Güncelleme Tarihi:
US Psikiyatri Enstitüsü’nden Psikiyatrist Dr. Evindar Karabulut, uykuda gelen panik atak ve bununla başa çıkabilme yöntemleri hakkında bilgi verdi.
UYKUDAN UYANDIRAN YOĞUN KAYGI
Panik atağın en tipik özelliği, aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Kişide panik atak birdenbire başlar, giderek şiddetlenir ve 10 dakika içinde şiddeti en yoğun düzeye çıkar. Çoğu zaman 10-30 dakika (seyrek olarak da 1 saate kadar) devam ettikten sonra kendiliğinden geçer. Gece gelen nokturnal panik atakta ise atağın gelişi uykuda fark edilmez ve kişi sadece dehşet ve yoğun kaygı duygusu ile uyanır.
KALP KRİZİ VE FELÇ GEÇİRME KORKUSUNA YOL AÇIYOR
Yapılan araştırmaların çoğunda nokturnal panik atak, panik bozukluğun yarıya yakınında görülebilmektedir. Kişi gece aniden uyanarak nedenini bilmediği bir kaygı ve endişe ile acil servise veya diğer hekimlere başvurur. Eğer uygun araştırmalardan sonra panik atağa neden olabilecek herhangi bir rahatsızlık bulunmaz ise panik atak tanısı konulur. Hiçbir neden yokken birdenbire başlayan göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, çarpıntı, nefes alamama, terleme, titreme, üşüme ya da ürperme, bazen de bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik; düşecek ya da bayılacakmış gibi olma, uyuşma ya da karıncalanma gibi panik atak belirtileri kişiyi dehşet içinde bırakır. Özellikle bu bulguların gece uykuda iken ortaya çıkması nokturnal panik atağın en tipik özelliğidir. Kişi o an “kalp krizi” geçirdiğini ya da felç geçirmekte olduğunu zannederek yoğun bir “ölüm korkusu” ya da “felç olma korkusu” yaşar. Bazen de başında bir tuhaflık, sersemlik, kendisini ya da çevresini bir garip ya da değişik hissetme gibi duyguların ortaya çıkmasıyla, “kontrolünü kaybetmeye” ya da “çıldırmaya başladığını” düşünerek kendisine ya da çevresindekilere zarar vermekten korkmaya başlar.
UYKU KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Uykuda Panik Atak olan, panik bozukluğu olgunlarında ataklar tekrarlamaya devam ettikçe kişiler ataklar arasındaki dönemde; gergin, huzursuz ve endişeli bir şekilde her an yeni bir panik atağın geleceği endişesi ile yaşarlar. Bu endişeli bekleyişe “beklenti anksiyetesi” adı verilir. Ayrıca bu hastalar uyku bozukluklarının eşlik ettiği; uykuya dalma ve sürdürmekte zorluk yaşama, sabahları yorgun kalkma, uyumaktan ve yalnız kalmaktan kaçınma gibi davranışlar sergilerler.
UYKUDA PANİK ATAK SONRASI ILIK DUŞ VE GEVŞEME EGZERSİZLERİ RAHATLATIYOR
Uykuda yaşanan panik atak sırasında kişiler bunun bir panik atak olduğunu kendilerine telkin etmeleri gerekir. O esnada; yataktan çıkıp başka bir yerde gergin olan kas grupları için gevşeme hareketleri yapmak, ılık suyla duş almak ve mümkünse kısa süreli yürüyüş yapmak kişiyi rahatlatacaktır.
Panik bozukluğun tedavisinde ilaç tedavisi ve psikoterapi oldukça etkindir. Özellikle nokturnal panik bozuklukta antidepresanlar ve kaygı giderici ilaçlar önerilmektedir. Psikoterapi ile bu yakınmalar tamama yakın düzelebilmektedir. Gevşeme egzersizleri, uygun nefes alma teknikleri ile panik bozukluk kontrol altına alınmakta ve tedavi edilebilmektedir.