Uyuz iki aydır saklanıyordu

İstanbul Tabip Odası ve SES sendikası hastane temsilcisi Dr. Özkan Gülmez, ilk uyuz tanısının dahiliye kliniğinde çalışan iki personele 15 Temmuz’da konduğunu ancak bunun üstünün örtüldüğünü öne sürdü. Dr. Gülmez, aradan geçen iki ayda dahiliye kliniğinden 3 taşeron sağlık işçisi, 4 hemşire, 3 doktor daha uyuz tanısıyla tedavi görmeye başladığını söyleyince olayların ayyuka çıktığını anlattı.

2 AY İHMAL EDİLDİ

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen de hastane yönetiminin çalışanların bu sorunu konuşmaması yönünde baskıcı davrandığını öne sürerek, “Uyuzun tedavisi kolay. Ama tanı konanların ortamdan uzaklaştırılması gerekiyor. Taşaron personel rapor almakta dahi zorluk çekiyor. İş gücü kaybı olmasın diye işverenleri buna sıcak bakmıyor. Evet bulaşıcı hastalıklar her yerde olabilir. Ama buradaki gibi maskelemek, baskılamakla daha büyük bir kitlenin riske girmesine yol açılıyor. Sadece hastaların tedavi altına alınmasıyla sorun çözülmez, etraflarındakilere bulaşıp bulaşmadığına bakılmalı, hastalığın yayılmasına karşı önlemler alınması gerekiyordu. 2 aylık bir ihmal ve duyarsızlık var” dedi.
Hastane yöneticisi Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş DHA’Ya yaptığı açıklamada serviste biri hekim 4 çalışanda uyuz hastalığı tespit edildiğini ancak servisin kapatılmadığını ve karantina uygulanmadığını ifade etti.

HASTANE: 7 PERSONELDE UYUZ VAR

İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği de yaptığı açıklamada, “Hastanemizin acil kliniğine bağlı acil dahiliye ünitesinde çalışmakta olan 7 personelde uyuz hastalığı tespit edilmiş olup gerekli tedavileri yapılmıştır” dendi. Karantina uygulamasının sözkonusu olmadığı vurgusu yapılan açıklamada, “Hastalık hiç bir hastada görülmemiş, bu tanıyı alan personel için gerekli tedavi verilmiştir ve hastanemiz hizmete kesintisiz devam etmektedir. III’üncü Dahiliye Servisi ise eni hastane inşaatı çalışmaları kapsamında boşaltıldı” dendi.

UYUZ TÜRKİYE’DE HİÇ BİTMEDİ

Bir parazitin yol açtığı uyuz bebeklikten, ölüme kadar her yaşta ve kent, kır her yerde hala görünüyor.
Uyuz yapan küçük böcek, kolay bulaşıyor ve salgın yapabiliyor. Bezmi Alem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nahide Onsun, uyuz hastalığının toplu yaşanan yerlerde (okul, kışla, yurt vs.) daha sık görüldüğü ve daha kolay yayıldığını söylüyor. Dermatoloji kliniklerinde uyuz vakalarını sık sık gördüklerini belirten Prof. Dr. Onsun, “Hastalığın belirtileri çok tipik. Parazit, karın, koltuk altı, kollar, bacaklar gibi sıcak ve nemli bölgelere yerleşiyor ve kaşıntı yapıyor. El parmak araları da tipik yerleştikleri yerlerden. Mesela sırta geçmiyorlar” diyor.

Kış aylarında vakalarda belirgin bir artış gözlediklerini anlatan Prof. Dr. Onsun, “Toplu yaşanan ve yakın temasın olduğu yerlerde yaşayanlar, aynı yatağı, yatak çarşaflarını ve giysileri, eşyaları kullananlarda kolay yayılıyor. Mesela hijyenin iyi olmadığı, çarşafların uygun koşullarda yıkanmadığı otellerde de bulaşabiliyor. Hijyen koşulların kötü olması bulaşmasını kolaylaştırıyor. Bazen bütün aileye yayılabiliyor. Biz sık vaka görsek de şimdiye kadar hiç klinik kapamadık” dedi.
Uyuz yapan böceğin gece aktive olduğunu ve buna bağlı olarak kaşıntı ve reaksiyonların da arttığını hatırlatan Prof. Dr. Onsun, “Böcek vücuda girdiyse mutlaka aktive oluyor ve hastalığı yapıyor. Bir kez uyuz geçiren buna karşı bağışıklık kazanmıyor. Böcek gelirse yeniden uyuz olabilirler. Hastalığı taşıyanlarla temastan kaçınmak lazım” diyor.

HİJYEN ÖNEMLİ AMA YETMEZ

İstanbul Veteriner Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan ise, “Hastalık hayati açıdan risk oluşturmasa da yaşam kalitesini düşürüyor. İnsana bulaştığında uzun zaman vücutta kalabiliyor. Örneğin aynı yatağın kullanıldığı hastane, yurt ve benzeri yerlerde bulaşma ve yayılma hızlı oluyor. Ancak tokalaşma, sarılma, kapı kolları gibi bulaşma yolları da yaygın. Bu nedenle hijyen kurallarına önem veren sağlıklı insanlara da bulaşabilir. Uyuz hayvanlarda özellikle köpeklerde de yaygın olarak gelişiyor. Ancak hayvanlarda hastalık yapan uyuz etkenleri insanlara bulaşsa da uzun yaşamıyor” dedi.