Türk bilim adamından kan bankası yazılım programı
Güncelleme Tarihi:
Vahide YANIK/ANTALYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2008 11:29
HEMATOLOJİ alanında pek çok çalışmaya imza atan Türk bilim adamları dünyanın kullandığı kan bankası yazılım programı geliştirdi. Türkiye'nin ilk kan bankası yazılım programını geliştiren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Önder Arslan, programın başta Kızılay olmak üzere tüm Türkiye'deki kan bankalarında ve Azerbaycan'da kullanılmaya başlandığını söyledi.
New York Kan Merkezi'nde Transfüzyon Tıbbi ve Kan Bankacılığı İhtisası'nı tamamlayan Prof.Dr. Önder Arslan, Avrupa Birliği ülkelerinde ilaç olarak kabul edilen kan ürünlerini Türkiye'de güvenilir hale getiren kan bankası yazılımı geliştirdi. Telif hakkı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı'na ait kan bankası yazılım programını, başta Kızılay olmak üzere tüm kan bankalarında kullanılmaya başladı.
Kan ürünlerinde yapılan her türlü işlemin dakik olarak kayıt altına alınmış olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Arslan, “Bunlar son derece güvenilir ürün olmakla birlikte AB ülkelerinde ilaç olarak kabul ediliyor. O nedenle de ilaç gibi muamele görmesi gerekiyor. Kimden alındığı, nasıl işlemler gördüğü, nasıl testler yapıldığı, kime verildiği ne zaman verildiği, verilen kişide nasıl probleme neden olduğu bir zaman dilimi içinde kayıt altına alınması ve o enformasyonun süresiz saklanması gerekiyor” dedi.
DAHA ÖNCE DEFTER TUTULUYORDU
Daha önce bu bilgilerin kan bankalarında defter kayıtlarıyla yazılı yapıldığını, hatta bazı kayıtlara bile ulaşılamadığını anlatan Prof.Dr. Önder Arslan, “Yurtdışında böyle kulanılan 10 kadar yazılım programları vardı. önce bunları Türkiye'ye getirmeye çalıştık ama pahalıya mal olacağı için bu yazılımı kendimiz yapalım istedik” diye konuştu.
10 YIL ÜZERİNDE ÇALIŞTI
Yaklaşık 10 yıldır üzerinde çalıştıkları hemosoft dedikleri yazılım programını geliştirdiklerini anlatan Prof.Dr. Arslan, “Türkiye'nin en büyük kan toplayıcısı Kızılay'ın tüm merkezlerinde bu yazılım programı kullanılıyor. Bundan gurur duyuyorum. Yerli yazılımın Türkiye'de kullanılması onur kaynağı. Türkiye'de kanların yarısının Kızılay tarafından alındığını düşünürsek, işlenen kanların en az yarısı kayıt altında alınmış durumda ve takip edilebilir durumda” diye konuştu. Prof. Dr. Arslan, yazılım programın Azerbaycan gibi ülkelerde de kullanıldığını anlattı.
KIZILAY'IN KANLARI DAHA GÜVENLİ
Prof. Dr. Arslan, Kızılay'ın kanlarının artık daha güvenli olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Hepatit bulaştı, kandan AIDS, virüs bulaştı dendiğinde kimden alınmış, ne zaman alınmış, kime verilmiş, ne zaman verilmiş bunu takip etmek maalesef mümkün değildi. Şimdi bir tuşa basarak merkezden veriler elde edilebiliyor. Kızılay bir tuşa basarak bu yıl içinde ne kadar kan almış, ne kadarını kullanmış, ne kadar fayda görmüş bunların hesaplamasını yapar hale geldi. Ekonomik anlamda da büyük tasarruf.”
Kan ürünlerinde yapılan her türlü işlemin dakik olarak kayıt altına alınmış olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Arslan, “Bunlar son derece güvenilir ürün olmakla birlikte AB ülkelerinde ilaç olarak kabul ediliyor. O nedenle de ilaç gibi muamele görmesi gerekiyor. Kimden alındığı, nasıl işlemler gördüğü, nasıl testler yapıldığı, kime verildiği ne zaman verildiği, verilen kişide nasıl probleme neden olduğu bir zaman dilimi içinde kayıt altına alınması ve o enformasyonun süresiz saklanması gerekiyor” dedi.
DAHA ÖNCE DEFTER TUTULUYORDU
Daha önce bu bilgilerin kan bankalarında defter kayıtlarıyla yazılı yapıldığını, hatta bazı kayıtlara bile ulaşılamadığını anlatan Prof.Dr. Önder Arslan, “Yurtdışında böyle kulanılan 10 kadar yazılım programları vardı. önce bunları Türkiye'ye getirmeye çalıştık ama pahalıya mal olacağı için bu yazılımı kendimiz yapalım istedik” diye konuştu.
10 YIL ÜZERİNDE ÇALIŞTI
Yaklaşık 10 yıldır üzerinde çalıştıkları hemosoft dedikleri yazılım programını geliştirdiklerini anlatan Prof.Dr. Arslan, “Türkiye'nin en büyük kan toplayıcısı Kızılay'ın tüm merkezlerinde bu yazılım programı kullanılıyor. Bundan gurur duyuyorum. Yerli yazılımın Türkiye'de kullanılması onur kaynağı. Türkiye'de kanların yarısının Kızılay tarafından alındığını düşünürsek, işlenen kanların en az yarısı kayıt altında alınmış durumda ve takip edilebilir durumda” diye konuştu. Prof. Dr. Arslan, yazılım programın Azerbaycan gibi ülkelerde de kullanıldığını anlattı.
KIZILAY'IN KANLARI DAHA GÜVENLİ
Prof. Dr. Arslan, Kızılay'ın kanlarının artık daha güvenli olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Hepatit bulaştı, kandan AIDS, virüs bulaştı dendiğinde kimden alınmış, ne zaman alınmış, kime verilmiş, ne zaman verilmiş bunu takip etmek maalesef mümkün değildi. Şimdi bir tuşa basarak merkezden veriler elde edilebiliyor. Kızılay bir tuşa basarak bu yıl içinde ne kadar kan almış, ne kadarını kullanmış, ne kadar fayda görmüş bunların hesaplamasını yapar hale geldi. Ekonomik anlamda da büyük tasarruf.”