyonlarını bozmaya ve düşmelerde artışa yol açabilir. Ayrıca, sürekli kilo değişiklikleri malnütrisyon riskini artırabilir. Bu nedenle istikrarlı bir kilo kontrolü, yaşlanma sürecini daha sağlıklı bir şekilde geçirmeye yardımcı olabilir” ifadesini kullandı.

BAKMADAN GEÇME!