Güncelleme Tarihi:
Hem organ bağışı ve nakliyle ilgili gelişmekte olan ülkelere teknik konularda yardım etmeyi hem de Sağlık turizmine katkı sağlamayı amaçlayan, Türkiye merkezli International Transplant Network’un (ITN- Uluslararası Organ Nakli Ağı), Faz 2 ayağı için çalışmalar başladı.
ntv.com.tr'den Tülay Karabağ'ın haberine göre Sağlık Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, SESRIC ve DEİK tarafından desteklenen, Türkiye Organ Nakli Vakfı’nın (TONV) koordinasyonunda 5 üniversite ve 5 sivil toplum örgütünün yürüttüğü projede eyleme geçiliyor.
TÜRKİYE 24 ÜLKEYE TEKNİK DESTEK VERECEK
Alanında dünyanın ilk ve en büyük projesi olan, Asya, Afrika ve Doğu Avrupa olmak üzere 3 kıtadan 70 ülkeyi kapsayan eylem planının hayata geçirilmesiyle Türkiye, organ bağışı ve nakliyle ilgili yasal düzenlemesi bulunmayan gelişmekte olan 24 ülkeye uluslararası düzeyde teknik yardım ve destek verecek.
Projenin detayları ve organ bağışının önemi İstanbul’da yapılan basın toplantısında ele alındı. Çok sayıda yerli ve yabancı gazeteci ve bilim insanının katıldığı toplantıda
Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkanı Dr. Eyüp Kahveci, yılda yaklaşık 5 bin organ nakli yapılan ülkemizin önemli bir klinik tecrübeye, zengin bir altyapıya sahip olduğunu söyledi.
Ülkelerin, organ bağışı ve nakli ile ilgili yasal düzenlemelerini tamamlamaları için teşvik edileceğini dile getiren Kahveci, “Teknik yardım, yasada ve alt düzenlemelerde uluslararası rehberlere göre hangi noktalara dikkat edilmesi ve yer verilmesi yönünde olacak. Yasal düzenlemesi olan ancak herhangi bir organ nakli uygulamasına başlamamış ülkelerde bir organ nakli programının başlatılmasına destek verilecek. Yaklaşık 50 ülkede organ bağışı, organ nakli ve kronik organ yetmezliklerine ilişkin veri tabanı ve kayıt sistemi bulunmadığından, uluslararası nakil sistemi oluşturulacak ve sağlıklı veri toplanması sağlanacak." dedi.
TÜRKİYE, ORGAN BAĞIŞINDA YETERSİZ
Organ naklinde en önemli sorunun organ bağışı, özellikle de kadavradan bağış olduğunu belirten Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Başkanı Dr. Yavuz Selim Çınar da ülkemizdeki tablonun gelişmiş ülkelerin tam tersi olduğunu söyledi.
Dr. Çınar, “Gelişmiş ülkelerde kadavradan organ bağışı oranı % 75 iken, ülkemizde bu rakam %25, yani bu konuda gelişmiş ülkelerle tamamen zıt bir yöndeyiz” dedi.
“ORGAN NAKLİ VE BAĞIŞINDA DA MİLLET OLMA İVMESİNİ YAKALAMALIYIZ”
Başta yüz nakilleri olmak üzere yaptığı organ nakilleriyle dünyada tanınan Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ömer Özkan ise darbe girişimi sonrası Türk halkının çizdiği birlik ve beraberliğe vurgu yaptı, “Organ nakli ve bağışında da millet olma ivmesini yakalamalıyız” dedi.
Türkiye’de organ naklini düzenleyen kanunların çok iyi olduğunu vurgulayan Prof. Özkan, “Ülkemiz, organ naklinde suistimalleri önlemiş durumda. Bize düşen ülkemizde bunu anlatmak ve büyük ülkelere de önderlik etmek. Çünkü dünya ülkelerinin örnek almaları, bizi yaptığımız işlerden daha fazla önder yapıyor” diye konuştu.
“BİTKİSEL HAYAT İLE BEYİN ÖLÜMÜ HALA TAM ANLAŞILMIŞ DEĞİL”
Bitkisel hayat ile beyin ölümünün topluma çok iyi anlatılması gerektiğine dikkat çeken Türkiye Organ Nakli Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yard. Doç. Dr. Cemal Ata Bozoklar ise bu konuda hala kafa karışıklığının olduğunu söyledi.
Beyin ölümü ile bitkisel hayat arasında kesin bir çizgi olduğunu belirten Dr. Bozoklar, “Bitkisel hayatta kişi komadadır ama ölü değildir. Ölüm dediğimiz şey ise geri dönüşü olmayan bir olaydır ve tek bir ölüm şekli vardır, o da beyin ölümüdür” dedi.
Uzmanlar, ülkemizdeki organ bağışı oranının artırılması gerekliliği konusunda hemfikir. Dr. Kahveci, dini gerekçelere vurgu yaptı, organ bağışını engelleyen faktörler arasında dini nedenlerin %20 civarında olduğunu söyledi.
“ORGAN BAĞIŞI İSLAM DİNİNE TAMAMEN UYGUN”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda çok net bir tavır koyduğunu ve organ bağışının İslam dini açısından hiçbir sakıncası olmadığını belirten Kahveci, ancak bir takım grupların toplumu din konusunda yanlış yönlendirdiğini sözlerine ekledi.
ÇOCUKLARA ORGAN BAĞIŞI BİLİNCİ KAZANDIRILMALI
Dr. Çınar ise Organ Nakli Koordinatörleri Derneği olarak, organ bağışı ve nakli bilincinin geliştirilmesi için çeşitli eğitim faaliyetleri yaptıklarını söyledi, bu bilincin küçük yaşlarda kazandırılmasının, dolayısıyla temel eğitimde konuya ağırlık verilmesinin önemine işaret etti.
“ORGAN NAKLİNDE ÇOK İYİ BİR YERDEYİZ VE ÖNEMLİYİZ”
Organ bağışının artırılmasında medyanın çok önemli bir görev üstlendiğini aktaran Dr. Bozoklar ise “Medyadaki olumsuz haberler daha inandırıcı oluyor. Nedense böyle bir güvensizlik var. Ama organ naklinde biz çok iyi bir yerdeyiz ve önemliyiz. Bu millet hep olumsuzlukları konuşuyor ama övünülecek yönlerimiz de var. Organ nakli de bunlardan biri. Ülkemizin yaşadığı bu son olaylarda millet olduğumuzu kanıtladık ama gurur duyacağımız şeyleri de gündeme getirmeliyiz” ifadesini kullandı.
TÜRKİYE, SAĞLIK TURİZMİNDE ÖNEMLİ BİR İVME KAZANABİLİR
2015 yılında başlatılan ITN projesinin amacı; organ naklindeki deneyimleri, Türkiye’nin liderliğinde, uluslararası düzeyde teknik yardım ağı çerçevesinde kullanmak. Yanı sıra organ nakli ile hayata dönmeyi bekleyen daha fazla hastaya fırsat sağlayabilmek. Bir diğer amaç ise Türkiye’nin organ, doku ve hücre nakli hizmetlerini uluslararası alanda tanıtarak sağlık turizminde organ nakli kapasitesini artırmak.