Güncelleme Tarihi:
Tiroid nodüllerinin hasta ve hekim açısından üç önemli özelliğinden bahseden Uzm. Dr. Hatiboğlu, bunların kanser olup olmadığı, kontrolsüz bir şekilde çalışarak aşırı hormon üretimi ile hipertroidi denilen hastalığa yol açıp açmadığı ve etraf dokulara baskı yapıp yapmadığının belirlenmesi gerektiğini belirtti. Tiroid nodüllerinin oluşumunda iyotun gıda ile yetersiz alınması, genetik yatkınlık, çevresel ve kişisel özellikler gibi değişik faktörlerin etkili olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Hatiboğlu, "Hastaların büyük bir kısmında nodüllere bağlı bulgu yoktur. Çoğu nodül başka bir şikayetle başvuru sırasındaki muayenede ya da başka bir nedenle yapılan boyun görüntülemesi sırasında saptanır. Bir kısmında boyun bölgesinde şişlik ele gelebilir veya görülebilir. Bazen nodüller çok büyüdüğünde nefes darlığı ve yutkunmada zorluğa neden olabilir. Hastaların çoğu sinirli oluşunu, çabuk yorulmasını veya çarpıntılarını bu nodüllere bağlasalar da, aslında arada belirgin bir ilişki yoktur" dedi.
YÜZDE 95'İ İYİ HUYLU
Tiroid nodüllerinin büyük çoğunluğunun (yüzde 90- 95) iyi huylu olmasına rağmen bir kısmının (yüzde 5- 10) kanser hücreleri içerebildiğini hatırlatan Uzm. Dr. Hatiboğlu, bu olasılık nedeniyle bir tiroid nodülü değerlendirilirken hedefin, kanseri yakalamak olduğunu belirtti.
AMELİYAT GEREKLİ OLABİLİR
Elle yapılan muayeneden sonra en önemli tetkik olan tiroid ultasonografisinin nodül hakkında daha detaylı bilgi verdiğini de sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Hatiboğlu, şöyle konuştu:
"Hastanın öyküsü, muayenesi ve ultrasonografisi birlikte değerlendirilerek kanser açısından şüpheli bulgular varsa ince iğne aspirasyon biyopsisi gerçekleştirilmelidir. İnce iğne aspirasyon biyopsi sonucunda kanser veya kanser kuşkusunun belirtildiği tüm nodüller ameliyat edilmelidir. Nefes borusuna baskı yapan iri nodüllü vakalar ise kanser kuşkusu olmasa bile ameliyat edilmelidir. İnce iğne aspirasyon biyopsi sonucu iyi çıkmış tüm nodüller, ultrasonografi ile izlenmeye devam edilmelidir. Nodülün takibinde kanser lehine değişikliklerin izlenmesi durumunda iğne biyopsisinin tekrarı düşünülmelidir. Tiroid hormon seviyeleri normal düzeylerde iken nodüllerin büyümesine engel olmak için tiroid hormonu tedavisi verilmesi genellikle yararlı olmamaktadır."
Hastanın nodülü veya nodülleri aşırı çalışan nodüllerse bunu T3, T4 ve TSH gibi tiroid fonksiyonlarını gösteren kan testleri ile ispatlamak ve tiroid sintigrafisi ile nodüllerin sıcak nodül olduğunu göstermek gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Hatiboğlu, Sıcak nodüllerde kanser olasılığı düşük olduğundan çoğunlukla iğne biyopsisine gerek olmadığını ve sıklıkla radyoaktif iyot verilerek tedavi edildiğini söyledi.