Güncelleme Tarihi:
Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Güner Hayri Özsan, hematopoietik kök hücre tedavisine ilişkin Türkiye'de de dünya standartlarının yakalandığını söyledi. Türkiye'de 75 aşkın merkezin olduğuna değinen Prof. Özsan, başarılı sonuçların alındığını ifade etti. Türkiye'de önemli sorunlardan birinin akraba dışı verici bulunması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özsan, "Ülkemizdeki önemli sorunlardan biri akraba donörü olmayan allojeneik nakil adaylarına akraba dışı verici bulunmasıdır. Sağlık Bakanlığı nezdinde geliştirilen TÜRKÖK Projesi akraba dışı gönüllü donör havuzunun oluşturulmasında önemli katkılar sağlamış ve hastaların bir kısmı bu sayede donör bulabilmiştir" dedi.
"KEMİK İLİĞİ NAKLİNDE ÇOCUKLARDA BİRAZ DAHA ŞANSLIYIZ”
Türk Hematoloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Tülin Tiraje Celkan ise, kök hücre tedavisinde merkezlerin sayısının artmasıyla bekleme süresinin azaldığına ve iyi tedavi sonuçlarının alındığına dikkat çekti. Prof. Dr. Celkan, kemik iliği nakillerinde kordon kanı da kullanıldığını ve bu tedavi yönteminde çocukların daha şanslı olduğunu söyledi. Geçen yıl 700'ün üzerinde çocuğa ilik nakli yapıldığını ve bunlardan, başkasından alınarak yapılanların yüzde 20'sini lösemililerin yüzde 20'sini ise talasemililerin oluşturduğunu vurgularak, Türkiye'de kemik iliği nakli yapılan 24 çocuk merkezi olduğunu aktardı.
KEMİK İLİĞİ NAKLİNDE KORDON KANI KULLANABİLİYORUZ
Geçmişte çocukların nakil olabilmek için uzun süre beklemek zorunda kaldığını anlatan Prof. Dr. Celkan, şöyle konuştu:
"Çocukların bekleme süresi uzadıkça kayıpları daha fazla oluyordu. O açıdan çocukları da çok hızlı bir şekilde ilik nakline alabiliyoruz. Dünyadaki bilimsel verilere ulaşarak aynı nitelikte kemik iliği nakli artık Türkiye'de yapılmakta. Başarılarımız dünyadaki başarılara ulaşmış durumda. Her geçen gün daha iyi yerlere geliyoruz. TÜRKÖK Projesi de var. Herkesin kardeşi olsa dahi, uygun verici bulma olasılığı yüzde 30. Kemik iliği naklinde çocuklarda biraz daha şanslıyız. Kordon kanı kullanabiliyoruz, kordon kanı kullandığımız zaman çocukların kilosu az olduğu için içinden çıkan hücre sayısı daha yeterli oluyor. Onun için çocuklar bir parça daha şanslılar."
“TÜRKİYE'DE DAHA UCUZA AMERİKA KALİTESİNDE HİZMET”
Chicago'daki Rush Üniversitesi Tıp Merkezi Kemik İliği, Kök Hücre Nakli ve Hücresel Tedavi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Görgün Akpek, kök hücre naklinde ameliyatın öncesinin ve sonrasının yakından takibinin önemli olduğuna değindi. Riskli bir tedavi yöntemi olduğunu da belirten Akpek, "Riski zamanla azaldı. Yüzde 50'ye yakın bir hasta 1 sene içinde ölecek hastalar yaşama şansı kazanıyor. Yeni ilaçlar geliyor ve bunların etkisi tabii ki var. Verilen sağlık hizmetinin yüksek kalitede olması için belli basamaklarda fiyatlandırılıyor ve bunlar Amerika'da oldukça fazladır. Yüz binlerce dolardan bahsedilebiliyor. Türkiye'de bu miktarlar daha az ve yapılan işlemler de aynıdır" dedi.
“AVCI T HÜCRE İLE NOKTA ATIŞI TEDAVİ”
Prof. Dr. Görgün Akpek, kök hücre tedavisinde "Avcı T Hücre" tedavisine ilişkin de bilgiler verdi. Bu tedavi yöntemiyle kök hücrenin nokta atışı tedavi yaptığını belirten Prof. Dr. Akpek, "Bu T hücreleri bazı kanser hücrelerini ortadan kaldırıyor ancak bazılarında görünüyor. Avcı T hücreleri hastanın kendi hücreleridir. Genetik bilimini ve gen naklini gerektiren özel laboratuarları gerektiren bir ortamda yapılması lazım. Bu hücreler enfekte olmamalıdır. Duyarsız bir T hücreyi alıp duyarlı hale getirip hedefe yönlendiriyorsunuz. Bazı sorunları da var tabi. Normal hücreleri de ortadan kaldırabiliyor. Avcı T hücreler henüz deney aşamasında" dedi.
"HÜCRE BULUNAMADI HABERLERİ AZALACAK"
Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Meltem Kurt Yüksel de, kök hücre bulunmadığı için hayatını kaybedenler adına yapılan haberlere çok üzüldüklerini belirterek, "Giderek dışa bağımlılığımız azaldı. Kök hücre bulunamadı haberleri bizi çok üzerdi. TÜRKÖK Projesi bu tür haberlere son verecektir. 2015 yılında tam olarak uygulamaya geçti. Gönüllü bağışçıları bu proje altında toplamak ve Sağlık Bakanlığı'nın bünyesinde kurulan bir birimdir. Burada gönüllü vericileri başlangıçta Kızılay aracılığıyla çalışmakta. Gönüllü vericiler için 18-55 yaş arasındaki herkes verici olabilir. 5 yıl içindeki hedef 250 bin vericiye ulaşmaktır" diye konuştu.