Tüp bebekte akupuntur desteği
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2008 10:46
Akupunktur, artık tüp bebek tedavisinde tamamlayıcı tıp yöntemi olarak kullanılıyor. Tüp bebek uygulamalarında başarı şansını artırdığı öne sürülen akupunktur, tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmak isteyenlerin yeni umudu...
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Bilgihan, yaklaşık üç bin yıldan bu yana uygulanan, son yıllarda Avrupa ve ABD'de yapılan araştırmalar sonucunda tıp literatürüne giren akupunkturun, özellikle Çin'de geleneksel bir tedavi yöntemi olarak kullanıldığını söyledi.
Akupunkturun, çocuk sahibi olamayan ailelerde, medikal tedavilere destek olan bir tedavi yöntemi olduğunu vurgulayan Bilgihan, akupunktur ile iğne ve lazer gibi uyaranların, vücut üzerinde tanımlanmış noktalara uygulandığını belirtti.
Bilgihan, akupunkturun tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmak isteyen kadınların başarı şansını artırdığını ifade ederek, “Bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre akupunktur tedavisinin erkeklerde sperm sayı ve hareketliliğini artırdığı, kadınlarda ise yumurtaların olgunlaşmasına destek olup rahim kanlanmasını artırarak döllenmiş yumurtanın tutunmasını kolaylaştırdığı tespit edilmiştir” dedi. Bilgihan, akupunkturun ağrı giderme, organ fonksiyonlarını düzenleme ve bağışıklık sistemini güçlendirme etkisi de olduğunu dile getirdi.
“STRESİ ENGELLİYOR”
Tüp bebek tedavisinde başarı oranının artması için anne adayının psikolojisinin sağlıklı olması ve stresten uzak durması gerektiğine dikkati çeken Bilgihan, “Çiftlerin tüp bebek denemelerindeki olumsuz ruh hali ve stresi, cinsiyet hormonlarının salınımını etkiliyor. Bu da yapılan tedavinin başarı oranını düşürüyor. Akupunktur, düzenleyici etkisi ile anne adayının strese karşı dayanıklılığını arttırarak bu olumsuz etkiyi ortadan kaldırıyor” diye konuştu.
Bilgihan, akupunktur tedavisinin, uygulama zamanına, nokta seçimine ve tekniğe göre değişebileceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Uygulama zamanına göre birinci yöntem olarak, embriyo transferinden 1 ay önce haftada bir ve embriyo transferinden 1-2 saat önce uygulama yapılabilir. İkinci yöntem olarak, aynı gün içerisinde embriyo transferinden önce ve transferden sonraki saatlerde uygulama yapılabilir. Üçüncü yöntem olarak da embriyo transferinden önceki saatlerde ve transferden 2 veya 3 gün sonra uygulama yapılabilir.
Nokta seçimine göre ise birinci yöntem olarak sadece vücuttaki noktalar uyarılabilir. İkinci yöntem olarak, hem vücut hem kulak noktaları birlikte uyarılabilir. Tekniğe göre ise birinci yöntem olarak noktalar iğne ile uyarılabilir, ikinci yöntem olarak elektroakupunktur (Sinirlere yakın akupunktur noktalarına modern aletlerle uyarı yapılması) uygulanabilir.”
Akupunktur uygulamasının belirlenmiş herhangi bir yan etkisinin bulunmadığını belirten Bilgihan, “Ancak akupunktur uygulayıcı hekimin, özellikle embriyo transferi sonrası uygulamalarda düşüğe yol açabilecek noktaları kullanmaması gereklidir” uyarısında bulundu.
YURT DIŞINDAKİ ARAŞTIRMALAR
Bilgihan, akupunkturun tüp bebek uygulamalarındaki başarısının birçok çalışma grubu tarafından rapor edildiğini, bunlardan en kapsamlısının Almanya'dan Dr. Stefan Dieterle (University of Witten/Herdecke-Dortmund) ile Çin'den Dr. Gao Ying (Huazhong University of Science and Technology,Wuhan) tarafından ortak yürütülen çalışma olduğunu söyledi.
225 hasta üzerinde yapılan araştırma kapsamında uygulanan akupunktur tedavisinin, gebelik oranını arttırdığı sonucuna ulaşıldığını kaydeden Bilgihan, “Bu araştırmada akupunktur tedavisi, embriyo transferinden hemen sonra ve 3. gün olmak üzere 2 kez uygulanmıştır, çalışmada vücut ve kulak noktaları kullanılmıştır” diye konuştu.
Almanya'da 160 hasta ile yapılan bir çalışmada da embriyo transferi öncesi ve sonrasında akupunktur tedavisi uygulandığını belirten Bilgihan, çalışma sonucunda gebelik oranının akupunktur uygulanan grupta yüzde 42.5, akupunktur uygulanmayan grupta ise yüzde 26.3 olarak tespit edildiğini söyledi.
