Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2008 11:09
VKV Amerikan Hastanesi Uyku Bozuklukları Merkezi Bölüm Şefi Dr. Sabri Derman, uykunun beynin yenilenme süreci olduğunu belirtti.
Dr. Derman, yaptığı yazılı açıklamada, uykunun, sağlıktaki yerinin her geçen gün daha iyi anlaşıldığını ifade ederek, “Yeni bir bilim dalı olan 'Somnoloji' yani Uyku Sağlığı Bilimi, uykuyu sadece dinlenme süreci değil, beynin yenilenme süreci olarak da tanımlıyor” dedi.
Uykunun aslında tıbbın tam da çözemediği, beynin keşfedilememiş gizemli bir alanı olduğunu da vurgulayan Dr. Derman, şunları kaydetti:
“Hemen hemen bütün canlılar belirli bir süre çalışıyor, belirli bir süre dinleniyor. Canlılar geliştikçe, beyinde uyku ve uyanıklık döngüleri, gündüz veya gece o canlının aktif olmasına göre değişiyor. Kertenkeleler düzeyinin üstündeki bütün hayvanların uykusunda
rüya gördüğü bir dönem var, REM uykusu denen bir uyku süreci. Uykuda vücut tamamen felç olmuş duruma geçerken, bütün kaslar gevşek ama sadece beyin oldukça aktif işliyor. Eskiden uyku pasif bir eylem zannediliyordu.”
Canlıların yaşamında en önemli üç olgunun; su içmek,
yemek yemek ve uyumak olduğunu vurgulayan Dr. Derman, uykunun bozulması halinde neler olabileceğini şöyle anlattı:
“Uykunun kalite, süre, zamanlama olarak bozulmasının ne gibi bir maliyeti olduğunu genel olarak bilmiyoruz. Ancak, uyku sanıldığı gibi sadece dinlenme demek değildir. Uyku beyin için şart olan bir süreçtir. Bütün canlıların uyku sürecinde kendini yenilemesi, beynin işlevlerini düzenlemesi, bellekle ilgili çalışmaları yapması, gün içinde gelen bilgileri değerlendirip çeşitli şekilde belleğe atması, o bellekten lüzumsuz ayrıntıların çıkartılması, beynin değişik yerlerindeki bilgilerin birbirleriyle ilintilendirilmesi, alınan bilgilerin günlük hayat için önem sırasının belirlenmesi, kısa süreli bellek uzun süreli bellek arasındaki geçişlerin yapılması açısından uyku olmazsa olmazdır.”
Uyurken çekilen EEG'ye ya da fonksiyonel MR'a bakıldığında özellikle rüya görürken beynin kan akımının, uyanıkken olduğundan daha fazla ve metabolizmasının daha yüksek olduğunu da belirten Dr. Derman, “Yani biz uyurken beynimiz harıl harıl çalışıyor” dedi.
Herkesin beyninin 8 saat uykuya ihtiyaç duymayabildiğini de ifade eden Dr. Derman, “4-5 saat de yeterli gelebiliyor ve kişi 3 saat yatakta anlamsız bir şekilde dönüp duruyor. Bir insanın uyuması için gerekli zaman; 'ertesi gün kendisini dinlenmiş, dinç, keyifli ve mutlu hissettiği süre' olarak tanımlanıyor” dedi.
Bazen kişilerin saatlerce ya da günlerce uyumak istediğini de anımsatan Dr. Derman, şunları söyledi:
“Birikmiş yorgunluğunu ödemeye çalıştığında böyle oluyor. Uykuyu kredi kartı hesabına benzetirsek; siz biyolojik ihtiyacınızdan daha az uyursanız uyku kredi kartı hesabınızdan para çekmiş oluyorsunuz. Bu kart sonunda size ekstrenizi gönderiyor. Sizin borcunuz var ve bu dekontu ödemek zorundasınız. Bazen bu ödeme; kalp krizi şeklinde de olabiliyor, gün içinde keyifsizlik, unutkanlık, dikkatsizlik, motivasyon eksikliği şeklinde olabiliyor. Ama o kredi kartı borcunuz size Uyku Bankası'ndan geliyor ve siz bir şekilde ödüyorsunuz.”
Kişilerin optimum uyku süresini nasıl belirleyeceğine de değinen Dr. Derman, “Tatilde 5-6 gün, çok düzenli ve dengeli beslenmeyle, içki, kahve, çaydan uzak duracaksınız. Uykunuz geldiğinde yatacaksınız, uykunuzu tamamen aldığınızda kalkacaksınız. Bunu, rutin olarak ortalama 4-5 gün yapacaksınız. Vücudunuzun uyku borçları ödendiğinde, size vücudunuz kendiliğinden ideal uyku sürenizi söyleyecektir” dedi.