Türk kadını hepsi yüzde 90'ı konversiftir

Güncelleme Tarihi:

Türk kadını hepsi yüzde 90ı konversiftir
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 20, 2007 12:51

KONVERSİYON BOZUKLUKLARI (HİSTERİ) HASTALIKLARI ELLERİNDEN ALINDIĞINDA DAHA KÖTÜ OLUYORLAR!

Haberin Devamı

Füsun Saka: Histeri hastalığının en belirgin özellikleri nelerdir?

Prof. Dr. Arif Verimli -  Bu sorunun başlıca özelliği; histeri hastalarının kendi hareket ve sözlerine özel bir ilgi ve beğeni gösterip aynı ilgi ve beğeniyi beklemeleridir. Histerikler hem tedavi olmak için psikiyatrlara başvurur, hem de hastalıklarından asla kurtulmak istemezler. Bu çelişik tavırdan inanılmaz bir şekilde de zevk aldıkları da olur. Histerikler tiyatraldir, isteklerini çocuksu sesler çıkarak, kimi zaman kekeleyerek ya da çocuk taklidi yaparak dile getirirler. Genelde hastalıkları bayılma ile karakterizedir ve kalabalığın olduğu yerde bayılırlar, tek başına bayıldıkları çok nadirdir hatta bayılmazlar. Bu esnada kendilerini yaraladıkları da pek görülmez. Kendilerine zarar vermezler ve çevrede olup biteni duyarlar. Ağlayarak kendilerine gelir, taşkınca hareketler yaparak ve saçlarını sıkıca tutarak ayılırlar.

-Konversiyon bozuklukları) tarihte bilinen bir hastalık mıydı?

Histerinin  hemen her çağda tanımı taşkın duygularla dile getirilmiştir. Örneğin, İlkçağ Yunan Uygarlığında kadın rahminin azarak bedende gezdiği şeklinde tasvir edilmiş, Ortaçağda cin çarpması sanılırken Freud'a göre ise bilinç dışına bastırılmış duyguların beden dili ile ifade edilmesi olarak tanımlandığı görülür. Günümüzde ise Konversiyon bozuklukları adıyla sınıflandırmada yerini alıyor.

- Histeri çok ciddi bir rahatsızlık anlaşılan. Peki bir kişiye histeri teşhisi nasıl konur? Hasta kendini nasıl belli eder?

- Histeri ciddi bir psikiyatrik bozukluktur. Sözel olarak ruhsal gerilimini ve sıkıntısını anlatamayan hasta, beden dili ile dış dünyaya püskürür. Bu püskürme felç, körlük, konuşma bozukluğu, tikler, sara nöbeti benzeri nöbetler, yürüyüş bozukluğu ve titremeler olarak ortaya çıkar. Histeriye depresyon ve anksiyete (telaş, kaygı) eşlik eder. Histeri en basit anlamıyla "ben kendi sıkıntımı ancak bedenime yansıtarak dışa vurabildim. Şimdi siz bana acıyın, beni önemseyin, beni görün" dür. Burada histerik  tip iki kazanç sağlar. İlk kazanç, içindeki gerilim ve öfkeyi dışarı püskürtmek şeklinde gelişir; ikinci kazanç ise hasta olduğu için önemsenme ve ilgiyi üzerine toplama şeklinde gelişir. Histeri çok zor bir hastalıktır.

-Ülkemizde Histeri görülme sıklığı nedir? Kadın ve erkekte görülme oranları nasıldır?

 - Ülkemizde psikiyatra başvuran histeri hastalarının oranı yüzde 10 'dan az olmamakla beraber yüzde 30'a kadar da çıkabiliyor. Ergenlik sonrasında kadınlarda erkeklere oranla 20 kat fazla görülür. Bu hastalığın geri kalmış ülkelerde görülme oranı daha düşüktür. Hatta diyebiliriz ki, tipik bir gelişmekte olan ülke insanı hastalığıdır. Histeri Türk kadınında anksiyeteyle başa baş oranda fazlaca görülen bir hastalıktır. Çok yaygındır.

- Konversiyon bozuklukları nasıl tedavi edilir? Â

- Tedavide tecrübeli hekime başvurmak şarttır. Çünkü beden yakınmalarının başka bir fiziksel dayanağı olmadığı ispatlanmalıdır. Tedavide psikoterapi birincil, ilaç tedavisi ikincil çözümdür. Bu tedavi sırasında içinden çıkılmaz durum ise; hasta tedavi edildiğinde son derece mutsuz olur, depresif tavırlar sergiler.  Bu durumda bir hekim, tedavi etsem mi etmesem mi ikilemine düşebilir. Bu anlamda önce ikna ve terapi gerektirir.