Bilgihan, Danimarka'da da özel bir tüp bebek merkezinde 273 hasta üzerinde araştırma yapıldığını ifade ederek, “Bu araştırmada, embriyo transferi sırasında uygulanan akupunktur tedavisinin, gebelik oranını akupunktur uygulanmayan gruba göre anlamlı düzeyde arttırdığını göstermiştir” dedi.
Akupunkturun, çocuk sahibi olamayan ailelerde, medikal tedavilere destek olan bir tedavi yöntemi olduğunu vurgulayan Bilgihan, akupunktur ile iğne ve lazer gibi uyaranların, vücut üzerinde tanımlanmış noktalara uygulandığını belirtti.
Bilgihan, akupunkturun tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmak isteyen kadınların başarı şansını artırdığını ifade ederek, “Bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre akupunktur tedavisinin erkeklerde sperm sayı ve hareketliliğini artırdığı, kadınlarda ise yumurtaların olgunlaşmasına destek olup rahim kanlanmasını artırarak döllenmiş yumurtanın tutunmasını kolaylaştırdığı tespit edilmiştir” dedi. Bilgihan, akupunkturun ağrı giderme, organ fonksiyonlarını düzenleme ve bağışıklık sistemini güçlendirme etkisi de olduğunu dile getirdi.
“STRESİ ENGELLİYOR”
Tüp bebek tedavisinde başarı oranının artması için anne adayının psikolojisinin sağlıklı olması ve stresten uzak durması gerektiğine dikkati çeken Bilgihan, “Çiftlerin tüp bebek denemelerindeki olumsuz ruh hali ve stresi, cinsiyet hormonlarının salınımını etkiliyor. Bu da yapılan tedavinin başarı oranını düşürüyor. Akupunktur, düzenleyici etkisi ile anne adayının strese karşı dayanıklılığını arttırarak bu olumsuz etkiyi ortadan kaldırıyor” diye konuştu.
Bilgihan, akupunktur tedavisinin, uygulama zamanına, nokta seçimine ve tekniğe göre değişebileceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Uygulama zamanına göre birinci yöntem olarak, embriyo transferinden 1 ay önce haftada bir ve embriyo transferinden 1-2 saat önce uygulama yapılabilir. İkinci yöntem olarak, aynı gün içerisinde embriyo transferinden önce ve transferden sonraki saatlerde uygulama yapılabilir. Üçüncü yöntem olarak da embriyo transferinden önceki saatlerde ve transferden 2 veya 3 gün sonra uygulama yapılabilir.
Nokta seçimine göre ise birinci yöntem olarak sadece vücuttaki noktalar uyarılabilir. İkinci yöntem olarak, hem vücut hem kulak noktaları birlikte uyarılabilir. Tekniğe göre ise birinci yöntem olarak noktalar iğne ile uyarılabilir, ikinci yöntem olarak elektroakupunktur (Sinirlere yakın akupunktur noktalarına modern aletlerle uyarı yapılması) uygulanabilir.”
Akupunktur uygulamasının belirlenmiş herhangi bir yan etkisinin bulunmadığını belirten Bilgihan, “Ancak akupunktur uygulayıcı hekimin, özellikle embriyo transferi sonrası uygulamalarda düşüğe yol açabilecek noktaları kullanmaması gereklidir” uyarısında bulundu.
YURT DIŞINDAKİ ARAŞTIRMALAR
Bilgihan, akupunkturun tüp bebek uygulamalarındaki başarısının birçok çalışma grubu tarafından rapor edildiğini, bunlardan en kapsamlısının Almanya'dan Dr. Stefan Dieterle (University of Witten/Herdecke-Dortmund) ile Çin'den Dr. Gao Ying (Huazhong University of Science and Technology,Wuhan) tarafından ortak yürütülen çalışma olduğunu söyledi.
225 hasta üzerinde yapılan araştırma kapsamında uygulanan akupunktur tedavisinin, gebelik oranını arttırdığı sonucuna ulaşıldığını kaydeden Bilgihan, “Bu araştırmada akupunktur tedavisi, embriyo transferinden hemen sonra ve 3. gün olmak üzere 2 kez uygulanmıştır, çalışmada vücut ve kulak noktaları kullanılmıştır” diye konuştu.
Almanya'da 160 hasta ile yapılan bir çalışmada da embriyo transferi öncesi ve sonrasında akupunktur tedavisi uygulandığını belirten Bilgihan, çalışma sonucunda gebelik oranının akupunktur uygulanan grupta yüzde 42.5, akupunktur uygulanmayan grupta ise yüzde 26.3 olarak tespit edildiğini söyledi.
Bilgihan, Danimarka'da da özel bir tüp bebek merkezinde 273 hasta üzerinde araştırma yapıldığını ifade ederek, “Bu araştırmada, embriyo transferi sırasında uygulanan akupunktur tedavisinin, gebelik oranını akupunktur uygulanmayan gruba göre anlamlı düzeyde arttırdığını göstermiştir” dedi.