Haberin Devamı

Türk kadınının yüzde 90'ı konversiftir bence

Haberin Devamı

- Bütün bu anlattıklarınızdan sonra sormak istiyorum. Çünkü Türkiye'de sanırım farklı algılanıyor histeri. Nedir bu histeri dedikleri şey, gerçekten bizim bildiğimiz gibi mi?

 - Aslında histeri denildiğinde, gerçekten de bu kelimenin yaygın olarak kullanımında sorun var. Şöyle ki, Türkiye'de histeri orijinal kelimesinin telaffuzunda bir dönüşüm söz konusu. Bu dönüşüm doğal olarak histeri hastalığının algılanışını da etkiliyor. Bu açıklamadan sonra algılamaya gelirsek; histeri hastalığı tanımlanırken zamanla h harfi atılarak isterik olmuş. Ve bu sorunu yaşayanlar bir anlamda cinsellik talep eden ve bunu hezeyan içinde talep eden insan olarak algılanmışlar. Kelimenin anlamı, aşağılayıcı ve kötücül olarak yaygınlaşmış. O nedenle biz  halka, sizin sorununuz histeri demeye korkuyoruz. Bu bir histeridir diyemiyoruz.

Haberin Devamı

- Ne gibi davranış gösteriyor ki bu insanlar o isteri oluyor?

- Hipokrat'tan bu yana tarif edilen bir hastalık bu. İslam tarihinde de ibn-i Sina'nın tarifleri var. Mesela, Bağdat'ta bir kadının geçirdiği sinir krizlerinin nedenini anlamak için nabzını sayarak  ve o anda onu sokaklarda gezdirerek sevgilisin yerini bulmuş. Hipokrat zamanında ise kadın rahmi ve  döl yatağının herhangi bir şekilde taşması  dolayısıyla döl yatağının hakimiyetine girmiş bir insan olarak tanımlanıyordu histeri. Modern zamanlarda ise histeri tarihsel anlamıyla korunuyor. Bugünkü anlamıyla bakıldığında da ismi değişti aslında ve  conversion oldu. Bu da değiştirme-çevirme anlamı taşıyor

Haberin Devamı

-Nedir o çevirme

- Aslında kişinin psikolojik anlamdaki iç çatışmalarını bedenselliğe dönüştürdüğü bir şey bu.

-Bedensel belirti derken mesela başka hastalık olarak görülebilir mi?

- Ne kadar organ fonksiyonu varsa bunların tümüyle ilgili bir dönüşüm düşünülebilir. Yani her şey girer bunu içine. Bayılmalar vardır mesela. Bayılma krizleri toplumdan topluma değişkenlik gösteriyor. Bir nevi ilkellik örneği olarak kabul edilebilir bayılma aslında.

Yani mesela daha iyi eğitimden geçmiş, pozitif bilimle donatılmış toplumun insanı bu tür tepkilerini, iç çatışmalarını  bayılma ile ifade etmiyor. O, sorunu doğrudan  dile getiriyor. Burada ise sorunu dile getirip çözemeyen insandan bahsediyoruz. Bu tür insanlar sorunu çözemeyeceğini bir miktar biliyor ve rahatsızlığını da hafifçe kendi iradesinde yaşıyor. Bunu şuna benzetiyorum ben, Sahilde suların başladığı  birkaç parmaklık yerde hem sahilin hem suların görünmesi gibi. Burada suyun altında olmasına rağmen taşlar biraz görünüyor. Yani ortada  bir çatışma var, sorun görülüyor ama çözülemiyor.

Burada dış kaynaklı bir çatışma olabilir. Çatışmayı yaratan, kayınpeder, kayınvalide, eş, iş olabilir ama birde iç çatışma var. İç çatışmada dışarıda görünen bir sorun yoksa kişinin kendi nevrotik yapısı yüzünden ortaya çıkan bir huzur bozulması var. Aslında bu bayılmaları yaşayanların iç huzuru bozuk olduğunda bayılırken çok da şuurları yerinde değildir. Bu basit bayılmalarda kişi büyük bir çığlık atarak bayılır, dışarıdan sesleri duyar ama cevap veremez, elini kolunu hareket ettiremez.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!